Arta önündeki cesetlere bakıyordu . Hala şakun etkisinden kurtulamamıştı . Bu sırada Beran uzun bir ıslık çaldı ve ejderha yükselip köye doğru gelmeye başladı .
Beran Artaya dönüp geri dönme zamanı geldi artık . Omzundan tutup biliyorum senin için zor bir şey bende sevmiyorum ama bize verilen emir böyle ülkemizin saadeti için yapıyoruz bunu . Sonuçta birileri elini kana bulamalı .
Arta hiddetle ölmeleri gerekmiyordu başka bir şekilde halledebilirdik . Beran bu sözler karşısında bizim kadar sen de suçlusun bizi burya kadar getiren kişi sendin unutma . Artanın bu sözler karşısında söyleyecek bir şeyi yoktu . Asıl suç kendisindeydi istese bu kıyımı başlamadan durdurabilirdi . Biraz sonra ejderha yanlarına gelmişti yaralılarıda yükleyip yükselerek yola çıktılar .
Sonunda kar kampına ulaşmışlardı ejderden inip kampa girdiler şifacılar onları kapıda karşılamışlardı . Ramon ve diğerlerini sedyelere koyup götürdüler .
Ateş kurtları ölen yoldaşlarınıda yanlarında getirmişlerdi . Onları omuzlarında taşıyıp kampa girdiler etraftakiler üzüntülü gözlerle onlara doğru bakıyorlardı . Kamp liderinin önene gelip selam verdiler .
Beran görev başarı ile tamamlandı efendim ama birkaç yoldaşımız hayatını kaybetti .
Kamp lideri onları usule uygun bir şekilde akşama doğru defnedelim şimdi gidip biraz dinlenebilirsiniz . Beran yoldaşlarımızın son yolculuklarına kadar yanlarında olmak isteriz efendim .
Kamp llideri isteğiniz bu ise size karışmayacağım bu arada yanınızdaki istihbaratçı nerede . Beran kendini biraz halsiz hissediyordu o yüzden direk olar dinlenmeye gitti .
Arta bir askerden yolu öğrenip kendilerine ayrılan çadıra doğru gidiyordu . Bitkin ve rahatsızdı vicdanı kalbine saplanmış bir bıçak gibi içini acıtırken sonunda büyük bir çadırın önüne gelmişti.
Örtüyü yavaşça aralayıp içeri baktı oldukça karanlıktı . Yerde uyuyan birisi ayağa kalkıp Artaya baktı ve demek döndün dedi bu kişi onu getiren genç istihbaratçıydı .
Arta sıkkın bir ifade ile evet biraz dinlendikten sonra kampa geri döneriz . Genç adam aslında seni görevden sonra başkentteki avcı karargahına götürmem söylendi .
Arta öyle olsun o zaman deyip yanından geçti ve boş karanlık bir tarafa oturdu .
Genç adam görevle alakalı bir sorun mu var .
Arta doğrusu bilmiyorum ateş kurtlarından birkaç tanesi öldü gerçi bu çok olağandışı bir şey değil avcılık tehlikeli bir iştir asıl sorun o köyde tıpkı bizim gibi normal bir hayat süren insanlar vardı ama biz oraya gidip sebepsiz yere hepsini öldürdük aralarında küçük çocuklar vardı koşup oynuyorlardı son anlarında bana yalvardılar ama ben elimi bile kıpırdatmadım . Bunu anlayabiliyor musun yüzlerce insan ölüp giderken ben kendilerini adaletin savunucuları diyen avcılardan biri hiç bir şey yapmadım .
Genç adam en iyisi sen biraz dinlen burada ben diğerlerinin yanına gideyim . Dedi ve hızlı adımlarla çadırdan çıkıp ateş kurtlarının yanına gitti . Bu sırada karanlığın içinde tek başına oturan Artanın kulaklarında ölen insanların sesleri yankılanıyordu . Acı dolu bağırışları ve o dehşetli an beynine kazınmıştı adeta .
Bu sırada çadırdan içeri üstünde eski ve kirli kıyafetler olan saçı sakalı birbirine karışmış bir adam girdi yüzü tam olarak görünmüyordu .
Arta ona bakıp sen de kimsin diye sordu sesinden tedirginliği anlaşılıyordu . Gizemli adam gülerek beni ne çabuk unuttun genç avcı Karan . Arta kılıcını çekip ona doğru atıldı ama olduğu yerde durmuş hareket edemiyordu .
Karşısındaki adam demek hatırladın . Gerçekten benden gizlenebileceğinimi sandın genç avcı bana gezgin derler dünyada ne olur ne biter bilirim ben ipler her zaman benim elimdedir .
Arta benden ne istiyorsun dedi zorlanarak .
Gezgin şunu bilmeni isterim ki benim sana herhangi bir düşmanlığım yada zarar verme isteğim yok .
Arta öyleyse 6 ay önce neden beni uyuttun .
Gezgin o zaman çekirdekten güç aldığın yüzünden vücudun çok büyük bir zarar gördü eğer seni durdurmasaydın yaşam enerjinin tamamını kaybedecektin .
Bayağı dayanıklıymışsın ki bekleyişin sadece 6 ay sürdü başkası olsa belkide çoktan ölmüştü . Her neyse şimdi başka bir konu için buradayım bir boşluğa düşmüş olduğunu fark ettim yeni bir yol arıyor gibisin bazı yanlışların farkına vardın ve bunlar seni çok kötü etkiledi . Kendini suçluyorsun haklısında bu olaydaki en büyük suç senin isteseydin bunlar hiç yaşanmazdı .
Ama sen sadece bakmayı seçtin öylece izledin insanlar gözünün önünde ölüp giderken. Seni yargılamak yada cezalandırmak gibi bir derdim yok tek istediğim nasıl bir yolda gittiğinin farkına varman.
Sencede bunları bırakmanın zamanı gelmedi mi artık.
Artanın üzerindeki etkiyi kaldırdı genç avcı bir anda bayıldı yere yığılacakken gezgin onu tuttu ve yavaşça yere yatırdı ve çadırdan çıkıp gitti . Arta gözlerini tekrar açtığında gün batımının kızıl ışıklar çadıran içeri süzüp yüzüne çarpıyordu . Bu sırada dışarıdan gelen sesleri fark etti .
Ölen ateş kurtlarının tabutları omuzlar üzerine alınmış acılı şiirlerle mezarlara taşınıyordu .
Avcılar gömüldükten sonra kamp lideri söze girdi . Şerefli avcılar bu gün burada yoldaşlarımızı ölüme uğurlamak için toplandık . Onlar büyük bir dava uğrunda canlarını teslim ettiler onlar ve daha nicelerinin ölümü boş yere değildi . Onların anısına yolumuza devam edeceğiz . Bu bir davadır özgür bir dünyanın davası . Bir yol veya görüş uğrunda ölenler olduğu zaman dava haline bu hale geldiğinde geri dönülmez bir yol haline gelir . Onurlu ve korkuzların yolu .
Bu sözlerin ardın büyük kalabalık sessiz bir şekilde dağılmıştı . Akşam olduğunda ne ateşler yakıldı ne yemekler yendi. Şarkılar şiirler söylenmedi hikayeler anlatılmadı . Herkes çadırlarına dönüp geceyi sessiz bir şekilde geçirdikten sonra uykuya dalmıştı .
Sabah olduğunda her şey eskisi gibiydi . Ava çıkmak için hazırlanan avcılar talim yapıp silahlarını bileyliyenler herkes eski haline dönmüştü .
Arta yanındaki genç istihbaratçı ile birlikte yola çıkmak için hazırlanırken . Yanlarına birisi gelmişti Arta kafasını kaldırdı ve karşısındakine baktı gelen kişi Ramonda kollarında sargılar vardı . Ramon size iyi yolculuklar Arta ben iki gün sonra kampa geri döneceğim .
Arta eğer iyileşmen uzun sürecekse başkentte tanıdığım çok iyi bir şifacı var sana ilaç getirebilirim .
Ramon sağol ama buna gerek yok yaralarımın birkaç güne iyileşeceğini söylediler .
Arta atına bindikten sonra o zaman ejder iskeleti kampında görüşürüz dedi ve yanındaki genç istihbaratçı ile birlikte yola koyuldu .
Ramon arkasına dönüp Beranın yanına doğru gitti ve yola çıktılar gerçekten de bana Karanı hatırlatıyor . Beran evet ama o daha duygusal Karan böyle şeyleri kafasına takmazdı .
İki atlı hızla giderken ağaçların arasında yavaş adımlarla giden gezgin onlara bakıp gitmeye devam et genç avcı eninde sonunda bana geri döneceksin..
YORUM ATMAYI UNUTMAYIN..
