Karargahta kapana kısılmış yüzlerce avcı . Hepsinin umutları sönmüş . Hiçbirinde bu duruma ilaç olacak bir ilaç yoktu bu sefer tamamen batmışlardı . İletişim taşları bozulduğundan haber gönderemiyorlardı şehirden kaçan avcılar varsa onların yardım getireceğini ümit ediyorlardı .
Bu sırada Karan birkaç üst düzey avcı ve istihbarat sorumlusu küçük bir masanın etrafında toplanmış tartışıyorlardı . Karan diğer şehirlerde de mi durum aynı . Sorumlu iletişimimiz kesilmeden önce edindiğimiz bilgiye göre diğer şehirlerde durum iyiymiş tam yardım için haber yollayacaktık ki taş birden patladı .
Karan Arkadyalılar sandığımızdan çok daha akıllı çıktı . Her şehirde aynı yapmaktansa tüm kuvvetlerini başkente yönelttiler . Bu şekilde direk kralın işini bitirince ülke hızlı bir şekilde yıkılışa geçecek .
Avcılardan biri kralın yerine geçip konuşma yapan sözcü nerden geldiği belli olmayan bir ok sayesinde öldürüldü . Önce halkın duracağını sandık ama onlar saldırmaya devam ettiler . Yanındaki avcı siz etkilenmediğinize göre sadece yaşam enerjisine sahip olmayanlar üzerinde işe yarıyor .
Ama sözcü ölmesine rağmen neden durmadılar onu anlamadım belkide bu uzun yada kalıcı süren bir şeydir . Karan bir süresi var ama kalıcı değil buraya gelirken bir şeyi fark ettim içlerinden biri onlara emir veriyor .
Sorumlu en az üç gün içinde şehri kontrol altına almak için birlikler yollanacaklardır biraz daha dayansak yeter . Karan biz dayanırız ama kral için aynısını söyleyemem belki şimdiye çoktan ölmüştür . Benim fikrim 200 e yakın avcıyı görünmez yapıp saraya götüreyim .
Ama buna gerek kalmayabilir sarayın duvarları ve kapıları çok dayanıklıdır saray şuan mühürlenmişse tamamen dışarıya kapanmıştır dedi sorumlu . bir ordu bile içeri giremez . Karan peki zaten içerde olmazlar mı kralın yerine geçebiliyorlarsa eminim içeride sızmışlardır .
Sorumlu biraz düşündükten Karan haklı saraya gitmeliyiz . Başka bir avcı ama gitsek bile içeri nasıl gireceğiz diye sordu . Sorumlu bunu merak etmenize gerek içeri girmenizi sağlayacak adamı tanıyorum onun adı Natwar kendisi eski bir hırsız kraliyet hazinesine girerken yakalandı .
Karan kimsenin soyamadığı efsane hazine odasını mı diyorsun . Sorumlu evet içeri girdiklerinde birden önlerine çıkmış . Tam bir ay boyunca her açığı aradık ama kimse kapıyı nasıl açtığını anlamadı . Uzun süren sorgular ardından öğrendik ki onun her türlü kilidi kapıyı ve mührü açabilecek garip bir gücü varmış . böylesine eşsiz bir şeyi ziyan etmeyip kendi yararımıza kullanmaya karar verdik .
Biraz sonra odaya genç siyah saçlı beyaz tenli orta boylu bir adam gelmişti . Sorumlu ona bakıp Natwar senden sarayın mühründe küçük bir giriş oluşturup 200 kişilik bir avcı grubu içeri sokmanı istiyoruz .
Natwar bilirsin açamayacağım şey yoktur ama benim de bir sınırım var mühürde küçük bir giriş açabilirim ama en fazla 10 kişiyi içeri sokabilirim ondan fazlasını geçirmeye çalışırsam mühür tamamen yok olur . Oradakilerden biri neden sadece o kişi .
Natwar sarayın etrafındaki kalkan köpükten yapılan bir baloncuk gibi ama çok daha sert bir baloncuk bir baloncuğa iğne sokabilirsin ama daha büyük bir şey geldiği zaman patlar 10 kişiyi çok kısa bir sürece küçük bir delikten geçirebilirim .
