Bölüm 27

358 48 244
                                    

Quidditch
yarı final elemesi

Gryffindor ve Slytherin bölümleri karşı karşıya geldi. Süpürgeleri son modeldi. Scott ve ekibi Gryffindor bölümünü temsil ediyordu.

Kıran kırana bir maç olacaktı. Biz Gryffindor bölümünün yanına giderken çığlıklar öğrencilerin sahaya Süpürgeleri ile çıkmasıyla inledi.

Slytherin bölümüde altta kalmadı. İki düşman bölüm gibiydi. Eskiden bu yana hep birbirlerini rakip olarak görüyorlardı.

Potter da burada olsaydı acaba ne hissederdi? Kesin bir top için böyle düşmanlığın önemsiz olduğunu düşünüp herkesi bu konuda eleştirirdi. Hatta zekamızı bile sorgulardı.. Kesin bunu yapardı.

Laura bana meyveli dondurma kendisinede limonlu olandan alıp heyecanla yanıma oturdu.

"Teşekkürler." dedim dondurmayı alarak ve yalamaya başladım. Imm gerçektende nefisti. Bu bittikten sonra kesinlikle biraz daha alacaktım.

"Birazdan başlayacak. Nerede kaldılar?" dedi ağzında geveleyerek...

"Gelirler birazdan.. Aralarında olanları halledebilirlerse." dedim.

Umursamaz bir şekilde omzunu silkti. "Rory de diğer erkekler gibi değilse onu sevmeyi bırakır.." dedi.

Merakla sordum. "Nasıl yani?"

Dondurmasını iştahla yaladı. "Kız önce sana ihanet etti sonra kendisini başka bir erkek için kullandı.. Eğer diğer erkekler gibi aptal değilse artık hoşlanmak değilde ondan midesinin bulanması gerekiyor." dedi.

"Seviyorsa kalbine engel olamazki." dedim mırıldanarak.. Bende engel olamıyordum. Kalbimi kırıyordu açıkcası sevmediğini söylese bile Potter'ı bırakamıyordum.

"Sen ve Potter dan bahsetmiyoruz bebeğim.. Sen onu saf bir sevgiyle seviyorsun ve ona ihanet edip gururuylada oynamadın..."

Yahu mimiklerimden nasıl anlıyordu aklımdan geçenleri. Bu kadar mı açıktı duygularım?

"Nasıl anladın ne düşündüğümü?"

"Söylediğin şeyi Potter'ı düşünerek söylediğini anladım çünkü. Sevmek dedin bu kız sevseydi yapamazdı Liv. Dünya etrafında dönsün istiyor sadece."

"Ama Potter beni sevmiyor ve bende arsız gibi onu sevmeye devam ediyorum sence ben ne oluyorum burada?"

Dudağının kenarına bulaşan dondurmayı diliyle ustaca yaladı. Dönüp gözlerime baktı. "Sevdalısın Liv.. Kara sevda." dedi.

Utanarak kızardım.

"Kara sevda?"

"Evet.. Karşılıksız seviyorsun.. Beklenti olmadan."

"Aslında "dedim utanarak," Beni sevmesini çok isterdim. "dedim küçük bir itirafta bulunarak.

" Bebeğim bunu herkes ister.. Ama Potter gözünün önündeki güzelliği göremeyecek kadar körse bırak öyle kalsın.. Kendini onun yolunda yıpratma.. Hayatını yaşamaya çalış eğlen... Gez... Flört et.. Bağlı kalma. "

" Ama ben kimseyle Flört edemem.. Aklım sürekli Potter da. "dedim.

" O neden ya?  "dedi

"Öyle işte... "dedim ama nedenini açıklayamadım.. Susmayı tercih ettim.. Aramızda olanları bilmediği için normaldi böyle düşünmesi.

Adel ve Rory yanımıza oturdu. Sanırım İkiside yumuşamıştı.. Rory yanıma otururken özenle Laura'ya bakmamaya çalışıyor gibiydi.

Sadece Rory'nin duyabileceği bir şekilde fısıldadım.

OLİVİA TOM RİDDLE : KÖTÜLÜĞÜN DOĞUŞU Kde žijí příběhy. Začni objevovat