KAPANA KISILMIŞ

2.6K 290 4
                                    

Karan fazla beklemeden torbasından patlayıcıları çıkarmaya başladı . Diğerlerine dönüp tek çıkıp yolumuz bunları kullanmak ucundaki siyah ipe yaşam enerjisi verdiğinizde yanar ve biraz sonra büyük bir ateş topu oluşur .

Herad bunları tam olarak nasıl kullanacağız ki . Karan yarısını alıp yıkılan yere atacağız gerisini ise bu taş kapıya . Herad buna emin misin bu kapıya yaşam enerjisi bile işlemiyor . Karan emin ol bu şey yaşam enerjisinin yapamadığını yapabilir .

Herad önce kapıyı patlatıp sonra yıkık yeri açsak olmaz mı hem böylece işe yarayıp yaramadığını da görmüş oluruz . Karan hayır ifritler sesi duyunca buraya doğru akın etmeye başlar . Bu yüzden diğerlerini kurtaramayız . Herad sen tam olarak nasıl bir şey yaptın böyle dedi .

Karan gülerek birazdan görürsün diye yanıt verdi . Karan çabuk şu beş taneyi alıp yıkık yerin altında yakıp atın bende sizle aynı zamanda buradakileri yakacağım diğer taraftakilere geri çekilmelerini söyleyin patlamalar gerçekleştiğinde hızla hazine odasına gelin orada olacağım .

Heran tamam deyip . Elinden patlayıcıları aldıktan sonra koşarak yıkıntıların yanına gittiler bu sırada Karanda taş kapının önünde bekliyordu .

Herad bağırarak çabuk geri çekilin diye bağırdı . Diğer taraftakiler bunu duyunca geriye doğru koşmaya başladılar . Heran patlayıcıları eline alıp ucuna biraz yaşam enerjisi ver ve yere bırak .

Kıvılcımlar saçan patlayıcıyı elinden attıktan sonra geriye doğru koştular bu sırada Karanda patlayıcıları taş kapının altına döşeyip koşmaya başlamıştı . Çifte patlama zindanın her yerinde yankılanmıştı . İfritler çılgına dönmüş bir şekilde bir birlerinin üzerine çıkarak dar koridorlarda dalga gibi ilerliyorlardı .

Patlama yüzünden şaşkına dönmüş araştırmacılar zorla kendilerine gelip hazine odasına doğru koşmaya başladılar . İçeri girdiklerinde karşılaştıkları şey altından tepelerdi . Kapının kenarında duran Karan torbadan bir kaç patlayıcı daha çıkarıp atmaya hazırlanırken . Herad bağırarak ne yapıyorsun bizi burada kapana kıstıracaksın bizi tekrar görünmez yapıp buradan çıkarabilirsin .

Karan bu artık imkansız sesi duyan ifritler üzerimize doğru geliyorlar birazdan sence aralarından geçecek kadar yer bırakırlar mı aralarında sırf sıkışarak bile ezilip gideriz hem sen başka bir çıkış bulacağımızı söylememiş miydin . Ne yazık ki başka çarem yok .

Elindeki patlayıcıları yakıp ileri doğru yuvarlı bu sırada ifritlerin sarı gözleri karanlık koridorun sonunda gözükmeye başlamıştı . Bir anda oluşan büyük patlama ışığa alışmamış gözlerini bir süreliğine kör etmiş kendilerine geldiklerinde önleri tamamen kapanmıştı .

İçerde kalanlar ise saatlerce mücevherlerin ve altınların arasında bir çıkış yolu aramaya başlamışlardı . Saatler süren yorucu bir arayıştan sonra ellerinde hiç bir şey yoktu .

Sonunda yorulup oturmuşlardı . Karan altınların arasında bata çıla yürürken birden ayağı bir şeye takılmıştı . Ayağını çıkarmaya çalışırken ayağına takılan açığa çıktı bu bir insan kolu kemiğiydi  . Karan ayağını kurtardıktan sonra  altınları kazmaya başladı karşısına insan iskeleti çıkmıştı. 

Diğerleri de başına toplandı o sırada Karan başka bir iskelet daha fark etti . Sonra bir tane daha biraz sonra tam on beş tane insan iskeleti çıkmıştı .

Paslanmış kılıçlarına bakan Herad bunlar arkadya avcılarıymış .

Biraz ileride beklemekten sararan bir kağıt parçası gördü oraya gidip eğilerek kağıdı yerden aldı . Kağıdı açıp okumaya başladı .

Burda kapana kısıldık ben ve arkadaşlarım . Buraya büyük hazineyi bulmaya geldik . Girişi bulup kazdıktan sonra zindanın içine girdik tamamen terk edilmişti . Aşağı doğru inmeye baladık içimden bit ses bize geri dönmemizi söylüyordu . Ama hazine hayali dostlarımı kör etmişti . Sonunda hazinenin yanıya gelmiştik altın mücevherler ile süslü koca bir  servet karşımızdaydı . O anda taş kapı üzerimize kapandı .

