''Elmas Broş'' Bölüm:41

484 44 4
                                    

BEĞENMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN :)X SİZİ SEVİYORUM :)X İYİ OKUMALAR -L

18. Yaş Günü – Harry  (1 Şubat 1712)

 

Bugün annemin deyimiyle gerçek bir erkek olacaktım, Styles soyunu devam ettirecek tek lider bendim. Kuzenlerim arasında en büyük ben olmasam bile en gözde bendim bu yüzden lider daima ben olurdum. Akşam ki baloya hazırlanırken heyecanımı göz ardı etmek için üstün çabalar veriyordum, ceketimin önünü bağlarken biri kapıya vurdu.

‘’Gel.’’ Dedim, dev aynasındaki yansımama bakarken gözlerimi kapıdan içeri giren kişiye çevirdim.

‘’Bugün büyük gün Harold,’’ annem yanıma yaklaşırken elinde taşıdığı kutuya sevecen bakışlarını attı. ‘’teyzen ve eşi Bay Valeries bugün burada olacaklar.’’ Dedikten sonra omzumu kavradı ve beni kendine çevirdi.

‘’Merak etme anne onlara gereken ilgiyi bizzat göstereceğim.’’ Deyip gülümsedim. Annem bakışlarını tekrar kutuya çevirdi ve dolan gözlerini elinin tersiyle silerek kutuyu bana uzattı. Parlak elbisesinin üzerine akan gözyaşları anında kuruyordu.

‘’Bu senin için,’’ kutuyu avuçlarımın arasına bıraktığında elimin üzerini kavradı ve açmama yardımcı oldu. İçinde elmas taşlarla kaplı baş harfimin bulunduğu broş ve yanında anlam veremediğim ama bana düz görünen tarak vardı. ‘’broş senin için diğeri de sevdiğin kadın için. Sandra bu akşam burada olacak ona, bunu vereceğinden emin olduğun zaman ver.’’ Şefkatle gülümsedi.

‘’Adımı hiç bu kadar güzel bir hediyenin üzerinde görmemiştim madam.’’ Dedim ve elini kavrayarak dudaklarımın üstüne götürdüm. Dizimi kırarken çapkın bir genç erkek edasıyla anneme bakıyordum, güldü ve burnunu çekti.

‘’Yaşlı kadının duygularını incitmek size yakışmıyor genç adam.’’ Elmacık kemikleri belirginleşirken daha çok gülümsedim. ‘’Dünyanın en güzel kadını karşımda duruyor, sizi incittiysem özür dilerim güzel bayan.’’ Dedikten sonra broşu kutudan çıkarıp ceketimin kenarına astım ve kutuyu tekrar kapatarak cebime attım.

Annem yüzündeki memnun gülümsemenin ardından hafifçe eğildi ben de ellerimi onurlu beyefendi gibi arkamda birleştirdikten sonra dizlerimi hafifçe kırdım.

‘’Ve ah,’’ dedi annem odadan çıkmadan önce, elinde uzun sivri uçlu tarakla geri döndü. ‘’şu saçlarını artık kestirmelisin Harold yoksa büyükannen saçlarına şekil vermek isteyecek!’’ saçlarımı tararken alay etmeyi de ihmal etmedi.

Kapıyı narin elleriyle açtı ve aralıktan tam çıkacakken ona seslendim.

‘’Seni seviyorum anne, hediyen için teşekkürler!’’ omzunun üstünden bana baktı, dudakları yukarı doğru kıvrılırken gözyaşı yeniden yanağından aşağı süzüldü. ‘’Ben de seni seviyorum Harold.’’

                       ***

İnsanlar orkestranın çaldığı parçalara ayak uydururken bazıları kristal bardaklarından içkilerini yudumluyorlardı. Teyzem ve eşi Bay Valeries’i karşıladıktan sonra teyzemin karnını hafifçe okşayıp kulağımı dayadım, o bebeğin kız olmasını umuyordum. Teyzem annemi bulmak üzere yanımızdan ayrıldı ve beni eşi Des ile baş başa bıraktı.

‘’Evlat bu gece erkek oluyorsun. Hiçbir kızla birlikte oldun mu?’’ Des kulağıma fısıldarken kahkaha attı, çevremizde dolanan birkaç kadını işaret ederken ona ‘hayır’ anlamında başımı salladım.

