Gronlar acemilerin etrafını sarmış saldırmak için fırsat kolluyorlardı . Acemilerse silahlarına sarılmış saldırmalarını bekliyordu Beran sanırım savaştan başka seçeneğimiz yok deyip alinden ateşler çıkarmaya başladı dönüştürücülerin yaşam enerjisi vücutlarından direk dönüşmüş olarak çıkıyordu .
Bir anda etraflarında ateşten bir duvar oluşdu sonrada Herat iki elini birleştirip elinden etrafta buz saçmaya başladı . Gronlar bunlardan kolayca kaçınabiliyorlardı güçlü olmamalarına rağmen oldukça çeviklerdi . Geri çekilerek ateşin üzerinden zıplayıp üzerlerine atıldılar tam üzerlerine çullanacakken bu sefer Gardon enerjiden yeşil bir küre oluşturup takımını korumaya aldı .
Gronlar kalkanın etrafında dönmeye başladılar sivri pençeleriyle kalkanı delmeye çalışıyorlardı .
Gardon bir çözüm bulmalıyız bunu fazla tutamam .
Nema lanet olsun sayıları az olsaydı bir şey yapabilirdik ama kalabalıklarken onları yenemeyiz .
O anda Karan'ın aklına bir fikir geldi . Madem onlarla kalabalıkken savaşamıyoruz bizde sayılarını azaltırız . Diğerleri ne dediğini anlamamıştı onlara dönerek bir planım var Gardon dediğimde kalkanı yok edeceksin Beran ve Herat siz kalkan indiğinde etrafa buz ve ateş yağdıracaksınız .
İki üç tanesi yanımıza yaklaştığında Gardon yeniden kalkanı oluşturacaksın benle Nema'da içerde kalanlarla ilgileneceğiz kimse hata yapmaz ise bu plan kesinlikle işe yarıyacak anladınız mı .
Zor duruma düştüklerinden ve başka şansları olmadığından onun önerdiği plandan başka seçenekleri yoktu .
Karan Gardon şimdi dediğimde kalkanı indireceksiniz herkes hazır olsun .
Ve karan bağırdı şimdi . Kalkanın indiğini gören gronlar tekrardan saldırıya geçtiler yiyecekleri etlerin tadını damaklarında hissediyorlardı artık derken Beran ve Herat etrafa ateş ve buz yağdırıyordu .
Öne atılan Gronların beşinin işi bitmişti bile geriden gelenler yanlarına vardığında Karan şimdi diye bağırmasıyla kalkana hapsolmuşlardı Karan ve Nema da onların işini bitirimişti saatlerce bu şekilde devam ettiler . Tam gronların sayısı tükenecekken yenileri ormanın içinden çıkıp geliyordu .
Takımın diğer üyeleri yavaş yavaş umutsuzluğa kapılmıştı ama Karan kendinden emin bir şekilde savaşmaya devam ediyordu bu hareketi diğerlerinede cesaret kaynağı olmuştu .
Ama biri hariç Haret burada öleceklerini düşünüyordu . Kalkan tekrar açıldığında gruptan ayrılıp kaçmaya başladı .
Onu fark eden Karan dur aptal diye bağırdı ama bu Herat'ın umrunda olmamıştı . Son hızıyla koşmaya devam etti . Tam ormanın içe dalacakken Gronlar etrafını sarmıştı .
Herat arkasına dönmek istesede gronlar tamamen etrafını sarmıştı . Korkaklığının bedelini canıyla ödeyecekti gronlar üzerine atıldılar Herat korkuyla bağırarak yardım istiyordu Gronlar pençeleriyle onu yavaş yavaş parçalayıp yiyorlardı tüm organları etrafa saçılmıştı . Yüz üstü sürünerek arkadaşlarını yanına dönmeye çalıştı elini uzatıp ne olur yardım edin ölmek istemiyorum sonra ayaklarından ormana doğru çekildi acı dolu çığlıkları biraz sonra tamamen kesilmişti diğerleri artık kaçmaya çalışırlarsa ne olacağını görmüşlerdi .
Dakikalar geçtikçe Gardon'un gücü azalıyordu . Yakında yaşam enerjisi tükenecekti . Ve üstüne güneşin batmasına az kalmıştı . Birazdan yorgunluktan bayılacak olan Gardon diğerlerine gücüm birazdan tükenecek bir planı olan varmı diye . Beran gülerek ne planı bundan sonra tek yapmamız gereken sonuna kadar savaşmak . Sonuna kadar savaşmak kelimesi Karan'ın hoşuna gitmişti .
Akşam olup yıldızlar gökyüzüne dizildiğinde Gardon'un dayanacak hali kalmamıştı diğerleri de oldukça yorulmuştu . Gardon kısık bir sesle benden bu kadar deyip yere yığıldı . Kalkan yok olduğunda Gronlar gecenin karanlığında üzerlerine koşturmaya başladı ama Beran'ın ateşi karalık geceyi aydınlatmıştı .
bir den ateş üzerlerine saçılıp onları yaktı Karan bir umutla onlara doğru baktı hala onlarcası vardı . gün içinde diğer gelenlerde onlara eklenmişti . Karan kılıcını havaya kaldırıp hadi saldırın sizi adi yamayamlar kim bir parça et ister korkak Herat karnınızı doyurmaya yetmemiştir . Hadi gelin .
