OLİVİA TOM RİDDLE : KÖTÜLÜĞÜN DOĞUŞU

BÖLÜM 41 "KARANLIK İŞARET"

Belime kadar inen elini tenime bastırarak beni kendisine daha çok çekti.

"Teşekkür ederim." diyebildim sadece.

Dudakları sinsice aralanınca nefesi tenime döküldü. Yüzümde sımsıcak bir iz bıraktı.

"Gördüğüm gerçekliğin teşekkürünü hak ediyor muyum bilmiyorum?" diye sorduğunda gözlerini belli bir noktaya sabitlediğini hissettim.

Boynuma...

"Ben ne diyeceğimi bilmiyorum."

Vücudu gevşerken yavaşça güldü. "Gözlerin yetiyor." dedi.

Şaşkınlıkla gözlerimi kırpıştırdım. "Beni şaşırtıyorsun Potter."

Elleri gevşerken beni bırakmıştı. Dağılan elbisemi düzelttim. Beni öyle bir süzüyorduki bakışlarının altında çıplakmışım gibi hissediyordom.

Gözleri sinsice parladı.. Yüzünde memnun bir ifade vardı. Beğenmişti..

"Olivia." dedi kavgayı unutan Rory bize yaklaşırken.. "Çok güzel olmuşsun."

Utangaç bir edayla, "Teşekkür ederim." dedim.

Hayran bakışların eşliğinde salona girdik.. Arkama baktığımda Potter gözden kaybolmuştu. Yine nereye kayboldu bu?

Omuzlarımı silktim. Laura ile beraber boş bir masaya geçerken Rory elinde bir tepsi kanepe ile bize geliyordu.

Kanepeyi aldığı mutluluğu görünce gülümsedim. Yemekten asla vazgeçmiyordu.

Laura onu aldırmadan Taylor ile konuşmaya dalmıştı. Kırgındı onu anlıyordum. Ama Taylor'ın gözü üzerimdeydi.

"Bu renk sana yakışmış Olivia." dedi sonunda. Sanki dakikalardır söylemek istiyormuşta çekiniyormuş gibiydi.

"Teşekkür ederim."

"Özel bir anlamı varmı bu rengi seçmenin?"

Utangaç bir tavırla, "Evet." dedim. Potter istediği için bu rengi giymiştim.

Taylor gözlerini kısarak bana daha dikkatli bakıyordu. "Erkeklerin gözü senin üzerinde." deyince etrafıma baktım.

Bir kaç erkek işaretle beni gösterip fısıldıyorlardı. Dikizleyen bakışları iştahla üzerime dikilmişti.

"Erkekler." dedim gülümseyerek.

Yanımıza bir erkek grubu yaklaştı. Sarışın çocuk itina ile beni süzdükten sonra elini uzattı.

"Siz güzel hanımendi benim ile dans eder misiniz?"

Bir eline birde gülümseyen çocuğa baktım.. Göz bebekleri büyüdü.. Bana aşık olmuş gibi bakıyordu.

"Bir cevap bekliyorum hala." deyince çocuk şaşkınlıkla gülümsedim.

"Teşekkür ederim ama şuan dans etmek istemiyorum." deyince çocuğun bir iki saniye yüzü düştü.

"Sorun değil." dedi ve üzgün bir ifadeyle yanımızdan ayrıldı.

"Olivia." dedi Laura yanıma yaklaşırken.. "Herkesin gözü üzerinde." dedi.

Yüzümü buruşturdum. Ben kimseyi istemiyordum. Potter bir anda beni bırakıp nereye gitmişti?

"Laura şu senin eski sevgilin değil mi?" diye soran Taylor'a kaydı gözlerim. İşaret ettiği yerde bir genç adam duruyordu.

Elinde bir bardak vardı ve herkesten bağımsız bir masada tek başına oturuyordu.

"Evet.." dedi Laura soğuk bir şekilde.