Bölüm 28

325 48 262
                                    

  Bölüm şarkısı :  Bring me to life

OLİVİA TOM RİDDLE'İN GÜNLÜĞÜNDEN"Ruhu serbest bırakıldığında artık çok geçti.. O geldi ve gitmeyecekti. Acı, kaos, vahşet ve yıkım getirdi. Terazinin hep bir dengesi vardır. Ben bir tarafın sahibiydim.. Diğer taraf ağır basana dek... "   

14 şubatta bir erkek arkadaşım olmayabilir ama siz değerli sevgili okurlarıma iki bölüm atacağım. Size 14 şubat hediyem olsun. Sizi çok seviyorum. Nice 14 şubatlara beraber girelim. 🥹🥹

  Kahinlik dersi 2.gün.
Kendine eğitim

Rory'i ortak salonda yalnız bulunca üzgün bir şekilde yanına oturdum.

"Neyin var?"

"Scott." dedim üzüntüyle Yutkunarak. "Arkadaşlığımızı bitirdi." dedim mırıldanarak.

Kaşları çatıldı. "Neden?"

"Beni Laura'nın yanında Taylor ile konuşurken buldu. Düşmanı ile konuştuğum için beni sildi.."

"Üzülme ben konuşurum." dedi teselli verircesine.

"Konuşma Rory, Dostunu bile silmiş benimi silmeyecekmiş... Dedi Rory... Yani bana açıkça sen kimsin umrumda olmaz tek kalemde silerim dedi."

Öfkeden kızarırken elimi tuttu. "Seni anlıyorum Liv, ama sende onu anla. Adel'i Milen ile görünce ne kadar kızmıştın hatırla."

"Aynı şey değil Rory.. Adel bana öfkelenip düşmanımla birlik oldu.. Ben öyle bir şey yapmadım. Sadece Laura'nın yanına gidip selam verdim.. Sadece bu kadar."

"Sana haksızsın demiyorum sadece onun tarafından bak.. On dakika yumruk yımruğa girdiği rakibinin yanında görünce sinirlenmiştir.. Yoksa öyle söylemez."

"Hayır Rory, itiraf etti. Ben böyleyim. Seni onun yanında bile görsem silerim dedi."

"Sende uğraşma Taylor ile boşver o zaman." dedi.

"Uğraşmadım Rory, umrumda değil o çocuk.. Sadece Scott'un tepkisi beni üzdü. Dinlemek bile istemedi."

"Tamam sakin ol Liv, eminim hatasını anlayacak.. Sen sadece Taylor ile görünmemeye dikkat et."

Kollarını göğsümde kavuşturdum. "İşim olmaz, çok gıcık biri zaten." dedim.

"Ne dedi?"

"Hiç."

"Livv." dedi ismimi bastırarak.

"Gözlerini benden alamadı bir de çok bilmiş." dedim gözlerimi devirerek.

"Vay yavşak.." dedi Rory.

Böyle söyleyince kahkahayı bastım. O da gülmeye başladı.

"Potter ne zaman dönüyor?" aniden ismini duyunca hüzünlendim. Kocaman bir boşluk içimde büyüyüp gitti.

Onu özlemiştim.

İç çektim. "Bir iki güne dönerim en geç dedi."

"Neden gitti?"

Rory bilmiyordu.. Ona anlatmalıydım.. Etrafı kolaçan edip onun duyabeleceği bir şekilde fısıldayarak herşeyi son gelişmeleri anlattım. Kahinlik yeteneğimde dahil..

Hayretle ve pür dikkat dinledi..

"Demek karşımda bir kahin duruyor öyle mi? Hemde yüzyılın tek kahini." dedi hayranlıkla.

"Evet ve her an idam edilecek bir kahin." dedim üzüntüyle.

"Yeteneğini geliştirmen senin için çok önemli Liv.. Potter haklı."

OLİVİA TOM RİDDLE : KÖTÜLÜĞÜN DOĞUŞU Where stories live. Discover now