Gronlar çılgınca bir hızla acemilerin üzerlerine koşturmaya başladılar Beran bir ejderha gibi ortalığı ateşiyle cehenneme çeviriyordu . Yüzünde delice bir gülümseme vardı tıpkı Karan'ın yüzünde olduğu gibi Nema ikisinin durumunu fark edip bunların ikiside deli düşündü .
Karan önüne geleni biçip bir yol açmaya çalışsada işe yaramıyordu . Bundan vazgeçip gronların üzerine atıldı onun bu delicesine savaş tarzı gronların içlerine korku tohumları serpmeye başlamıştı .
Karan çılgın gibi ortalıkta gördüğü Gronları biçerken diğerleri yorulmuşlardı . Nema bir anda yorgunluktan yere yığılmıştı . Beran ve Karan sır sırta vermişti artık . Herat gülerek ilk günden ölümüne dövüşüp sırt sırta vereceğimizi hiç düşünmemiştim İkili tekrardan karşılarındaki aç sürüye saldırdı deşilen ve küle dönen yaratıkların üs üste yığılmış bedenleri ve ortada savaşan canavarlaşmış acemiler hangi taraf daha vahşi belirlemek zor çetin bir savaş ve 1 günde oluşup ömür boyu devam edecek dostluk .
Karan sonunda istediği heyecanı bulmuştu hiç kendini bu kadar mutlu hissetmemişti bu gece ölse bile umrunda değildi o aradığı şeyi sonunda bulmuştu . Tekrar dan sırt sırta verdiklerinde yorgun Beran onlara kim olduğumuzu göster Karan deyip yığıldı .
Sırtını dayayacak yeri kalmayan Karan gecenin karanlığında bir başına kırka yakın gronla tek başına kalmıştı bir anlığına zaman donmuştu acaba şuan diğerleri ne yapıyor Yela Nina ihtiyar Dan Kayn Hela Partan Manas Bay Fergus ve onun pisikopat kızı neden onları düşünüyorum ki Dan Yela dışındakilerin bana ne faydası olduki sanırım bu tüm hayatının gözünün önünde geçmesi dedikleri şeymi çok saçma neden öleceğimi düşünüyorum ki tek kaldım diye mi vücudum yoruldu diye mi hayır ben bunca yolu ölmek için gelmedim diğerleri bayıldığına göre gerçek gücümü ortaya çıkarayım .
etrafına bakındı Gronların hepsi birden üzerine atılmaya hazırlanıyordu . Yamyam sürüsü hep birlikte aceminin üzerine atıldılar ve Karan birden toza dönüştü ne olduğunu anlamamışlardı sonra aralarından biri boğazı kesilerek yere düştü sonra biri daha teker teker ölüyorlardı korkuya kapılmışlardı ne olduğunu bile anlamadan 10 tanesinin işi bitmişti görünmez bir güç onları teker teker öldürüyordu .
o gece tüm Gronlar ölümün tadına bakmıştı . İşi biten Karan baygın takım arkadaşlarını yanına oturup beklemeye başladı . sabah olmasını beklerken tekrardan bir saldıya maruz kalma ihtimali olduğunda gözünü kırpmamıştı ama yorgun bedeni daha fazla dayanamamıştı oturduğu pozitonda uykuya daldı .
Onu uzaktan gören biri hala uyanık olduğunu sanırdı .
Sabah güneşin tatlı ışığı yüzünü okşadığında tekrardan uyandı diğerlerinin hala baygın olduğunu fark etti . Bu kadarıda fazla artık diyerek onları tekmeleyip uyandırmaya başladı .
Acıyla yerlerinden fırlayan acemiler etrafa baktıklarında Gron leşlerini görüp şaşırdılar .
Nema hem ölmediğine seviniyor hem de bunun nasıl olduğunu merak ediyordu . Karan'a bakıp bu nasıl oldu diye sordu Karan sakin bir şekilde siz bayıldığınızda zaten fazla kalmamışlardı bende işlerini bitirdim her neyse şimdi bunu boş verin hepiniz bir kaç Gron sırtlanın Kampa dönüyoruz .
Diğerlerini seslerini çıkarmadan dediğini yaptılar ve kampa doğru yola çıktılar yeni tanışdıkları için ölen üyeleri onları pek üzmemişti . Giderlerken Beran Nema'nın yanına gelip kulağına eğildi fısıldıyarak Yalan söylüyor ben bayılmadan önce etrafımızı saran Gronlar gün boyunca öldürdüklerimizden daha fazlaydı .................
YORUMLARINIZI BEKLİYORUM.............