Bölüm 31

363 48 296
                                    

Saçlarımı savurup Laura'ya yetiştim. Koluna girdim.

"Hey! İyi misin?"

Alnını kaşıdı. "Sanırım." dedi. Yüzünde ki ifadeden üzgün olduğunu anlamıştım. Baktığı yere bakınca Adel ve Rory'i gördüm. Rory'nin elini tutmuştu.

"Özür dilerim Laura." dedim mırıldanarak.

Şaşırmış ifadeyle bana baktı. "Neden?"

"Benim yüzümden az kalsın sana zarar vereceklerdi." dedim titreyen sesimle.

Samimiyetle elimi tuttu. "Ben kendim gelmeyi kabul ettim. Seni yalnız bıraksaydım kendimi asla affetmezdim." dedi.

"Yinede aptallık ettim. Potter beni uyardı ve ben onu dinlemedim. Sizi tehlikeye attım."

"Anlaman için ölmek üzere olmamız ne büyük kayıp" dedi Potter ve bize yaklaşıp yanımda yürüdü.

Kaşlarımı çatıp yüzüne baktım.

"Onu herşeyin gerisinde tuttuğun için oldu bunlar." dedi Laura kızgınlıkla.

"Zekanı gözlerinden daha fazla kullanabilseydin, herşeyi onun iyiliği için yaptığımı anlardın." dedi Potter soğuk soğuk.

"Sen bana aptal mı diyorsun?" diye bağırdı Laura.

Potter sadece sırıttı. "Değil misin?"

"Değilim."

"Öyle diyorsan." dedi Potter. Yüzünde küçümseyici bir ifade belirdi.

"Sen onu geride bıraksanda kendi çabasıyla bir şeyler öğreniyor." dedi Laura. Hemen kolunu tutup sıktım.

"Benim bilmediğim ne öğrenmiş?"

"Öğrenecek." dedi Laura bilmiş bilmiş.

"Laura sus!" dedim fısıltıyla ama Potter duydu ve şüpheyle gözlerini kıstı.

"Cadı!" dedi yüksek sesle, "Yine benden ne saklıyorsun?" diye sordu.

Adel ve Rory de durdu. Ah Laura ben söylemeyi unutmuştum şimdi yine bana asla güvenmemesi gerektiğini yine söyleyecekti.

"Ona söylemedin mi?" diye sordu Laura.

Umutsuz bir şekilde, "Söyleyecektim ama fırsatım olmadı." dedim Potter'a bakarak.

Son derece ciddiyetle beni süzdü. Derin bir iç çekti ve beklemeye başladı.

"Aramızda ki bağın nasıl oluştuğunu ve ilk kimin başına geldiğini öğrendim. Derin bir araştırma yapmak için gizli kütüphaneye gittik ve kitap kayıplardaydı. Birisi kitabı çalmış. Laura'nın babasının arkadaşının en eski kitapları tuttuğu bir kütüphane varmış ve Laura bizi oraya sokacak. "dedim tek seferde.

Yüzünde ki mimikler bile oynamadı.

" Ne yani sen zaten hikayeyi biliyor muydun? "diye sordum şaşkınlıkla.

" Gizli kütüphaneyi bulan ilk sen değilsin. Ama kütüphaneden öğrenmedim. Öğrenmeside zor olmadı. "dedi.

" Ve bana söyleme zahmetinde bulunmadın. "dedim kırgınlıkla.

Bana doğru bir adım attı." Seninde benden bir farkın yok. "dedi.

Sadece omuzlarımı silktim." Ben söyleyecektim ama az önce neredeyse öldürülüyordum fırsatım olmadı. "dedim.

" Kütüphaneyi söylemedin ama. "dedi.

Beni köşeye sıkıştırıyordu." Bilerek söylemedim. "dedim dürüstçe.

OLİVİA TOM RİDDLE : KÖTÜLÜĞÜN DOĞUŞU Where stories live. Discover now