Bölüm 44"ATEŞ UYKUSU "

308 44 193
                                    


Yaşadığımız maceranın üzerinden tam 3 saat geçmişti. Bu süre zarfında asla elimi bırakmamış hiç olmadığı kadar nazik davranıyordu.

Büyükbabamın evinde akşam yemeği yiyecektik ondan sonra benim evime gidip gece olunca geçmişe gidip aileme olanları öğrenmem gerekiyordu.

Yemekleri tabağa koyarken büyübabam son derece gergin tavrıyla masada oturuyordu. Potter dan hoşlanmamıştı. Sebebini merak ediyordum ama Potter varken soramazdım.

"Festivalde yaşananları duydum." büyübabam aniden böyle söyleyince olduğum yerde kalakaldım.

Bakışlarını önünde ki yemekten kaldırıp Potter'a baktı. "Neler oluyor?"

Potter sakince cevap vermeye çalışarak, "Kendini bilmez bir grup asalaklar olay çıkarmaya çalışıyor." dedi.

Büyükbabamın mimikleri düz ve sabitti.
"Bana hiç basit bir numara gibi görünmedi." dedi sesi soğuktu.

Potter sandalyeye yaslarken anladım ki sabrınında sonu gelmişti. "Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda? Basit bir numara değilse amaçları ne sizce?" diye sordu net bir şekilde.

Büyübabam beyaz kaşlarını çattı. "Benzer bir olay yılar öncede olmuştu." dedi.

Potter'ın elinde tuttuğu bardağı sıktığını görünce bende dudaklarımı birbirine bastırdım.

"Evet ve babamı öldürmeye çalışan birileri tarafından düzenlenmiş aşağılık bir gösteriydi." dedi tiksintiyle. Mr. Harry Potter zor şeyler yaşamıştı. Bu hayatta insanın kaldıracağından daha fazlası.

Annesi ve babası acımasızca öldürüldü onu öldüren yetmezmiş gibi birde Mr. Harry Potter'ın peşine düştü. Yıllarca işkence yaptı.

Babasına olanlar için sinirlenmesi normaldi.

"Bu yüzden dikkate alınması gereken bir uyarı işte." dedi büyükbabam.

Potter peçeteyle dudağını silerken bakışlarını asla büyükbabamdan kaçırmadı. "Dikkate alındığından eminim." dedi.

Kelimeleri öfkelensede seçerek kullandığı gözümden kaçmamaştı. Üzerine atılan ağır bakışlara umursamadan saygısından ödün vermiyordu.

"Olivia eğer canını yakarlarsa seni okuldan almak zorunda kalırım." dedi Büyükbabam.

Elimdeki bardak duyduklarımın şokuyla kayarken Potter tutmasaydı şuan parçalarını toplamak ile uğraşacaktım.

"Benimle ne işleri olsun büyükbaba. Ben masum köylü bir kızım.."dedim gülümseye çalışarak.

Ona kötülüğü diriltmek için beni öldürmeye çalıştıklarını söyleseydim bir daha okulun önünden geçirmezdi.

Şüpheyle tek kaşını kaldırdı."Müdürünüz ile konuşmaya geleceğim. "dedi aniden.

Panik anında damarlarımda kol gezmeye başladı. Kesin okuldan alırdı beni. Bir daha Potter'ı göremezdim arkadaşlarımıda.

Bunun olmasını istemiyordum. Titreyen ellerimi görmesin diye masanın altında saklarken Potter'ın sesi kafamın içinde yankılandı.

"Sakin ol güzelim."

Gözlerindeki sakinleştirici etki hemencecik iyi gelmişti bana.

"Profesör Aberfotth ile konuşursa beni okuldan alır."

"Öyle bir şey olmasına izin vermem ama şuan panik yaparsan şüphelerini doğrularsın." dedi yatıştırıcı bir sesle.

"Peki ne yapmalıyım?"

OLİVİA TOM RİDDLE : KÖTÜLÜĞÜN DOĞUŞU Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin