Insanın içini türeyen karanlık ve soğuk bir rüzgar esmeye başladı her tarafta .
Ağaçların yaprakları savrulmaya ve ağaçlar sarsılmaya başladı. Korkun bir şeyin habercisiydi gelen rüzgar. Sanki insanın içine işleyip kalbini soğutuyordu. Bu korkuydu.
Zenin tedirgin bir ifade ile etrafına bakındı yoksa bu o mu .
İful meraklı bir şekilde kimden bahsediyorsun usta .
Diğerleri bu korkun rüzgarı fark edemiyordu .
Zenin Memura seslenip çabuk dövüşmeyi bırak burdan gitmemiz gerek . Ama memut onu dinlemiyordu . Tam o anda toprak şiddetli bir şekilde sarsıldı ayakta durmak bile güçtü artık.
Sarsıntının etkisi ile ikili dövüşmeyi bırakmıştı. Zenin ise hala etrafa bakıyordu içten içe korkuya kapılmıştı artık buradan kaçmak istiyordu Sadece .
Biraz sonra sarsıntı bıçak gibi kesildiğinde . Yer onları kendine doğru çekmeye başlamıştı. Zenin haricinde herkes ayak altından ezilen böcekler gibi yere yapışmış kalkamıyorlardı . Zenin ise zar zor hareket edebiliyordu .
Biraz sonra ağaçların arasında üzerinde geçen yılların izleri ile dolu bir avcı kıyafeti giyen 40 yaşlarında orta boylu siyah saçlı kahverengi gözlü hafif esmer tenli oldukça sıradan görünümlü bir adam çıkmıştı yanında sadece uzun bir bıçak vardı yada kısa bir kılıç.
Gizemli adam etrafına bakıp burada ne arıyorsunuz böyle yüzünde meraklı bir ifade vardı.
Zeninin ayakta durduğunu fark edip onun tanına gitti ve yüzünde garip bir ifade ile sen bayağı güçlü görünüyorsun normalde herkes bir anda yere yığılır bu yüzden benim dostum olur musun .
Zenin sen yanlız avcısın değil mi .
Yanlız avcı demek beni tanıyorsun peki senin adın nedir ve burada ne arıyorsun.
Zenin bizi rahat bırak şeytan senin nasıl bir yaratık olduğunu çok iyi biliyorum .
Gizemli adam yine mi şu laflar daha kaç defa söylemem gerek ben böyle bir insan değilim sadece özgür bir şekilde gezmek istiyorum . Gezmek çok eğlencelidir bunu biliyor musun .
Onun bu küçük çocuğu andıran davranışlarını daha öncede duymuştu Zenin hatta bazı kişiler onu çocuk şeytan olarak bilirdi .
Yanlız avcı milyarda bir görünecek bir şeydi ve tam bu zamanda ortaya çıkmıştı.
Zenin şansına lanet etmişti. Yanlız avcı nadiren birilerine görünürdü onları ya öldürür yada korkudan delirtirdi . Gücü efsanelere konu olacak türdendi yüzyıllardır bu topraklarda efsaneleri anlatılırdı.
Söylentilere göre insanları kukla gibi oynatıp kendisi için bir süreliğine kullanır onları korkunç yaratıklara dönüştürürdü. Aklını kontrol edebilirdi . Insanın ruhunu çekip yiyebildiği söylenirdi .
Aslında yanlız avcının hikayesi çok eskilere ve bilimezlere dayanırdı.
Bu sırada çok uzaklarda küçük bir kasabanın ücra bir hanında yaşlı bir hikayeci onun hikayesini anlatma başladı.
Geçmişte küçük veriyi kalpli bir çocuk vardı tek bir hayali vardı oda kahraman olmak. Herkesin hayran olduğu öldükten yüzyıllar sonra bile hikayeleri anlatılacak bir kahraman . Hikayeleri anlatıldı sonunda adı bu toprakları dolandı ama bir kahraman olarak değil bir şeytan olarak dünyadaki en korkunç adam olmaktı başardı.
Hikayesi on yaşında başladı sonunda bir avcı olabilmişti. Böylece büyük kahramanlığının efsanesi başlayacaktı ama bir sorun vardı elindeki güç bir efsane olmaya yetmiyordu .
Ama o çalışmaya devam etti onun için önemli olan elindeki değil elde ettiğiydi . Yıllar boyunca en tehlikeli düşmanlara göğüs gerdi nice canavarı ve güçlü adamı yerle bir etti ama sonunda ne onun adını bilen nede önemseyen kimse yoktu yaptıklarının hicbir önemi yoktu diğer insanlar için sıradan bir avcı işte bu onun görevi zaten dediler .
Peki neden böyleydi eksik yada yanlış olan neydi ki. Hikayelerdeki kahramanlarsan ne farkı vardı onun . Insanlar körmüydü daha ne yapabilirdik yanlış olan neydi burda bu dünyada.
Onca insanı kurtarmıştı hiç değilse onlar ona destek çıksaydı olmaz mıydı. Mesele aslında kendisiydi daha doğrusu güçleri.
Onun güçleri gecenin en karanlık vakfından bile daha kara ve korkutucuydu böyle bir canavar nasıl iyi olabilirdi ki. Insanlar her zaman onu bir tehdit olarak görmüşlerdi sonunda birgün kötü birisi olacaktı. Ona böyle bir yol çizmişlerdi. Giderek yanlışlardı bu genç avcı kimse yanına yaklaşmaz olmuştu. Yönettiği kamp terk edildi ve orada bir başına kaldı.
Işıltılı kahramanlık hayalleri falan yoktu ortada yanlız bir adam vardı sadece ama o yinede direndi buna karşı çünkü hala inanıyordu güneşin doğacağına ve karanlığı yok edeceğine.
Bır gün birkaç kişi terk edilmiş kampa gelmişti yoksa bu beklediği ışıkmıydı sonunda bu yanlızlık bitecek miydi .
Gelenler iki eski dostuydu aslında bir tanesi sevdiği kızdı gerçi bunu ona hatta kendine bile söyleyememişti. Eski dostundan küçük bir teselli beklerken o şöyle dedi . Senin ölmem gerek senin gibi birisi yaşamayı hak etmiyor .
Kalbine bir bıçak saplasa bundan daha iyiydi .
Dostuna baktı yaşlı gözlerle çünkü böyle bir durum öfkenin kaldırabileceğinden daha fazlaydı ona bakıp şöyle dedi .
Ama ben yaşamak istiyorum ben kötü hicbir şey yapmadım kimseye zarar vermedim aksine elimden geldiğince herkese yardım ettim .
Beni neden öldürmek istiyorsunuz .
Dostu ona söyle dedi senin kalbinde büyük bir kötülük var günün birinde bu açığa çıkacak.
Hayır böyle değil asla böyle değil ben iyi bir insanım .
Son bir umut sevdiği kıza bakıp sen bu konuda ne diyorsun ben kötü bir insan mıyım.
Genç gözlerinin içine bakarak sadece olup gitsen olmaz mı bizde kurtulmuş oluruz .
Bıçağını belinden çıkarıp kendi için çarpan kalbe sapladı ve Yanlız acıyı kanlar içinde yere yığıldı.
Son bir an için bir saniyeliğine eline dokunmak istedi ama olmadı gözleri karardı .
Derken hiç beklenmedik bir şey oldu Yanlız avcı bir anda gözlerini açtı. Ama artık eski kişi değildi kalbinde saf bir kötülük ve delilik vardı. Karşısındaki iki kişiye bakıp gülerek çok sağolun sonunda ondan kurtuldum sonunda artık kontrol bende . Dile gelen şey onun gücüydü enerjisi canlıydı yanlız avcının enerji bir ruha dönüşmüş ve bu bedende bir ölümsüz olarak hayata gero dönmüştü.
Sonunda insanların ona çizmiş olduğu karakterdeki kişiye dönüşmüştü. Iki arkadaşının ruhunu oracıkta çekip afiyetle yedi . Sonra bilinmez bir yola koyuldu hala ormanlarda yanlız başına dolandığı söylenir.
Insanların karşısına çıkıp arkadaş olmayı teklif eder onunla oyna sonrada ruhunu çekip yer ve ölen kişiye bir öğütte bulunur .
Kanatların var diye istemediğin halde uçmak zorunda değilsin ayakların olduğu için zorla yürümek zorunda değilsin
Sana çizilen değil istediğin yola git
(M.A.T)
Yanlız avcı Zeminle konuşurken biri daha ayağa kalktı hemde rahat bir şekilde bu kişi Karandı. O anda ağaçların arasından yaşlı bir adam çıkageldi .