‘’Hayır, buradakilerle değil. Fabrikadaki kadınlar daha çok ilgimi çekmişti.’’ Omuz silkip güldüm, elini omzuma koyarak ters bir bakış attı. ‘’O kadınlar seni ısırmadığı için şanslısın.’’ Bu ters bakışın kahkaha ile sonlanacağını biliyordum. Evin hizmetçilerinden olan, adını henüz telaffuz edemediğim Fransız kadını elindeki içkilerden birini Bay Valeries’e uzattı ve gülümsedi.

‘’Bu içkilerin tadı çok kötü Harry, kan yok mu?’’ dedi, gözlerimi devirdim ve insanları işaret ettim. Bazıları soylulardı bazıları ise annemin akrabalarıydı. Büyük salonu dolduran ve iğne düşmeyecek kadar her odası –yatak odaları hariç- dolu olan evde istediği kadar kan vardı. ‘’Bu gece olmaz.’’ Dedim ve alt dudağımı ısırdım.

Des iç çekerken görüş alanıma Sandra girdi, beyaz ve krem rengin hâkim olduğu elbisenin üzerine sarı saçlarının birkaç tutamı bırakılmıştı. Altınımsı saçlarının uçları dar omuzlarına değerken mavi gözleri beni buldu, elindeki mavi kutuyu göstererek gülümsedi. Bay Valeries yanımda bir şeyler mırıldanıyor ve hatta söylediklerinin üzerine kahkaha atıyordu ama ben bu güzel kadının karşısında bütün her şeyi bırakmıştım sadece ilgi odağım o’ydu. İnsanlar etrafta yok olmuş gibiydi, o yokken çapkınlık yapabiliyordum hatta kadınlarla birlikte olabiliyordum ama… Bir kol beni kendine çektiğinde kendime gelip elin sahibine kaşlarımı çatarak döndüm.

‘’Neler oluyor?’’ Dedim öfkeyle, Des boğazını temizledikten sonra içkisini yudumladı.

‘’Harry, bu Maria. Seninle tanışmak istiyordu ve şuan uygun bir zaman.’’ Oldukça ciddiydi, Maria dediği kadına baktım o bakımlı görünüyordu. Genç cildi pürüzsüzdü, kırmızılaşmış yanakları gülümseyince daha güzel görünüyordu ve dişleri inci gibi dizilmişti üstelik bembeyazdı. ‘’Merhaba,’’ dedi genç kadın. ‘’ben Maria. Öncelikle doğum günün kutlu olsun ama seninle önemli bir konu hakkında konuşmam gerekiyor.’’ Gözleri sarı renk aldığında onun ne olduğunu anladım o bir insan değildi, vampir değildi, bizim gibi de değildi o bir cadıydı.

‘’Ah, hadi ama! Beni öldürmek mi istiyorsun? Hayatımı kan emerek geçirmek ve bu kadınlarla beraber olmak is-‘’ kadın aniden bileklerimi kavradı ve cümlemi yarıda kesti bu esnada Des sadece içkisini yudumluyordu. ‘’İstediğin bu değil istediğin birkaç ötede sana bakan genç bayan. Harry çok fazla vaktin yok gelecekteki kızımı korumana ihtiyacım var.’’ Dedi, arkamı dönüp Sandra ile göz göze gelmeye korkuyordum. Bileklerimi çekmeye çalıştığımda daha sıkı kavrayıp gözlerine bakmaya zorladı.

‘’Kimden bahsediyorsunuz anlamıyorum?’’ dedim, gittikçe sinirleniyordum. Gözlerimin kırmızı olmaması için verdiğim üstün çabalar boşuna olan uğraştan ibaretti… Bunu biliyordum. ‘’Cassy,’’ dedi kadın nefes alarak. ‘’Cassandra… Gelecekteki kızım… Harry sadece bunu sen yapabilirsin, biliyorum onu koruyabilirsin. Eğer bunu başarırsan sana dilek hakkı doğacaktır. Senin için melekler ile anlaşabilirim. Bak Harry gitmem gerekiyor.’’ Ellerini çektiğinde bu kez ben onun bileklerini yakaladım ve kendime doğru çektim, kahverengi saçları bozulmuştu. 

BEĞENMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN :)X -L

Cold FLOWHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin