Karan sarayda eşylarını toparlarken Kadoran yanına geldi . Eline bir mektup ve krallık mühür parasından verip mektubu avcı karargahındaki heyete vereceksin . Onlar seni hiç sorgulamadan direk ejder iskeleti kampına atayacaklar . Bu parada yanında bulunsun gerekli zamanlarda hiç çekinmeden kullanabilirsin her kapıyı açacaktır .
Karan gerçekten çok yardımcı oldun Kadoran her şey için Sağol . Kadoran güler yüzle kardeş olmak bunu gerektirir öyle değil mi . Sana iyi yolculuklar .
Karan vedalaşmadan sonra sırtında çantası üzerinde eski püskü kıyafetlerle saraydan çıkıp avcı karargahına doğru yola koyuldu . İnsanlar sokakları doldurmuş kış için alış veriş yapmak ile meşgullerdi .
Biraz sonra karargaha varmıştı en son gördüğünden daha iyi durumdaydı . Yaşanan kaosun izleri gerçekten de tüm şehirden silinmiş bu olay hatırlanmak istemeyen bir anı olarak kalmıştı. Karan yeniden kapının önünde durdurulmuştu . Kapıdaki askerlere bakınca bunların geçen senekiler olduğunu fark etti . Mührü gösterip içeri girdi askerler onu krallığın gizli ajanlarından biri sanmıştı .
Karan yoluna devam etti burayı yeniden görmek ona huzur vermişti . Mektubu görevlilerden birine teslim edip beklemeye başladı . Heyetin kararını beklerken kapının kenarındaki küçük ahşap bir sandalyeye oturmuştu .
Bu sırada koridorun başından birbiri ardınca hızla atılan ayak seslerini duydu . Gelen kişi ihtiyar istihbarat sorumlusuydu . Adam bir anlığına ona doğru bakıp kafasını geri çevirdi . Karanın içinde küçük bir tedirginlik oluştu .
Yaşlı adam tekrardan one doğru bakıp baştan aşağı süzdü ve bu gencin hareketleri bana sanki bir yerden tanıdık geliyor yaşlılık herhalde dedi kendi kendine ve yoluna devam etti .
Karan rahat bir nefes almıştı . Ama anlayamadığı bu görünüş ile onu tanıması imkansız dı . O anda aklına hal ve tavırları geldi onlarıda değiştirmesi gerekiyordu . Oturuşunu bir sokak serseriymişcesine değiştirmişti .
Bu sırada ilerden bir kaç kişi daha o tarafa doğru geliyordu . Bunlar Maren ve Yelaydı biraz değişik görünüyorlardı . Birbirleri ile sohbet edip gülerek yürüyorlardı .
Maren ilerde serseri görünüşlü adama bakıp bu da kim böyle diye düşündü .
Karan ise fazla belli etmeden onlara bakıyordu . Acaba ölümüm onları etkiledi mi diye düşündü . Garip bir şekilde Karan insanları pek önemsemeyen birisi iken şimdi birazda olsa ilgi isteyen bir hali vardı . Böyle saçma şeyler düşündüğü için kendisine kızdı .
Biraz sonra sanki o arada yokmuş gibi yanından geçip gittiler . Bu normaldi çünkü o sadece bir yabancıydı tanınmayan yeni biri . Biraz sonra kapı açıldı ve genç bir adam dışarı çıktı .
Karana bakıp bu günden itibaren ejder iskeleti kampına kayıtlı bir avcısın öğle vakitlerinde bir görevli ile yola çıkacaksın . Karan güneşe doğru baktı öğleye pek bir şey kalmamıştı zaten .
Ayağa kalkıp atların bulunduğu yere doğru gitti . Dar bir koridorda ilerlerken karşısına bu seferde Beran ve Gardon çıkmıştı bir gün içinde bu kadar tesadüf biraz fazla diye düşündü . Durup ikiliye yol verdi .
Beran ona doğru kısa bir bakoş attı ve yoluna devam etti . Karan biraz sonra atların yanına varmıştı . 12 13 yaşlarında bir çocuk bir yandan şarkı söylerken bir yandan da atların bakımı ile ilgileniyordu . Bu görüntü ona geçmişini hatırlatmıştı . Biraz keyifli biraz da özlem ve üzüntü dolu bakışlara onu seyretmeye başladı .
Bu sırada bir atlı hızla oraya gelmiş atını durdurup üzerinden atladı bu Yodaydı atından iner inmez hızlı adımlarla karargaha doğru yürümeye başladı . Her zamanki gibi acelesi vardı . Biraz sonra gözden kayboldu . Karan tekrar önüne dönüp at bakıcısını izlemeye devam etti .
Nasıl olduğunu anlamadan güneş tam tepeye gelmişti . Orta yaşlı bir adam Karanın yanına gelip hazırsan yola çıkalım genç adam .
Karan torbasını sırtlayı atlardan birine bindi . İkili atlarını mahmuzlayıp yola koyuldular . Kalabalığın yanına geldiklerinde yavaşlamışlardı . Görevli adam Karana dönüp . Gerçekten garip birisisin genç adam uzun zamandır ejder iskeletine gitmek isteyen bir acemi görmemiştim . Sana ilk gün hakkında bilgi vermek isterdim ama ejder iskeleti normal bir kamp olmadığından sadece sana şans dileyebilirim . Bu şekilde sohbete devam ederken biraz sonra kalabalığı aşmışlardı yeniden dörtnala yola koyuldular .
Akşam olduğunda bir orman girişinde durup ateş yaktılar . Görevli avcı büyük bir taşa yaslanıp biraz rahatladıktan sonra Karana bakıp gençlik yıllarından yaşadığı maceralardan bahsetmeye başladı . Karan da adamı bozuntuya vermemek için gözlerini dört açmış meraklı bir şekilde onu dinliyordu .
Uzun yolculuğun ardından sonunda ejder kampı iskeleti görünmüştü . Görevli Karana bakıp yolumuz burada ayrılıyor genç adam sana ger kalan hayatında başarılar dilerim hoşçakal dedi ve tozu dumana katıp yola koyuldu .
Karan ilerdeki kampa baktı . İhtiyar Harma her zamanki gibi dışarıda ateş yakmış yemek pişiriyordu . İçinde garip bir heyecan vardı sanki gerçekten de ilk defa buraya geliyormuş gibiydi . Atını hızlandırdı . Harma uzaktan onlara doğru gelen genç adamı fark etmişti . Bu zamanda ne diye birisi gönderirlerki erzak iki gün önce geldi herhalde bir haberci olmalı dedi . Biraz sonra Karan yanına varmıştı . Harmanın kendine has çorbasının enfes kokusu burnuna gelmişti .
Kalbi hızlı hızlı çarpıyordu . Atından inip ihtiyar kamp liderine doğru bakarak iyi akşamlar kamp lideri ben bu kampa yeni katılan acemi avcıyım . Harmanın yüzündeki ifade Karan ile Ramonun kampına geldikleri zamanki ile aynıydı .
Demek yeni bir geç otur uzun seni yormuştur . Açsan birazdan yemek hazır olur . Harma sevinçli gözlerle karşısında ki genç avcıyı izliyordu . Tekrardan söze girip bu arada benim adım Harma bana kısaca ihtiayar diyebilirsin .
Aynı şeyleri bir daha yaşamak Karanda garip hisler uyandırmıştı konuşmakta güçlük çekiyordu bu sırada arkalarından gelen ses demek yeni bir üyemiz oldu bu gerçekten güzel bir gün sesin sahibi Ramondu genç avcıya baktıktan sonrada bayağı güçlü görünüyor güçlü olmak önemlidir . Ayrıca akıllı olmakta gerekir .
Söylesene senin adın ne diye sordu Karan biraz duraksamıştı . Bu sırada içerden gelen ses dışarıda siz kiminle konuşuyorsunuz bir misafirimiz mi var dedi .
Örtü aralandı ve o buz mavisi gözleriyle dünyalar güzeli genç bir kız dışarı çıktı . Harmanın yanındaki gencce bakıp sen de kimsin dedi .
Karan kalkıp ona sarılmamak için kendini zor tutuyordu ama hala zaman gerekiyordu bunun için kendini zorladı ve Tionun gözlerinin içine bakarak ben Arta dedi .
YORUM ATMAYI UNUTMAYIN..