Sorumlu o zaman en güçlü sekiz avcıyı bulup getirin . Herkes aynı anda ayağa kalkıp en güçlü birkaç kişiyi seçmek için aramaya başladılar . Biraz sonra en güçlü sekiz avcı Karan ve Natwar giriş kapısının önündeydiler . Kapı açıldı karan arkasındakilere dönüp enerji alanından ne olursa olsun çıkmayın ve hızlı olun saraya kadar uzun bir yolumuz var .
Avcılar kapıdan çıkıp görünmez olduklarında arkada kalan sorumlu bakalım şimdi ne yapacaksın evlat bu seferki öncekilerden çok daha zor .
10 avcı yarım saat sonra sarın yanına varmışlardı sarayın önünde tam anlamı ile bir insan seli vardı . Kalkanı kırmaya çalışıyorlardı . Bu sırada Karam kalabalığın arkasında bağıranları fark etti arkada durmuş onlara saldırmalarını emrediyorlardı . Kalabalığa doğru yöneldi ve sözcülerden bir tanesinin yanına geldi hızla onu bayıltıp enerji alanının içine çekti .
Natwar bu adamı ne yapacaksın diye sordu . Karan o bir sözcü konuşturabilirsek belki de bu durumdan kurtulmanın yolunu buluruz . Sarayın arka tarafına gitmişlerdi burada fazla kişi yoktu . Natwar kalkana yaklaşıp elini dayadı sürünerek geçecek kadar küçük bir delik oluşmuştu 10 avcı sırayla geçtikten sonra Natwar deliği kapatmıştı .
Karan ilerdeki küçük kapıyı gösterip şuradan girebiliriz dedi . Bu sıran Natwar gülerek orandan anca tuvalete gidersin . Burdan sonrası benim ustalık alanım beni takip edin yeter . İlerdeki pencereyi gösterip şu pencereden gireceğiz oradan kralın yatak odasına orada bir gizli kapı olacak oradan da özel sığı ağa gideceğiz kral ve ailesi orada olmalı .
Penceren içeri girdiler sarın içinden sesler geliyordu . Karan girdikleri odanın kapısının kenarından kafasını uzatıp etrafı kolaçan etti . Deli gibi ortada koşan şehir halkı her tarafı yakıp yıkarak kralı arıyorlardı arkalarında olan sözcüde onları yönlendiriyordu . Karan yavaşça kapıyı kapattı . Avcılardan birine bakıp sen şu baygın adamı sırtla . Dışarıda yüzlerce adam var silahlarınızı çekin ve savaşa hazır olun . Natwar bizi tekrar görünmez yapıp içeri sokamaz mısın .
Karan dışarıda adım atacak bile yer yok her yerdeler şuan . Natwar gülerek demek savaşma zamanı geldi . sırtındaki koca balyozu tek eliyle kavradı . Onu gören Karan gerçekten garip bir silahın var . Natwar delice bir gülümsemeyle düşmanlarımı ezip parçalara ayırmak en sevdiğim .
Karan sen gerçekten bir delisin değil mi . Natwar gülerek herkesin bazı sorunları vardır değil mi . Hem bir kaç kişiyi pelteye çevirmenin kimseye zararı olmaz . Her neyse önüme çıkma yeter dedi Karan .
Kapıdan çıkıp kalabalığa doğru koşturmaya başladılar . Onları fark eden sözcü öldürün diye bağırdı . İki grup birbirine girmişti . Karan önüne geleni biçerken Natwar birden kalabalığın tam ortasına dalıp balyozunu hoyrat bir barbar gibi tüm gücüyle savurmaya başladı . Natwar balyozunu savurduğunda önündekilerin kafası kabak gibi patlayıp kanları etrafı kaplamıştı .
Natwar sözcünün bağırışını duyuna ona doğru döndü . Sözcü korkudan dona kalmıştı . Karşısındaki adam ve elindeki kanlı balyoz onun canını almak üzereydi . Natwar havaya zıplayıp ona doğru inmeye başladı balyozunu kafasının üzerine kadar kaldırıp tüm gücüyle indirdi .
Sözcünün kafası parçalara ayrılıp bedeni ikiye katlamıştı . Natwar keyifli bir şekilde arkasını dönmüştü karşısında şaşkın insanlar beliyordu ama gördüğü şey onun ağzını açıyordu . Karan cesetlerden oluşan bir tepenin üzerinde oturuyordu . Üzerinde kan değmemiş yer yoktu kılıcı ileri ilerden kendilerine doğru gelen kalabalığı göstererek hadi yarışalım
