''Bence Bana Tapacaksın'' Bölüm:56

428 38 6
                                    

BEĞENMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIIIN :)XX İYİ OKUMALAR -L

                          ***

Burnuma dolan omlet ve portakal suyu kokusuyla gözlerimi araladım, Harry boğuk sesiyle bir şeyler mırıldanarak odaya giriş yapmıştı. Yatakta doğrulduktan sonra elindeki tabağa ve bardaktaki taze sıkılmış portakal suyuna nefretle baktım, onun elinin tuttuğu ki bırakın tutmayı dokunduğu hiçbir şeye dokunmak istemiyordum. Gece hayatım da öğrenmeyi istemeyeceğim en son şeyi öğrenmiştim ve bebeğimi vermemek konusunda planlar yapmak zorundaydım.

‘’Günaydın Kraliçe.’’ Dedi alnımı öperken, dizlerimin üzerine bıraktığı sıcak tabağı tepsiye koymayı akıl edememişti demek.

‘’Günaydın.’’ Dedim soğuk bir ses tonuyla. Elindeki bardağı sıkıca kavrayarak yanıma oturdu ve yüzümü incelemeye başladı. ‘’Bugün kötü günündesin ha?’’ sadece dönüp ona baktım, kaşlarını kaldırmış mutlulukla şakımıştı fakat ben bakışlarımla yüzünün asılmasına ve kaşlarının çatılmasına neden olmuştum.

‘’Evet, kötü bir rüya gördüm.’’ Dedim, yalan söylemiştim. Bu yalancılığım Harry den gelen bir alışkanlıktı sanırım. Bakışları değişti, hamileliğime daha çok önem verdiğine göre bu kez ben onun kalbini kırabilirdim. ‘’Ne gördün?’’ diye sordu şefkatle bakmaya başlamıştı.

‘’Kötü bir adam bebeğimi benden almaya çalışıyordu ve onun ağlama sesleri kulağımda çınladıkça ben… Uyanamadım, onu kurtarmak için koştum.’’ Gözlerimi sımsıkı yumduğumda Harry’nin yutkunduğunu duyabiliyordum. Rüyam fazlasıyla gerçekçi ve bir o kadar da yalanlarla doluydu, rüya değildi minik bir hikâyeydi. Harry’ye verdiğim minik gönderme onun yutkunmasına sebep olmuştu, memnuniyetle dudaklarım yukarı kıvrılırken bunu ona belli etmemeye çalıştım.

‘’B-benim… Cassy ben gitmeliyim… Akşam gelirim. Seni seviyorum.’’ Bardağı elime tutuşturduktan sonra saç diplerimin arasına öpücük kondurdu ve hızla odadan çıkıp gitti.

‘’Tabii ki kaçacaksın. Bu kez sıra bende Harry, canını yakacağım.’’ Diye mırıldandıktan sonra uzun tırnaklarımı karnıma geçirdim. Bağırmamak için dudaklarımı ısırırken ıslanan parmak uçlarımı çekmemek için direniyordum. Kan ile kaplı olan elim bu kez intikam hissiyle doluydu, ölülere verebilecek bir bebeğimiz(!) olmadığında ne yapacaksın çok merak ediyorum, sevgili sevgilim.

                             ***

Karnımdaki kesikleri temizledikten sonra kıyafetlerimi değişip Harry’nin bol pantolonlarından birini kaparak altıma geçirdim. Göbeğim büyüdükçe elbise baskısı devam edecekti ve ben yine görmezden gelecektim ama bu bebek doğmadan ölecekti. Aşağı inerken tırnak izlerinin olmadığı yere dokunarak aşağı indim. Chris beni görür görmez yanıma koştu ve kulağını karnımın üzerine koyup elini de beline atarak eğildi.

Bir şey söylememişti, kaşları çatılarak yeniden yerinde doğruldu ve bana baktı. Çevreye göz gezdirip kolumdan sertçe kavradıktan sonra beni bir köşeye çekti.

‘’Bebeğe ne yaptın!’’ sesindeki sertliği sessiz olmaya çalışırken bastırıyordu.

‘’Hiçbir şey.’’ Gözlerimi kısarak sinsice gülümsedim oysaki o benim tarafımdandı. ‘’Onu duyamıyorum Cassy! Hareketini dâhil algılayamıyorum.’’ Zavallı Christian yeğeni için endişeli olmalıydı. ‘’Çünkü onu kendime mühürledim, sen ve senin lanet soyun ve o zavallı pislik kuzenin bebeğime dair hiçbir şeyi algılayamayacak, duyamayacak ve hissedemeyecek.’’ Bunları söylerken kahkaha attım o ise endişeli bakışlarla başını salladı.

‘’Bu sen olamazsın,’’ dedi yutkunarak ve tekrar etrafta göz gezdirdi. ‘’neden böyle bir şey yaptın Lucy?’’ Chris, o kadar aptal değilsin değil mi? Hayır, aptalsın. Hala anlamamıştı.

‘’Bu bebek bana ait şimdi çekil yolumdan.’’ Geri merdivenlere dönmek için konumumu değiştirdim ama elini duvara koyarak beni engelledi, sarı tüyleri havada dalgalanırken ona sert bir bakış attım.

‘’Onu tek başına yapmadın Cassy, klasik bir erkek sözünü söylemek istemezdim ama…’’ kulağıma eğildi, bu Harry’nin soyunda kesinlikle bir şey vardı. Çözemediğim bir çekicilik. ‘’Harry’nin altına yatmasaydın ve o seni becermeseydi bu küçük melek meydana gelmeyecekti.’’ Dedi. Kızgın gözlerimi tekrar ona çevirdim bu kez burnumdan soluyordum.

‘’Benim bebeğimin melek olduğunu düşünüyorsan babasının kim olduğuna gidip iyice bir bak derim.’’ Dedim tükürürcesine, bir şey söylemedi ve kolunu duvardan çekerek yolumu açtı.

Yukarı çıkıp eşyaların birkaçını eski yırtık ve kokan deri çantaya yerleştirirken o lanet aynayı almayı da unutmadım. Hızla kapatıp odadan çıktım ve kimseye görünmeden aşağı indim, çekmecelerin üzerinde duran kime ait olduğunu bilmediğim hançeri de aldım. Evden dışarı çıktığımda beni görünce yanıma gelen Sandy’yi geri gitmesi için elime taş aldım ve onun uzağına fırlattım. Küçük atıma verdiğim addı bu.

Son kez beyaz, çiçeklerle süslü eve baktım ve oradan koşarak uzaklaştım.

                    ***

Kör karanlığın içinde nereye gittiğimi bilmiyordum ama bir ses duydum, çok derinden gelen bir ses. Harry’nin olduğunu anlamak uzun sürmemişti ancak o bu şekilde gürleyebilirdi, demek ki gittiğimi yeni fark etmişti ki ona bir not bile bırakmamıştım.

Ormanın içinde yürümeye devam ederken ayağım çamura battı, iğrendiğimi belirten ses tonuyla beraber ayağımı çamurdan çekmek için kaldırdım ama bunun çamur değil de insan derisinin erimiş ve kendi kanına karışarak yok olmaya duran ceset olduğunu gördüm. Attığım çığlıkla beraber koşmaya devam ettim ve önüme çıkan dala kafamı vurmadan önce son kez arkaya baktım, o buradaydı. Karanlık figür, şimdi bana bakıyordu aynı zamanda iğrenç kahkahasıyla benimle alay ediyordu.

Gözlerimi nihayet aralama şansı bulabildiğim de bana bakan birkaç böceği görmemiş gibi yaparak yerden kalkmaya çalıştım. Üstüm toprak ve kurumuş dal yapraklarıyla doluydu. İnleyerek yerden kalkmak için destek aldım, karnımı tutarak yerden kalktım. Aynı yerdeydim, hayır, benzer görünümlü farklı bir yerdeydim. Burnuma dolan yemek kokularıyla beraber burun deliklerim genişledi ve etrafa ufak bir göz gezdirdim. Şuan Harry den ne kadar uzak olursam benim için o kadar iyiydi çünkü bebeğim doğduğunda ondan saklayamazdım. 

BEĞENMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN OKUDUĞUNUZ İÇİN TEŞEKKÜRLER :DDDX -L

Cold FLOWHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin