GÖREV

3.3K 314 10
                                    

Karan şaşkın bir şekilde peter mi . Sınır köyünden Peter mi . Saton sen onu tanımıyorsun dedi . Sözü bittiğinde boğazına dayalı bir bıçak vardı . Herkes korkuya kapılmıştı herkes bir anda kılıçlarına davranıp Karan' çevirdi . Karan sen babamı mı öldürdün . Saton gözünden dökülen yaşlarla ne olur beni affet çok pişmanım istersen beni öldür ama bunu biraz daha ertele yapmam gereken şeyler var .

Yoda Karan intikamı başka zamana bırakmalısın ona inanan insanların yüzlerini görmedin mi o ölürse her şey bitebilir aralarında kadınlar ve çocuklar var onları lidersiz bırakma .

Karan Saton'un kulağına eğilerek şimdilik seni bağışlıyorum ama bu her şeyi unutacağım anlamına gelmiyor zamanı geldiğinde canını bizzat ben alacağım . Bıçağını boğazından çekip tekrardan yerine oturmuştu . Gergin anların ardından rahatlayan isyancılar yerlerine oturup sohbetlerine devam ediyorlardı .

Daha fazla burada durmak istemeyen Karan içeri gidip uyumuştu . Yoda Saton'a bakarak kim böyle bir şeyi tahmin edebilirdi ki hayat hiç beklemediğimiz şeyleri karşımıza çıkarıyor .

Saton üzgün ifadesiyle bu pişmanlık hayatım boyu peşimi bırakmayacak en azından ölümümün onun elinden olması daha iyidir . Geçmişte bir çok kişiyi öldürdüm Peter ilk değildi ve sonda ama o bana doğruyu öğretti Katili olduğun adamın yolunda ilerlemek bir nevi kendimi onun yerinen koymamı sağlıyor ve bu çok acı verici ölümden beter .

Bana umut bağlamış insanlar olmasa doğrusu ne yapardım bilemiyorum .

Yoda acısına ortak olamasa da biraz olsun onu anlayabilmişti . Arkadya da böyle acıklı hikayeler çoktu . İşte tam da bu yüzden bir son gelmeliydi artık .

Sabah olduğunda Karan yola çıkmak için eşyalarını hazırlamış . Diğerleri ile görev hakkında konuşuyordu . Yoda yapman gereken basit Arkadyanın başkenti Dora şehrine gidip orada savunma bakanlığına sızacaksın . Kral teslimat için bizzat savunma bakanı Heron'u görevlendirdi yapman gereken Heron'un yanına sızıp teslimat hakkında bilgi edinmek ve kısa zamanda bize bilgi vermek gerisini isyancılar halledecek .

Karan tamam anlamında başını salladıktan sonra eşyalarını yüklenerek atına atladığı gibi dört nala yolculuğuna başladı . 2 günlük yolculuğun ardından . Sınır kentine vardı üzerini değiştirip soylu biri gibi giyindikten sonra kapılara gelip isyancılar ona verdiği asil mührünü askerlere gösterdi askerler fazla bekletmeden yolunu açmışlardı . Şehrin içinden geçerken etrafına bakınmaya ve insanlara kulak misafiri olmayı da ihmal etmiyordu en küçük bir bilgi bile işine yarayabilirdi .

Bir kaç günün ardından sonunda başkente varmıştı şimdi yapması gereken savunma bakanını bulmaktı . Yolda giden şık giyinimli yaşlı adamı fark edip yanına yaklaştı . Saygılı bir şekilde sevgili büyüğüm size bir şey danışabilir miyim .

Yaşlı adam güler bir yüz ile tabikide genç adam senin gibi kibar bir gence yardım etmekten gurur duyarım şimdiki gençler çok saygısız ve sabırsız ne sormak istemiştin .

Karan saygılı ifadeden ödün vermeden ülkeye yeni döndüm de yokluğumda ülkede neler geliştiğinden haberim yok bana anlatabilir misiniz .

Yaşlı adam ilerdeki oturma yerlerini göstererek tabiki de şöyle geçte konuşalım Oturduktan sonra tekrardan söze girdi ülkemiz gelişimine devam ediyor daha aydınlık günler yakın Karan'ın yüzünde sahte bir gülümseme oluşmuştu yaşlı adam devam ederek bu günlerde başka bir ülkeye yapılacak silah teslimatından bahsediliyor şehrin kuzeyinde demirci ocaklarında dövülen sihirli silahları satarak çok yüklü bir miktar para ülkeye gelecek Kral bunun için savunma bakanını görevlendirdi ona herkesten çok güveniyormuş .

