Tüm zamanların en korkunç ve kötü büyücüsünün herkesten sakladığı bir kızı olmuştur ve kız 17 yaşında bir mektup alır. Mektupta Hogwarts büyücülük okuluna davet edilmiştir. Harry Potter'ın oğlu Albus severus Potter ile karşılaşması bir tesadüf mü yo...
Şimdi kafayı yemek üzereydim. Biraz daha saçmalarsa ağzımdan çıkanı kulağım duymayacaktı.
"Sana benim suçum olmadığını kaç defa söylemem gerekiyor." dedim cümleleri bastırarak.
Milen omzumdan tutup geri itmek istedi. Elini tutup ters çevirince küçük bir çığlık attı.
"Bırak elimi."
İstediğini yaparak onu ittim. Sırtını sertçe duvara çarptı.
"Potter ile asla aramıza giremeyeceksin cadı. Senden yaptıklarının intikamını alacağım."
Bilerekmi yapıyorlardı.. Yoksa bana cadı demek hoşlarınamı gidiyordu.
"Durma istediğini yap. Ama sakın altta kalacağımı düşünme.." dedim yüksek sesle.
"Potter gerçek yüzünü gördü. Onu iyi tanıyorum senden hayatı boyunca iğrenecek."
O yüzünü parçalamamak için kendimi zor tutuyordum.
"İğrensin ya umrumda değil." diye bağırdım. "Ben haklıyım tamam mı orada benim suçum yok. Herkesin ne düşündüğüde asla umrumda değil. Hepiniz nefret edin benden.. Söylesene bu ne kadar umrumda?"
Milen akıllanmayarak yakamdan sertçe tuttu. Yok ben bu kızı döveceğim birazdan.
"Potter olmasa kimsenin umrunda değilsin. Sen sadece birinci sınıf ezik bir öğrencisin. Kendini bir şey zannetme."
Dişlerimi sıktım. "O elini çek!"
Sırıtarak elini çekti. Yakamı düzelttim.
"Hepinize acıyorum. Özelliklede sana Adel." Parmağımın ucunu ona doğrulttum. "Bu yaptığını sana hayatın boyunca hatırlatacağım. Her an. Her saniye bir pislik olduğunu yüzüne vuracağım. Bende aptal gibi sana bir şey olduğunu düşünüp okulu arıyordum. Ama teşekkür ederim. Gerçektende senin gibi birini düşündüğüm için aptalmışım."
Omzundan iterek oradan uzaklaştım. Potter'ı bulmalıydım. Adel ötmeden önce onu bulup durdurmasını sağlayabilirdim. Kütüphaneye baktım yoktu. Diğer yarışma başlamadan onu bulamazsam belkide herşey için çok geç olacaktı.
Potter'ı arkadaşlarıyla arka bahçeden içeri girerken görünce yanlarına gittim. Ona doğru yürürken gözlerini benden ayırmadı.
Önünde durdum. Yanındaki biri esmer diğeri sarışın iki çocuk bana iğrenerek bakıyordu. Onları umursamadım.
