Cassy'nin Bakış Açısı
Şimdi bebeğini yeni kaybetmiş bir kadını hayal edin. Üstelik anormal dünyaya, şeytanın bebeğini kabullenip dünyaya getirmeyi kabul eden bir anne...
İç çekersiniz çünkü buna anlam vermek zordur kabullenmek ise daha zor.
Sonra bebeğinizin köle ticaretinde satılır gibi satıldığını öğrenirsiniz üstelik bu satılışın karşılığında koca bir hiçlik var. Ama asıl konuya gelmek isterim ki bunu sevdiğiniz biri yapar üstelik size tek kelime dahi etmeden, daha çok yıkılırsınız.
Ben en zor kısmı atlayıp kabullendiğim sıra bebeğimi kaybettim. Derimi dikerlerken bedenim uyuşmuştu, nane ile yaktıkları derime sürdükleri ot, bedenimin kontrolünü benden alarak çok uzun diyarlara gitmemi sağladı. Gözlerim artık bulanık görüyordu ve kollarımı tutan iri kirli eller benden uzaklaşıyordu. Midem bulanırken artık sanki ruhum bedenimden ayrılırmış gibi hissediyordum.
Şu an derin boşluktaydım, yeni bir şeye kabulleniyordum.
Özür dilerim bebeğim, seni koruyamadım. Ne kendimden ne bu dünyanın gerçek kötülüğünden fakat sen doğsaydın onlar gibi olacaktın. Umarım canın yanmamıştır umarım beni affedersin ve umarım Tanrı sana merhamet eder ve ailen olduğumuz için seni cezalandırmaz.
***
Harry gittiğinden beridir öylece oturuyorduk. Hayır, ben acı içinde kıvranıyordum.
Etraftaki soylu ölüler hiç acımadan gülüp geçiyorlardı. Christian buna sinirlenip bir tanesinin yüzüne tükürse de bedeli ağır olmuştu çünkü ellerindeki koz bendim ve tekmesini karnıma geçirerek daha çok öne eğilmeme sebep oldu.
''Seni pislik!'' diye bağırdı ve ben ağzıma gelen kan dolu tükürüğü yere attım.
Bu zalim dünyada bu kadar kan ile boyanabileceğimi hayal etmemiştim. Kulağımda gezen fısıldaşmalar bedenimi terletirken daha çok titredim. Beni uyuşturacak bir şeylere ihtiyacım vardı. Belki... Belki vampire dönüşebilirdim? Hatta Harry'ye yardım bile edebilirdim!
Christian aklımdan geçenleri okumuş olmalı ki 'ben yapmam' tarzında başını salladı. Doğru, yapamazdı çünkü Harry onu bir kaşık suda boğardı.
El ve ayaklarım bağlı olduğu için çok iyi hareket edemiyordum zaten hareket ettikçe kan bedenimden damlayıp yerde göl oluşturuyordu. Sihirli bedene sahip olduğum için gereğinden fazla yaşar olmuştum. Meleklerin yani o şeytani meleklerin de etkisi vardı, uzunca yaşayarak acı çekerek ölmemi istiyorlardı.
Kalbime hançer gibi saplanan bir ok hissettim; Harry'nin başı dertteydi.
Harry'nin Bakış Açısı
Ormanda ilerlerken çevremde hızla esen rüzgarı hissettim. Hainler amcamın seçtiği yaratığa yardım ediyorlardı.
Sertçe kükreyerek rüzgarı durdurdum. Yaratık ise hızla yanımdan geçti.
Yumruğumu sıkıp peşinden koşarken bir parıltının önünden geçtiğimi fark edince aniden durdum. Bu o perilerdi, kolay olmuştu ama bir şeyler döndüğünü hissedebiliyordum o hissin kokusu bile vardı.
Adımımı toprakla buluşturduğum an kendimi karanlık bir yerde buldum, çukurun yani tuzağın içine düşmüştüm. Topraktan gelen haşırtı sesleri ile kökler havada sallanmaya başladı, köklerin sallanışıyla sızan yeşil sis güçsüz düşmeme sebep olsada kendimi toplamaya çalışıp ayağa kalktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cold FLOW
Fanfiction''Soğuk, kan dolu şişelerin üzerinde parmaklarımı gezindirirken içim ürperti ile doldu, bir şeyler yanlış gidiyordu. Elbette yanlış gidecekti, bu insan hayatında 'Genel' olan şey değil miydi? Durun biraz, insan mı dedim? Hayır, kesinlikle insan deği...