Ama lanet isyancıların teslimata engel olmaya çalışacaklarından bahsediyorlar bu yüzden bakan kaç gündür saraydan çıkmayıp plan yapıyor .

Karan kalkarak beni bilgilendirdiğiniz için teşekkür ederim size iyi günler dilerim efendim hoşcakalın .

Yaşlı adam asıl ben teşekkür ederim benden biraz konuşacak birilerini arıyordum tekrar konuşmak istersen ben buralarda olacağım .

Karan tamam efendim diyerek oradan ayrıldı . Yaşlı adam ne kadar iyi bir genç umarım tekrar ziyaretime gelir dedi .

Karan önce demirci ocaklarına gitmesi gerektiğini düşünüyordu . Hızla ilerlemeye devam etti . şehirden giderek uzaklaştığında Karşısına küçük bir bina çıkmıştı . Bu oldukça garipti . Karan demirci ocağını daha büyük bekliyordu . O sırada kalabalık bir grubun içeri girdiğini fark etti . Sayıları 100 civarıydı .

Bu kadar kişi binayı doldurmaya yeterdi bu işte bir gariplik vardı . O sırada ocağa yaklaşan gençleri fark etti . Önde adam bağırarak çabuk olun acemiler ilk günden geç kalmak istemezsiniz aralarından bir tanesi bir dakikalık bir işim var size yetişirim diyerek çalılara yöneldi . Arkadan biri acele et Vuro diyerek onu uyardı .

Vuro olacak şeylerden habersiz çalıların dibine gelmişti arkasından bir çıtırtı duyup irkilerek döndü bir şey yoktu tekrardan önüne döndüğünde gördüğü şey şiddetli bir yumruktu bilincini kaybedip yere düştü . Karan eğilerek elini başına koydu yaşam enerjisi yollayıp uyanınca evine geri dön ailene bu gün sizi erkenden eve yolladıklarını söyle yarın erkenden ocağa geri gel .

Karan onu öldürebilirdi ama bu sızıntı olduğunu anlaşılmasını sağlardı buda her şeyi batırabilirdi . Çocuğun üzerinde iyice odaklandıktan sonra emirlerini kafasına işleyip anılarına ve hafızasına ulaştı . Artık onun hakkında her şeyi biliyordu geldiği köyü ailesi arkadaşları her şeyi .

Görünümüne bürünerek çalılardan çıktı ve diğerlerine yetişdi . Küçük binanın girişine gelmişlerdi önlerindeki adam bir mühür gösterdi ve askereler yollarını açmışlardı . Dar bir koridordan ilerledikten sonra önlerine aşağı uzanan bir merdiven çıkmıştı .

Aşağı indiklerinde Karan gözlerine inanamamıştı . Ocak aşağı yapılmıştı belki kilometrelerce uzanan demir ocakları çekiçlerin sesi ateşlerin kavuran sıcaklığı ve ateşleri ağzından üfürüyormuş gibi duran demirciler .

Binlerce ocak binlerce demirci eriyip giden demirler madenler cehennem sıcağı ve zebani gibi duran adamlar bir ellerinde çekiç diğer ellerinde kızmış kılıçlar vurup şekillendirip sonra tekrar kızan ocağın içine sokup çıkardıktan sonra tekrardan vuruyorlar farklı renklerle süslü kılıçlar . Karan biraz ileri baktığında bir demircini hazır olan kılıcını incelerken gördü . Elinde ateş gibi parlayan kızıl bir kılıç vardı tek eliyle kılıcı savurunca kılıçtan çıkan ateş dalgaları metrelerce uzağa gitmişti .

Karan şimdi neden bu silahların önemli olduğunu anlamıştı . Bir daha demircilere baktı ve asıl şeyi fark etti hepsi yaşam enerjilerini önlerindeki kılıçlara aktarıyordu . Demek böyle yapılıyor dedi Karan kendi kendine .

Önlerindeki adam güzel değil mi şimdi birde kenardan aşağı bakın . Acemiler hızla kenardaki bariyer demirlerine dayandı . Manzara baş döndürücüydü aşağıda halatlarla sarkıtılan binlerce madenci ve dev bir çukur sonu karanlık ve bilinmez . Adam söze girerek şimdi anladınız mı buraya dünyanın en iyi ocağı deniyor burada hiçbir şeyin sınırı yok .........

YORUMLARINZI BEKLİYORUM.........

CANAVAR AVCISI Onde histórias criam vida. Descubra agora