YOLCULUK VE HİKAYE

3.9K 375 12
                                    

Kervan yüzlerce kişi hayvan ve yükle beraber ağır bir şekilde vahşi topraklarda yol alıyordu . Güvenliği üst rütbeli avcılar koruduğu için haydutlar yada canavarlar konusunda endişeleri yoktu .

Karan'da Kervan'ın arasına sızıp arka taraflarda yayan olarak yol alıyordu dikkat çekmemek için kendiside koca bir sandığı sırtlamıştı . İçi ipek ve kumaş doluydu tam olarak 5 gündür yoldaydılar .

Karan hala geride bıraktıklarını düşünüyordu yeni planı Megan'a gidip avcı olmaktı . Duyduğuna göre orda yaşam şartları daha kolaydı Arkadya daki gibi halk ayrımı yoktu . Karan akademiyi braktığı için üzgün değildi zaten tek gerçek eğitmeni gitmişti geriye kalan eğitmenler işe yaramazdı Karan savaşa atılmak istiyordu bir okula yıl boyunca bir okula tıkılmak değil.

Zaten yıl sonunda avcı olabilse bile eskiden bir köle olduğu için hayatı değersiz sayılıp en tehlikeli yerlerde bulunacaktı.

Akşam olduğunda kervan kamp kurmak için durmuştu . Herkes yükleri ve hayvanları bir yere topladıktan sonra ateşler yakılıp yemekler pişirilmeye başlanmıştı . Kervan Megan krallığından elindekilerini satıp başka mallar alarak krallığa geri dönüyordu satış iyi geçtiği için herkesin keyfi yerine gelmişti bu da Karan'ın işine gelmişti sevinçlerinden kimse onu fark etmemişti .

Yemekler yendikten sonra herkes ateşlerin etrafına toplanmış şarkılar söylenip hikayeler anlatılıyordu.

Karan da yanındaki 10 kişiyle birlikte bir ateşin başına oturmuştu . İçlerinden genç bir çocuk yanlarındaki yaşlı adama dönerek ihtiyar Monra sen yıllardır kervanlarda çalışan ve vahşi topraklada dolaşan birisin bugüne kadar en çok şaşırdığın şey nedir .

İhtiyar adam boğazını temizleyip doğrusu bunca yıllardır bu yollarda gider gelirim en şaşırdığım şey hala yaşıyor olmam eskiden güvenli yollar yokken her yolculukta ölümle burun buruna gelirdik her gidiş gelişimizde aramızdan birileri eksilirdi bu yıllarca bu şekilde devam etti canavarlar bizi yoldan döndürmeye çalışsa da bizi asla vazgeçmedik sonunda pes eden o lanet yaratıklar oldu o gün bu gündür bu yollar bizim ama şimdide haydutlar ortaya çıktı.

Yıllardırda onlarla onlarla uğraşıyoruz ama biliyorum ki canavarların aksine onlar asla vazgeçmeyecek tabi bizde .

Genç adam lafa girerek onu demiyorum yani yıllar boyu olan yolcuklarında çok garip bir şeyle karşılaştın mı .

Monra tekrardan söze girerek genelde hep canavarlarla ama bir keresinde gerçekten çok garip bir şeyle karşılaştım her zamanki gibi canavarlar kervana saldırdı lanet bir ejderha gelip ortalığa ateş püskürürken yanımızdaki avcılar da onla savaşıyordu onu öldürene kadar bize ormana girmemizi söylediler ormanlara girdiğimizde bir anda karşımıza buz ayıları çıktı ağızlarından buz üfleyip yanımdakileri dondurup sonrada donmuş bedenlerini parçaladılar .

Sonumun onlarınki gibi olmaması için var gücümle koşmaya başladım. karşıma önü sarmaşıklarla kaplı bir mağara çıktı hayatımda böyle sarmaşıklar görmemiştim şarmaşıklar yaşam enerjisiyle dolup taşıyordu sanki yaşam enerjisinden oluşan bir kapı gibiydi nasıl olduysa aralarından rahatça geçebildim .

İçeri girdiğimde önümü göremiyordum ışık taşımı çıkarıp etrafda göz gezdirirerek yoluma devam ettim .

Mağarının içini giderek genişliyordu sonu yok gibiydi yoluma devam ettim sonunda bir vadi kadar büyük bir boşluğa çıktım ışığı oraya doğru tuttuğumda gözlerimi inanamadım .

Vadi kadar büyük boşlukta yere serilmiş bağlı insanlar vardı hemde binlercesi çok sıkı bir şekilde bağlıydılar ipleri sanki çelikten yapılmış gibiydi . Biraz daha yakından baktığımda bu insanların derilerinin rengi ateş gibi kıpkırmızıydı gözleri maviydi sanki gözlerinden şimşek çakıyordu.

Beni fark ettiklerinde içlerinden biri beni bağırarak yanına çağırdı hey sen buraya gel korkudan kaçmak istesem de bir şey beni onlara doğru çekiyordu aralarından titrek adımlarla yürüyüp beni çağıranın yanına gittim giyinişinden anladığım kadarıyla bu onların başıydı .

Çatırdıyan ateşin ışığında altında yapılan konuşma kervandaki herkesin dikkatini çekmişti diğer herkes de onların başına toplanıp hikayeyi dinlemeye başlamıştı Monra kervanın en yaşlısı ve en bilge kişisiydi herkes tarafından saygı gören ve sözüne önem gösterilen biriydi .

Monra başına toplananları fark edip herkesin duyabilmesi için daha gür bir sesle anlatmaya devam etti.

Başları olan kızıl adam bana bakıp dünyanın durumu hakkında sorular sordu ve ufukta bir savaş olup olmadığını sordu bende ona 300 yıldır dünyada savaş olmadığını söyledim o ise biliyorum bizde ordaydık diye cevap verdi . Ne dediğini anlamamıştım bende ona daha önce sizin gibi varlıkları görmedim 300 yıl önceki savaşta sizin hakkınızda bir bilgi yok diye cevap verdim

O ise gülerek yanındakilere duydunuz mu dünya yine bizim kim olduğumuzu unutmuş diğerleri de gülerek ona eşlik ettiler bana dönüp yakında yeniden dünyada yeniden bir savaş patlak verecek bunu nerden bildiğini sorduğumda bana iplerinin gevşemeye başladığını söyledi ve bunu söylemesinin üzerinden tam 50 yıl geçti söylediğine göre geri döndüklerinde dünyaya ölümü ve yıkımı getireceklermiş.

Daha fazla dayanamayıp oradan kaçtım ve arkama bakmadım . Arkadaşlarımın yanına dönüp avcılarla birlikte mağarının önüne geldiğimizde ortada mağaraya dair bir şey kalmamıştı.

O yüzden kimse bana inanmayıp delirdiğimi düşündüler ama ben onlar gördüğüme eminim

Aradan 30 yaşlarında bir avcı doğru söylüyor onları bende duymuştum dedem hep onları ve onlarla karşılaşan kişilerin söylediklerini anlatırdı sadece savaşıp yıkım getiren bir kavim ve umarım onlar geldiğinde ben burda olmam diyordu .

Etrafa tamamen sessizlik hakimdi ihtiyar adam ayağa kalkarak uyumaya gitti diğerleri ise yerlerine döndü Karan ise avcı olduğunu anladığı adam yanına gitti . Adam karşısındaki çocuğun ifadesinden anladığı kadarıyla bir soru soracaktı.

Karan lafa girip efendim bende avcı olmak istiyorum acaba bunu nasıl yapacağım Adam şaşkın bir ifade ile avcımı olmak istiyorsun yaşam enerjisine sahip misin peki

Karan evet diyerek cevap verdi . Adam peki o zaman Megan'a vardığmızda seni ustamın yanına götürürüm beğenirse seni eğitir sonrada sınavlara girip avcı olabilirsin Karan şaşkın bir şekilde akademi yada onun gibi birşeye gitmemiz gerek miyormu diye sordu

Adam gülerek ne akademisi Megan da avcılığa küçük yaşatan başlanır bunu içi akademiye gitmek aptalca çocuklar herşeyi yerinde öğreniyor ve bu sayede tecrübe sahibi oluyorlar Bu biraz basit görünebilir ama Megan krallığı yıllardır bu şekilde en iyi avcıları eğitiyor

Tabi bunun da bir bedeli var genç yaşata katılardan çoğu ölürken sadece güçlüler ayakta kalır ama bunu zaiyat olarak görürüz

Neyse bunları şimdi boş verelim benim adım Yoda senin adın ne . Adım karan diye cavap verdi.

Yoda söze girip tanıştığıma memnun oldum Karan anladığım kadarıya oldukça akıllı ve cesur birine benziyorsun kara ve bunlar avcılık için önemli şeylerdi Megan' vardığımızda kervan dağılmadan beni bul seni ustamın yanına götüreyim bu arada avcı sınıfını biliyormusun

İsimsiz diye cevap verdi Karan Yoda nın yüzünde umutsuzluk belirdi ama yine ona yardım edecekti neticede altından neler çıkabileceği hiç belli olmazdı .

CANAVAR AVCISI Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum