Cold FLOW

''Nedensiz Dünya''Bölüm:81

Cassy'nin Bakış Açısı 

Harry tam bir sersem. 

Hiçbir şey düşünemez, çabuk vazgeçer ve asla gerçeği tam anlamıyla göremez. Harry'nin özel güçlerinden biri beyniyle insanları yönetmektir yani size tek bir bakışla intihar etmenize sebebiyet verebilir veya farkında olmadan bu şehirden toz olur gidersiniz. O, karanlığı üstüne geçirmeden önce bu yeteneklerini nadiren kullanırdı şimdi ise hafızası silindiği için hangi güçlere sahip olduğunu yeni yeni öğreniyordu. 

Juliana meleklerle konuştuğumu bir şekilde öğrenmişti ve benim bir şeyler söylememe izin vermeden bana yardım etmek için talepte bulunmuştu. Kabul ettim ve beraber bu olayı masaya yatırarak plan kurduk. 

Mekanı anlattım, kapıda kimlerin bulunduğunu ve mahşer alanını aratmayan o yaratıkların ne işlerle meşgul olduklarını... Julia oldukça sakindi sanki ben bunları anlatırken o kafasında çoktan planı kurmuştu. 

''Bir fikrim var,'' dedi en sonunda. ''onu kaçıracağız.'' 

Ağzım açık bir şekilde ona bakarken Christian sözcümüz olarak baş gösterdi. ''Dalga mı geçiyorsun? Bu kız neredeyse orada ölecekti ve sen o şeytanı kaçırmaktan bahsediyorsun, bahse varım şu an bu hatunun peşine çoktan düşmüştür.'' Hatun sensin demek istesem de hala ağzım açık bir şekilde ikisini seyrediyordum. 

''Angela, Sandra, Matt ve babası... Annem ile babam, Cassy sıradaki hedef ise sen olacaksın Christian. Birilerinin daha canı yanmadan onu durdurmalıyız, aramızda kan bağı olduğu için oraya girmem zor olmayacaktır.'' diye açıklama getirdi Julia.

''Bu çok tehlikeli Julia. O... Bizim tanıdığımız Harry değil, meleklerin zincirinden bir şekilde kurtulup beynindeki hafızaları feda ederek evine dönmüş. O öldü, Julia...'' Son cümleyi yutkunarak söylemiştim. ''Peki, daha iyi bir fikriniz varsa söyleyin.'' Kollarını birbirine dolayarak sandalyesine yaslandı. Chris ile birbirimize bakıp başımızı salladık çünkü haklıydı daha iyi bir fikir yoktu. Oraya geri dönersem muhtemelen her türlü kötülüğe maruz kalacaktım, Chris giderse suikastçı gibi göründüğü için öldürülecekti. En mantıklı olan Julia'nın içeri sızmasıydı hem dediği gibi, aynı kandan oldukları için mutlaka ona saygı göstereceklerdi. 

''Haklı olmandan nefret ediyorum.'' Chris tükürürcesine söylediği bu laflara karşın ekstra olarak yüzünü ekşitmişti. 

Angela ve Matt'in nerede olduğunu bilmiyorduk Sandra'yı ise denilene göre aylar önce görmüştü ve muhtemelen öldürülmüştü. Julia'nın ailesi ile Harry'nin öz babası kayıptı. Hepimiz Harry'nin payı olduğunu biliyorduk yinede Julia ona kızamıyordu çünkü gözlerindeki duygusuz bakışa henüz maruz kalmamıştı. 

***

Chris ve Julia gideli saatler geçmişti fakat ses soluk yoktu, henüz... Evin kapısına doğru yaklaşan adım seslerini duyunca ayağa fırladım. Bu biraz sendelemeye neden olmuştu çünkü bebek büyüdükçe daha da ağırlaşıyordum. 

Kapıya biri sertçe vururken gelen haşırtı ile onların olduğunu anlamıştım. Kapıyı açtım ve ikisini süzdüm. ''Sana halının iyi bir fikir olacağını söylemiştim,'' dedi Chris ardından güldü. 

Julia kaşlarını çatarak Chris'e baktı ve elektriklenmiş gibi hareketler yaptı. ''Çok komiksin, Chris!'' 

Bu çatışmaya ara vermek adına bir adım öne çıktım ve siyah örtülerin arasına gizlenen büyük bedeni süzdüm, Harry içinde yatıyordu. Chris ve Julia onu içeri taşırken karanlığa bakıp bende peşlerinden içeri girdim ama içimde kötü bir his yok değildi.