''Katil'' Bölüm:69

407 42 13
                                    

Ne hissederseniz hissedin bazen bunları dile getirmek oldukça zordur. Beyaz odada siyah ışıkların aydınlattığı bir bedenden akan kanı görünce yokmuş gibi davranabilir misiniz? Kesilmiş deriden akan kanı durdurmak için çabalamadıkça ve sese karşı kulakları tıkamadıkça elbetteki bu zor değildir. 

Ben mi? Ben zevkten tarafım, bencilce davranan ama aynı zamanda aşk için savaşabilen biriyim, herhangi biri. 

Gözlerimin önünde beliren anı yada gelecekten gelen felaketler artık ne söylenirse bir anda belirdiler. Işığın ortasında oturan minik kız dizlerini göğsüne kadar çekmiş belli belirsiz olan yüzünü gizliyordu. Harry'e benzeyen saçları ve sinsi bakışlarıyla dizlerinin üstünden bana bakıyor ve alaycı ifadesiyle başını sallayıp duruyordu. 

Diğer dünyadan gelen sesler ve çığlıklar kulağımı tırmalarken odak noktamı bu dünyaya çevirmiştim. Harry'nin boğuk sesi gittikçe kayboluyordu. 

Yüzü olmayan insan görünümlü birkaç insan belirdi gerçek anlamda yüzleri yoktu. Onlar Azraildi her biri felaketi simgeliyordu. Küçük kız kollarını bacaklarından çekti ve elinde aniden beliren ayıcığı dönen insanların arasından bana doğru fırlattı. 

Yutkunmaya devam ederken birkaç adım ilerledim. 

Azrailler kızın etrafında dönmeye devam ediyordu, kendim için korkmadığımı hissettim. Onun için korkuyordum sanki iç güdülerim onu oradan sadece benim kurtarabileceğimi söylüyordu. 

''Anne!'' dedi bir ses, küçük kızın yeşil gözleri aniden koyulaştı ve ellerini bana doğru uzattı. 

Etrafında dönen ölüm melekleri bir anda bana döndüler ve üzerlerindeki lacivert kıyafeleri simsiyah örtüye çevirerek olmayan yüzlerini kapatıp bütün bedenlerini örttüler. 

''Harry,'' diye fısıldadım. ''yardım et.'' 


Harry'nin Ağzından 


Gözlerimin önünde titreyişinin üzerinden sadece 24 saat geçmişti. Julia onu temizlemiş, kıyafetlerini değiştirmesine yardımcı olmuştu. 

Ben kendimi suçlamaya devam ederken sinirlerime hakim olamayıp dev kütüphaneyi devirdim. 

''Harold!'' Julia'nın sesi kulağımda çınlarken masaya yumruğumu indirdim ve ona doğru döndüm. ''Onun yeniden uyanmasını sağlayacağız kardeşim.'' Bana doğru yürüyüp kollarını iki yana açtı. 

Başımı boynuna gömdüm, gözümden akan yaşlara hakim olmak neredeyse imkansızdı. 

''O uyanık Julia... Gözleri bile hareket etmiyor ama uyanık sadece göz kapakları inip kalkıyor sanki... Onu cezalandırdılar Julia biliyorum benim yüzümden oldu!'' Omzunu sıkarken ağlamaya devam ettim. 


7 Temmuz 1812


Bugün 7 Temmuz olayların üzerinden 3 ay geçti. Cassandra'nın değiştirilen kıyafetleri dışında o hep aynıydı. Gözleri açık ama bir o kadarda kapalı, acı çekiyor fakat onu bulabilmek imkansız. 

Herkes kitapların başındaydı ben ise salonun içinde bir ileri bir geri hareket ederek Cassy'nin neden karnının şiştiğini düşünüyordum. 

''O hamile olabilir mi?'' dedi Julia odaya girerken. Yürüttüğü teoriyle beraber ona döndüm ve kurumuş dudaklarımı dilimle ıslattım. 

''Ölen bebekten sonra bu mümkün değil.'' Haklıydım bu imkansızdı. ''Peki o bebek ya hiç ölmemişse? Sadece kendini öldü izlenimiyle gizlediyse?'' 


''Tanrı aşkına Julia! Bebek öldü izlenimini vermesi için...'' Julia cümlemi tamamlayamadan öne atıldı. ''Yeniden döllenmeyi bekledi, bize bak Harry sen ve ben imkansız değiliz Cassy de imkansız değil bütün bu şeyler,'' etrafı gösterdi. ''sence bir tesadüf mü?'' 



BEĞENMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN :)))X -L

Cold FLOWHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin