İYİ OKUMALAR, BEĞENMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYINIZ :DX VE LÜTFEN BANA SÖVMEYİNİZ :D -L
Aşağı tekrar indiğimiz de Chris ayakta durabilmem için bana yardım ediyordu. Julia koşarak yanıma geldi ve destek oldu.
‘’Nereye gitti?’’ diye sordum usulca.
‘’Bilmiyoruz.’’ Dedi ve koltuğa yerleşmeme yardımcı oldu.
Tüm gün boyunca oturduk ve sadece birbirimize baktık. Christian Julia ile uğraşmaktan zevk alıyordu yine de onu benim yüzümden çok fazla rahatsız etmemişti. Harry dış kapıdan içeri girdiğinde yavaşça ayağa kalktım hala kusmanın etkisinden olsa gerek başım dönüyordu. Yanına doğru yürürken bana bakmadan içeri doğru ilerledi, mutfağa girecekken kolundan kavrayıp onu kendime doğru çevirmeye çalıştım. Yüzü masadaki gibiydi, boş ve duygusuz.
‘’Ne var?’’ diye sordu sertçe. Parmağımdaki yüzüğü ona gösterdim, başını sallayıp ‘ne?’ dercesine bakmaya devam etti.
‘’Neler oluyor?’’ duygularımı incitiyordu, kalbimin içeriden kırıldığını hissedebiliyordum.
‘’Canımı sıkıyorsun Cassandra uzaklaş benden.’’ Dedikten sonra kolunu benden kurtardı ve mutfağa doğru ilerledi. Gözlerime hücum eden yaşları geri göndermek için kendimle savaşırken omzumu kavrayan elle beraber gözlerimi yumdum ve odaya doğru yöneldim.
***
Yatakta saatlerce yattıktan sonra mide bulantısıyla tekrar banyoya yöneldim, biri içeri girip kapıyı kapatmıştı. Odaya döndüğümde sırtı bana dönük olan Harry’yi fark ettim, elinde bir şey tutuyordu. Bu sabah bıraktığım gümüş aynaydı, ona bakıp iç çekti ve tekrar yerine koydu ardından bana döndü. Kapıya yöneldiğim sıra kolunu uzatıp aralık kapıyı sertçe kapatıp önüme geçti.
‘’Canını sıkmayacağım.’’ Dedim, şeytanca güldü ve yüzünü aydınlatan ay ışığına bakarak gözlerini yumdu derin nefes aldıktan sonra tekrar gözlerini açtı. ‘’Bana itaat edersen canımı sıkmazsın.’’ Dedi ve omuzlarımı kavrayıp geri geri itti. Yatağa doğru bacaklarım değdiğinde sertçe yatağa itti ve üstüme çıktı, yutkunup ona baktım. Kalbim deli gibi çarpıyordu ve adeta ağzımda atıyordu.
‘’Yapma.’’ Dedim, iki eliyle bacaklarımı kavrayıp aralamıştı. O sarhoş adamlardan da beter gözüküyordu.
‘’Bebeğim kadınlar benim için böyledir. Evliliğin anlamı şu ki sen benim seks kö-‘’ son kelimeyi söylemesine izin vermeden yüzüne tokadı geçirdim. Afallamıştı, o ne dediğinin farkında mıydı? Gerileyip bacaklarımı serbest bıraktı.
Fırsat bilip ayağa kalktım ve kapıya koştum, var gücümle koşmaya devam ederken merdivenlerden aşağı iner inmez dış kapıyı açtım ve kendimi dışarı attım. Çimlerin üzerinde çıplak ayakla koşarken ayağımın alında hissettiğim sivri şeyler canımı yakıyordu yine de umursamayıp koşmaya devam ettim. Hızımı alamamış, duramamıştım bu yüzden dengemi kaybedip yuvarlandım. Suyun içine doğru kayarken toprağa tutunmaya çalıştım ve tırnaklarımı geçirdim ama toprak yumuşaktı. Suyun soğukluğu derimin altına işlendiği sıra nefesim tıkanmaya başlamıştı, gece karanlığında yüzeye çıkamıyordum ve yolumu bulamıyordum.
***
Gözümü açtığımda sert bir yerde yatıyordum, birkaç kadın bana bakarken kendi aralarında konuşmaya başladılar. Temizlenmiş yarı çıplak bedenime bakarak titredim, keşke Harry beni durdursaydı da bunlar başıma gelmeseydi. Kadınlardan biri elini göğsümün üzerine koydu ve kalbime baskı uyguladı, ürkek davranışlarım yüzünden nazik davranmaya çalışıyordu. Bu kadınlar yerliler gibiydi ama daha farklıydı dokundukları zaman gözleri beyazlaşıyor, adını koyamadığım bir renk beliriyordu.
‘’Beni bırakın…’’ diye inledim, kadınlar kendi aralarında bakıştılar ve bilmediğim dili konuştular. Ne olduğunu gerçekten bilmiyordum, annemin burada olmasını dilemiştim. Göğsümdeki eli yavaşça aşağı inmeye başladı.
O bir sapık olabilirdi değil mi? Çünkü benim namahrem bölgeme bakıyordu üstelik nerede olduğumu bile bilmiyordum. Elini karnıma indirdiği sıra kadın gözlerini kapattı aslında kadına dikkatli bakınca Kızılderililere benzediğini anlayabilirdi insan.
Karnımın çevresinde elini gezdirdi ve tam ortasında durdu, hafifçe uyguladığı baskıyla beraber büzüştüm, dizlerim yukarı kalkmıştı. Adını bilmediğim ve eli karnımda olan kadın dehşetle gözlerini açtı, bu kez sarımsı tonlarında parlıyordu. Diğer kadınlar birbirlerine bakıp aralarında hararetle bu anlam veremediğim olayı tartışmaya başladılar. Bana baktı ve acıyarak ‘’infantem diaboli’’ dedi. Bu Latince iki kelimeydi, kadınlar onların dillerini anlamadığımı anlamışlardı ve onlar anlayabileceğimi umarak bu iki kelimeyi mırıldanmışlardı. Önce eli karnımda olan kadın mırıldandı peşine ise diğerleri. Bu iki kelimenin anlamı ‘’Bebek Şeytan’’ demekti, gözlerim dehşet içinde genişledi çünkü bunun tek bir anlamı vardı; Ben hamileydim ve bu şeytanın çocuğuydu yani Harry'nin.
KISA OLDU BİLİYORUM ÜZGÜNÜM OKUDUĞUNUZ İÇİN TEŞEKKÜRLER, BEĞENMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYINIZ :DX -L