OLİVİA TOM RİDDLE : KÖTÜLÜĞÜN DOĞUŞU

Bölüm 37 "ÇİÇEKLER"

Bölüm şarkısı : Melanie Martinez - Tag you're it.

Rory'nin gözünden.

Meraklı kalabalığı iterek kızlar lavabosuna girdik.. Ayaklarımın altında ki kanları görünce ağlamamak için zor tutuyordum kendimi.

Duvarlara sıçramış kanlar ve yerde ki suyla karışık kanların bakırımsı kokusu her yere sinmişti.

Lavabonun altında boylu boyunca yatan Olivia'nın çürümüş, yara bere içindeki beyaz yüzünü gördüğümde dizlerimin bağı çözüldü.

Laura kolumdan tutup düşmemi engellemeye çalıştı ve temkinli adımlarla Olivia'nın baş ucuna götürdü.

Potter dizlerinin üzerine diz çökünce gözlerimde ki yaşlara engel olamadım. Durumu çok kötüydü.. Potter, Olivia'nın hareketsiz başını dizlerine koydu.

Kanla boyanmış saçlarını yüzünden çekince başımı başka tarafa çevirdim.. Yüzü kanlar içindeydi..

Potter alnını Olivia'nın alnına dayadı. "Çok üzgünüm cadı.." diye fısıldadı. "Özür dilerim yetişemedim." sesinde ki çaresizlik hepimizi göz yaşına boğdu.

Uyanıp Olivia'nın bunları duymasını her şeyden çok isterdi..

"Olivia.. Hadi uyan!" dedi Laura çaresizce..

Olivia'nın buz tutmuş elini tuttu.. Göz yaşlarıyla bağırdı. "Kim yaptı bunu sana?"

Olivia'nın hemen yanında bir kız daha vardı.. Olivia'dan daha kötü durumdaydı. Bedeni neredeyse morarmış ve yüzünün rengi solmuştu.

Müdür Aberfotth herkesi yararak doktor ve hemşire ile beraber içeri girdi.. Arkamızda gördüklerinin şokunu yaşayan öğrencilerin yüzünde ki dehşet korkusu bir enerji gibi dağılıyordu.

"Herkes açılsın. Doktora izin verin. Bölüm başkanları herkesi ana salona toplayın." Müdürün sert sesi tüm öğrencileri anında dağıttı. Herkes koşuşturarak dışarı çıktı.

Potter, Olivia'nın dermansız elini okşadı. "Bunu ona kim yaptı?" diye sordu usulca.

Onu hiç bu kadar çaresiz görmedim.. Hiç bu kadarını üzgün.. Yetişemediği için öfkeli..

Müdür Aberfotth, Potter'ın omzuna dokundu. "Onları bulacağız." diyerek rahatlatmaya çalıştı.

"Cezalarını çekecekler değil mi, onları azkabana göndermeliyiz değil mi?" diye bağırdım.

Sinirlerim büsbütün gerildi ve kontrolümü kaybetmeye başlamıştım. Laura'nın ellerini omuzlarımda hissettim.

Doktor yerdeki diğer öğrenci kıza baktı.. "Çok az nefes alıyor. Hemen müdahale edilmezse ölecek. "dedi.

Profesör Amber kızı kucağına alıp çıkardı. Doktor gelip Olivia'ya baktı.

Nabzını kontrol etti." Ağır darbeler almış.. Vücudunda kırıklar var. Ama diğer kızdan daha iyi durumda.. Onu hemen revire götürelim. "

Olivia'yı almak için elini uzattığında Potter ittirdi. "Ben taşırım."

Doktor müdüre baktı. Müdür sakin kalmasını gözleri ile söyledi. Potter Olivia'yı kucağına aldı ve onunla beraber revire gittik.

Boş bir sedyeye yatırıp hemen müdahale ettiler.. İksirler ve büyüler ardı ardına yapıldı. İyileşme büyüsü etkisini çabuk gösteriyordu. Yarası kapanmaya başlamıştı bile.

Potter donuk bir şekilde Olivia'nın baş ucunda bekliyordu. Buz gibi bakışları olduğundan daha soğuk daha katıydı. Hepimizden çok etkilenmişti. Çünkü acısını bir nebze hissediyordu.