''Seni Hissediyorum'' Bölüm:31

595 52 5
                                    

 İYİ OKUMALAR, BEĞENMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN :)X -L

Boynumdan çekilen kan canımı yakmıyordu bütün bedenim neredeyse uyuşmuş gibiydi. En son duyulan şey yere düşüş sesimdi, bu canımı yakmıştı. Elimle açılan yarayı bastırmak için boynuma bastırdım ardından Harry tarafından parçalanan demirlere ufak bir göz attım. Bulanık görüyordum ki bu bana göre oldukça acına bir durumdu. Boynumdan çektiğim elimin avcuna baktım, kan pıhtılaşmıştı fakat hala tam anlamıyla kapanmadığı için dokunduğu yeri lekeliyordu. İçimden savurduğum birkaç küfürle ayağa kalkmaya çalıştım fakat etraf benim kalkmamam için dönüyor gibiydi.

Sarışın bir kadın görüş alanıma girdiğinde kendimi yere bıraktım.

‘’Hey, hey! Lucy, kendine gel.’’ Angela’nın sesini duyduğum anda Tanrıya şükrettim çünkü bu benim için bir hediyeydi. Sandra olmadığı için ise kendimi şanslı sayıyordum. Ona doğru başımı çevirdiğimde başımı avuçlarının arasına alarak yanağımı okşadı.

‘’O-o nerede?’’ dedim görüş alanımın bulanıklığını önemsemeden.

‘’Sanırım o anlaşmayı çoktan yapmış hiçbiri burada değil.’’ Dedi, ellerimi sertçe taşa vurdum. Dirseklerimden tuttu ve kalkmama yardım etti.

‘’Nasıl burada değiller? Juliana nerede?’’ Angela gerilerken gözlerinin genişlemesiyle beraber başını salladı.

‘’Onu götürdüler mi?’’ diye sordu şokla, tozlu avcumu alnıma bastırarak ona eşlik edercesine başımı salladım. ‘’Elimde hiçbir şey kalmadı! İkisini de kaybettim…’’

                        ***

Hala başım dönüyordu ve boynumda ki ısırık izleri zonklamaya devam ediyordu. Angela ve ben ormanın içinde ilerlerken orada yaşadıklarımızı düşünüyordum. Kimse kalmamıştı, Juliana’yı da beraberlerinde götürmüşlerdi, Angela ile kalmıştık ki ailem bile artık yoktu. Nereye gittiğimiz ve ne yaptığımız hakkında en ufak fikir sahibi değilken Angela’nın nasıl kurtulduğunu düşünmeye başladım.

‘’Angela o adamlardan kurtulmayı nasıl başardın?’’ önümüzde ki ağaca yaslanıp ağacın kabuğuyla oynamaya başladı, Harry’nin birkaç gün önce yaptığını hatırlamasam tabii ki de olmazdı. ‘’O adamlardan kaçmak zor olmadı, alttaki ölüler beni sever ve içlerinden bazılarını tanıyordum. Kaçmama izin verdiler, işte şuan buradayım.’’ Kollarını açıp tuttuğu nefesi bıkkınca geri verdi.

‘’Şimdi ne yapacağız?’’ diye sordum, en ufak fikrim yoktu.

‘’Bilmiyorum, sanırım buraya kadar Lucy. İşleri daha fazla kurcalamasak iyi olur. Annene ulaşma—‘’ kan beynime sıçramıştı, annemden bahsedilmesi artık bana rahatsızlık veriyordu.

‘’Hayır! Ona ulaşmak falan istemiyorum! Harry ile olan bağımız bozulduğuna göre onların evinde kalabilirim sonuç olarak kendi evim yok oldu ve onlarda dönmeyeceklerine göre… Sende bana katılabilirsin?’’ bir cümlede heyecan, öfke ve şaşkınlık gizlemiştim ve bunu sadece birkaç saniye içinde düşünmeden yapmıştım.

‘’Bir yer bulana kadar bu güzel fikirmiş gibi geliyor…’’ diye mırıldandı.

Yol boyunca konuşmamıştık fakat bakışıp duruyorduk artık bomboş hissediyordum. İçimde kopan parçalar beni öldürüyor gibiydi şimdi ne yapacaktım? Gerçekten Harry’nin peşinden mi gitmeliydim? Bunu yapamazdım…

Cold FLOWHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin