Herad ama böyle yaparsak bizimde ölme ihtimalimiz var .
Karan burada kalırsak zaten öleceğiz tek şansımız bu .
Net peki bunu tam olarak nasıl yapacağız . Eğer zamanını ayarlayıp atarsak yakıp atarsak işe yarayabilir . Ama yanlış zamanda atarsak başarısız oluruz .
Karan torbada büyük bir parlayıcı çıkarıp bu elimde kalan son patlayıcı . Yakıp doğru zamanda atıp tavanı havaya uçaracağım .
Artvi araya girerek lanet olsun güçlerimmiz işe yarasaydı burayı yumruklayarak yıkabilirdim . Bu sırada Karan taşlara karşı işe yaramasa bile patlayıcı için kullanabiliriz buldum aranızda katılaştırıcı olan varsa patlayıcıyı yaktıktan sonra oraya kadar çıkarabilir .
Herad doğru ben bir katılaştırıcıyım içimden bir his burasının yavaş yavaş kafamızı bulandırıp bize çaresiz kalmış gibi hissettirdiğini söylüyor .
Karan patlayıcı ona doğru uzatıp iyi o zaman patlayıcının ucunu yak ve tavana ulaştır .
Herad patlayıcı yakıp .
Elinden uzanan yeşil yaşam enerjisi ile patlayıcıyı tavana ulaştırdı .
Herkes nefeslerini tutmuş ne olacağını izliyordu . Büyük bir patlama ile yaşam enerjisi dağılmış ve tavan çökerek üzerlerine düşmeye başlamıştı .
Herad bağırarak kaçın deyip diğerlerini uyardı .
Toz bulutu dağıldığında koca bir kristal karşılarındaydı . Karan işte aydınlatma taşı şimdi yapmamız gereken yukarı çıkmak .
Net ama orası metrelerce yukarıda diye cevap verdi .
Karan unuttun mu biz yaşam enerjisine sahibiz enerjimizi ayaklarımızda toplayınca metrelerce havaya zıplarız .
Net gerçekten bu zinda insana kendini çaresiz hissettiriyor acaba bunun sebebi ne .
Karan inan ki şu an bu umrumda değil bir an önce şuradan çıkalım .
Yukarı çıkmadan Herad boyut yüzüğü ile hazineyi ve dev aydınlatma kristalinide almıştı . Her şey hazır olunca yukarı çıktılar
Karşılarında ışık gelen çukurlar vardı . En büyük çukuru seçip yukarı doğru çıkmaya başladılar.
Biraz sonra karşılarına daha küçük bir aydınlatma kristali çıkmıştı onu geçip yukarı çıkmaya devam ettiler zigzaklar şeklinde kazılan çukurların köşe noktalarına bu kristallerden yerleştirilmişti .
Saatler süren yorucu bir yürüyüşten sonra çukurun ucunda mavi bir ışık fark ettiler .
İlerlemeye devam edince içlerinde bir his onlara durmalarını geri gitmelerini söylüyordu . Çaresizlik içinde oldukları yere yığılmaya başlamışlardı ellerini bile kaldıracak halleri kalmamıştı .
Ama karan ilerlemeye devam ediyordu giderek mavi ışığa yaklaştı sonunda karşısında mavi ve küçük bir kristal vardi . Kılıcı ile vurunca kristal bir anda tuzla buz oldu .
Yere yıkılanlar tekrar ayağa kalktı ve yola devam ettiler . Net Karanı dinledikten sonra şimdi anladım o kristal bizi çaresiz hissettiriyordu aslında taşlar o kadar güçlü değildi yada ifritler biz güçsüzdük .
Artvi araya girip bir keresinde insanların aklını bulandırıp onları ölüme kadar sürükleyen bir mavi kristal duymuştum herhalde buydu .
Karan yani durum şu ki hazinenin sahibi hazinesini kimse ile paylaşmak istemiyordu .
Yollarına devam eden grup bir gün boyunca durmadan yol aldılar . Sonunda yıldız gibi parlayan bir taşın yanına gelmişlerdi .
Bunu gören Herad demek ışık güneşten değil bu taşlardan geliyormuş bu taşlarda sadece beyaz dağın eteklerinde bulunur elinde enerjiden dev bir el oluşturmuştu .
