Bölüm 4

491 67 158
                                    

Olivia Tom Riddle'in günlüğün den. "Benim adım ;Olivia Tom Riddle. Ben Kutsal rahibelerin gücünü taşıyan cadı.. Ve benim olan ne varsa alacağım..."

***

Bu bölümün şarkısı : Lim kim ; Confess to you. Türkçesi çok tatlı bu yüzden bu şarkıyı seçtim.

Haraketsiz kaldım. Kaşlarımı şaşkınlıkla kaldırdım. Böyle bir oyun oynayacağını tahmin edemezdim. Nazik görünüşünün altında sinsi biri yatıyordu.

Buna düştüğüme inanamıyordum. Beni afallatmıştı. Kabul ediyorum kafamı karıştırdı ve kazanmak için cazibesini kullandı. Zekiceydi çok zekice. Gözlerine baktım.

Umursamadan yanımdan geçip gitti. Gözlerimi kapatıp sakinleşmeye çalıştım.

"Olivia iyimisin?"

Adel ve Rory endişeyle bana bakıyordu.

"İyi olacağım." dedim ve kararlılıkla arkamı döndüm ve Potter'ın peşinden gittim. Neden yaptığını bana açıklamalıydı? Kazanmak için sürekli böyle yapıyorsa bilmeliydim. Bende ona göre önlem alabilirdim.

Arkadaşlarından birini görünce koluna yapıştım. "O nerede? Potter?"

Çocuk önce afalladı sonra da arka bahçeyi gösterdi. Koşarak dışarı çıktım köprüye doğru gidiyordu. Seçeneklerimi hızlıca gözden geçirdim. Sakin olmalıydım.

Onu kızdıracak cümleler söylemek yanlış olurdu..

Yaklaşmak için hızlandığımda aniden durunca sırtına çarptım. Alnımı ovalayarak geri çekildim. Ağrımasada ağrıyormuş gibi yaptım. Arkasını dönüp bana baktı.

Bir an nutkum tutuldu. Tüm ihtişamıyla karşımda duruyordu.

"Bunu bilerek yaptın." dedim sitemle. Bir an cevap vermeyecek gibi sustu.

"Neyi?"Sesi öylesine donuk çıktı ki, bir süre konuşmaktan veya soru sormaktan çekindim. Ama bu çekingenliğim uzun sürmedi.

"Önüme çıktığın da dengemi kaybedeceğimi biliyordun. Quaffle'yi yakalamak üzereydim hatta ilk ben dokundum. Ama sen hile yaptın." dedim sakince.

Tek kaşını kaldırdı, cevap vermek için hiç acelesi yoktu. "Hile mi? kazanmak için hile yapmama gerek yok." Kıpkırmızı oldum. Ama çenemi dikleştirdim.

Kaşlarımı çattım. "Bu adil değil o puan benim hakkım." dedim. Bir yandan cesaretime hayran kaldım.

"Puanı adil bir şekilde kazandım." dedi. Sakin ama kesin bir ifade tonu vardı. Sanki herkesi ayağının altında ezecek gibiydi. Korkusuz ve sertti. Kendisine çok güveniyordu.

"Nasıl bunu söylersin."

"Sana bugün bir iyilik yaptım, bu köprüde. Bunu karşılıksız yaptığımı düşünmedin değil mi?" Donuk ifadesi katılaştı.

"Ama bu çok farklı." dedim kısık sesimle.

"Hayır adil. Sana bir iyilik yaptım sende karşılığını verdin." sırıttı ve sanki kısıtlı bir zamanda onu tutuyormuşum gibi gitmek için arkasını döndü.

Ellerimi iki yanımda açıp önüne geçtim. Bir cevap istiyordum. "Senden iyilik istemedim."

Sanki yanımda durmak onun için işkence gibiydi, sıkılmış gibi yüzünü buruşturdu ve derin bir nefes aldı. Ama yine de cevap verdi.

"Ben yardım etmeseydim o kızlar yüzünü parçalardı. Verilen on puan bile az iyiliğimin karşılığında." dedi sakince.

Öyle olsun Potter. Ama bende Olivia'yım. Asla bana yapılan iyiliğin altında kalmazdım.

OLİVİA TOM RİDDLE : KÖTÜLÜĞÜN DOĞUŞU Where stories live. Discover now