Bölüm 9

392 54 321
                                    

OLİVİA TOM RİDDLE'İN GÜNLÜĞÜN DEN. "Bir kara parçası için  savaşanları anlamıyorum... Değerli bir can uğruna savaşmak varken..."

Destek vermek isteyen okurlarım, bu kitabı arkadaşlarınız ile paylaşırsanız bu beni çok mutlu eder. Okunma sayısına göre oylar düşük. Sizi asla zorlamak istemiyorum ama her türlü desteğe ihtiyacım var.

Bu kurgumun ileride film olmasını istiyor olmam çokmu? Bir şeyleri başarabilmem için sizlerin her türlü yardımı bu kitaba atılan hayalime merdiven oluyor. ☺️

Şimdiden destek veren tüm okurlarıma içtenlikle teşekkür ederim. ❤️🩶

***

MULTİMEDYA : ADEL

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

MULTİMEDYA : ADEL.

Milen parmak uçlarında yükseldi. Potter ise sakince duruyordu. Eğilmek için çaba göstermiyordu. Milen dudağına doğru eğilirken nefesimi tuttum. Kalbim her an ortaya çıkacak öfkeli bir kuvvetle  atıyordu.

Bir öpüşme olmadı ama küçük bir buse niteliğinde öpücük olmuştu. Milen Potter'ın dudağını öpünce gözlerimi kaçırdım.

Neden kıskanıyordum? Kimdim ki ben? Potter'ın sadece bir deneyinin parçası. Aramızdaki bağ yüzünden olmalıydı. Bu yüzden ona çekiliyordum. En azından ben böyle düşünüyordum.

Adel elimi tuttu. Sessizce fısıldadı. "İyi misin?"

"İyiyim, sevgililer tekrar bir araya geldi neden iyi olmayayım." dedim. Ama Adel kıskandığımı tabikide anladı.

İkisi birbirinden sonunda ayrılmıştı. Bu kadar uzun sürmesi işkence gibi gelmişti.

Oku yere attığımda sınıf başkanları yanımıza geldi.

"Saat geç oldu odalarınıza dönün."

Hepsinin yüzü asıldı ve istemeye istemeye odalarına döndüler. Acele etmeden arkadan  arkadan yürümeye devam ederken  Edwin kolumu tuttu.

"Bekle."

Onun duyabileceği bir şekilde fısıldadım. "Ama başkanlar."

Kolumu sıktı ve kendine çekti. Kolumu acıtacak kadar sıkıyordu. Kaşlarımı çattım. O an Potter arkasına döndü. Önce bana baktı sonrada Edwin'in tuttuğu bileğime.

Buz gibi bakışları Edwin'e kenetlendi. Edwin'in eli gevşedi ama bırakmadı. Sonra Potter geri döndü ve gözden kayboldu. Buda neydi şimdi? Gelip kurtarmasını beklediğim için kendime kızmak istedim.

Ben sadece onun için cadıydım. Neden gelip bana yardım edecekti? Ben neden o an bunu istemiştim?

Herkes gidince elimi hızla çektim.

"Bir daha bana dokunma!"

"Yoksa?" dedi alaycı bir sırıtışla.

İşaret parmağımı yüzüne doğrulttum. "Seni müdüre söylerim."

OLİVİA TOM RİDDLE : KÖTÜLÜĞÜN DOĞUŞU Where stories live. Discover now