Böyle bir kapının karşımıza çıkacağından haberdardık . Hazineden biraz altını burda bırakacağımıza canımız üzerine yemin ettik . Ve kapıyı hafifce iteleyip açdık ama zindan içimizdeki doyumsuz açgözlülüğü fark etti .

Altın tepeleri bile yanımızda götürsek  içimizde bir şey hala o bir avuç altını istiyordu . O anda canavarların ulumasını duyduk gece karası yaratıklar ordu üzerimize geliyorlardı . Ölmemek için yeniden buraya geldik . Taş kapı açılmamak üzere üstümüze kapandı .

Haftalarca çıkışı arayıp durduk . Hazinenin altını üstüne getirdik ama en ufak bir şey yoktu . Geçen her gün ölüme bir adım daha yaklaştık.

Arkadaşlarımdan bazıları buna daha fazla dayanamayıp ölmeyi seçtiler boğazlarını baştan başa kesmelerini izledik . Burda her geçen gün biraz daha deliriyorduk . Erzağımızda sonunda bitmişti . Karrınlarmızın gurultusundan uyuyamıyorduk . O kesilse bile bu seferde yaratıkların uğursuz ulumaları kulağımızı tırmalıyordu açlık giderek arttı .

Arkadaşlarımızın cesetleri geçen her gün daha lezzetli görünüyordu . Sonunda çiğçiğ yedik onları . Uzamış saçlarımız uzun ve kırık tırnaklarımız ile artık dışarıdaki canavarlardan bir farkımız kalmamıştı .

Dostlarım  hastalıktan birerbirer öldü artık yanlı kaldım . Koca bir hazinenin içinde ölecektim o anda değerli dediğimiz şeylerin aslında ne kadar işe yaramaz olduğunu ona değer kazandıranın biz açgözlü insanlar olduğunu anladım .

Geceleri üzeriğime örttüğüm altınlar beni biraz olsun ısıtmıyorlardı .
Öleceğimi biliyorum bu boş bir bekleyiş . Sonu belli neden hala bu acıyı çekmeye devam ediyorum ki .

Elime geçirdiği bir parça kağıt ve ölen dostumun kalemi ile bu notu yazıyorum aslında bu çok aptalca .

Kimse buraya gelmeyecek ailemi çok özledim . Şuan onların yanında olmayı tepeler dolusu altına değişmem .

Notu okuyan Heradın yüzünde umutusuz bir ifade oluşmuştu .
Aradan bir gün geçmişti . Hepsi oturmuş umutsuz bir şekilde . Birbirlerine bakıyorlardı .

Net birden gülmeye başlamıştı . Diğerleri üzüntülü bir şekilde ona bakarken . Herad bu kadar çabuk mu delirdin Net seni daha dayanıklı sanırdım .

Net delirdiğimden gülmüyorum sadece çok komik düşünsenize hiç görülmemiş bir zenginliğin ve servetin içinde ölüp gideceğiz en azından diğerleri gibi pişman değilim . Çünki hayatım da bir kere bile altına ve maddiyata önem vermedim .

Mutluyum çünki hayatımın hepsini istediğim şeyi yaparak geçirdim .

Diğerleri de neşeli bir gülüş ile ona katılmışlardı .
Bu sırada Artvi Karanın olduğu tarafa baktı ve onun altınların üzerine uzanmış uyuyor olduğunu fark etti.

Diğerlerine dönerek şuna bakın hiç bir şey umrunda değil neden bu kadar rahat anlamıyorum.

O sırada Karan gözleri kapalı bir şekilde ben rahat değilim siz fazla endişelisiniz .
Artvi öyle mi genç avcı derdini anladım aklınca sert görünmeye çalışıyorsunuz . Oyunu bırakabilirsin artık nasılsa öleceğiz .

Karan sen nasıl istiyorsan öyle düşün . Ayrıca sizi daha cesur ve sert sanıyordum ve akıllı .
Net tam olarak ne den bahsediyorsun diye sordu .

Karan diyorum ki buraya geldiğimizden buyana hala buranın ne ile aydınlandığı fark etmediniz .

Tavana bakan Herad anladığım kadarı ile küçük deliklerden gelip altına çarpıyor .

Karan bu sistemi biliyorum ışık bir kaç saat öncesine göre daha az yani ışık dışarıdan geliyor bu sistemi başka bir yerde daha görmüştüm ışık büyük deliklerden gelip bir yerde birleşip altı aydınlatıyor  yani yapmamız gereken tavanı havaya uçurmak ...

CANAVAR AVCISI Where stories live. Discover now