''Günlükte ki Kadın.'' Bölüm:19

604 67 37
                                    

BEĞENMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIIIN :)X -L

Julia önümde belirdi ve Angela'yı geriye doğru itip hırladı. ''Bakın burada kim varmış, şu zavallı kızı koruduğunu söyleme bana." Dedi Angela beni göstererek.

Kalkmama yardım etmek için arkasını dönüp elini uzattı ardından beni arkasında gizlemeye çalışarak tekrar önümde ki yerini aldı. ''Ne o? Kıskanan damarların kabarınca dirilmeye mi karar verdin?" diye karşılık verdi Juliana, kıkırdadım. ''Lanetim Harry'ye olan aşkımla beraber sona erince melekler mezardan kurtulmama yardım ettiler ve laneti kaldırdılar. Bundan sonra ki yaşamıma kan emerek devam edeceğim ve karnım oldukça aç.'' Diliyle dudaklarını yalarken bana bakmaya devam ediyordu.

''Tanrı aşkına Angela! Oraları daha yeni silmiştik, şu iğrenç ayaklarını evimin üzerinden çek.'' Dedi Julia isyankâr bir ses tonuyla, Angela gözlerini devirip evin dışına doğru ilerledi.

''Bana ihtiyacınız olacak, Harry dönünce ona geldiğimi kanıtlamak için şunu söyleyin 'I diligunt mortem' onun için büyük hayal kırıklığı... Aşağıdakiler lanetin çözülmesi için konseyleri toplattırıyorlar.'' Angela gözden kaybolurken Julia sürünen kurtlara tiksintiyle bakmaya devam ediyordu.

''O dediği şey... Tam olarak ne demek istedi?'' diye sordum Julia'nın cevap vermesini umarak. ''O gerçekten de lanetten kurtulmuş Cassy, Harry'ye olan aşkını sona erdirmiş çünkü söylediği cümlenin anlamı Latin dilinde 'Bir aşk ölümü' demek.'' Angela Harry için intihar etmişti ve garip bir şekil de ölümünün sırasında vampire dönüştürülmeye çalıştığı için lanetlenmişti. Fakat aklımda ki asıl soru neden Angela'nın lanetlendiğiydi.

''O aşk için öldü şimdide intikam mı istiyor? Peki, bana neden seni öldürecek dedi? Onun dediğine eminim. O David'i nereden biliyor?'' sorularımı arka arkaya sıralarken Julia iç çekti. ''İntikam isteyebilir, David şeytanlardan biri her şeyi yapabilir ona güvenilmez. Lucy içeri geçelim lütfen şu aptal kızla ilgili konuşmak istemiyorum.'' Kurtların üstüne basmadan geçti ve gözden kayboldu, umarım her şey düzelirdi ki bu şuan için imkânsız sayılırdı.

***

Gün doğmaya başladığında gözlerime ağırlık çökmüştü, koltuğun üzerine saat ilerledikçe daha da yayılıyordum. Güneş odanın içine ışıklarını süzdürmeye başlamıştı artık yeni bir güne başlamıştık, benim dışında. Gözlerim yavaşça kapanmaya başlamıştı. Koltuğa uzanıp bacaklarımı dışa doğru gererek uyumaya çalıştım zaten çok az uyuyordum buna ihtiyacım vardı.

Dış kapının açıldığını duyduğumda derilerimin yeniden gerildiğini hissettim, yavaş adımlarla biri merdivene doğru ilerliyordu. Kısık gözlerle baktığım da bunun Harry olduğunu gördüm sırtını benim olduğum odaya döndürerek yukarı çıkmaya devam etti. O buradayken uyanık olduğumu sezmemesi için elimden geldiğince uykuma odaklanmaya çalıştım.

Dudaklarımdan kaçan minik bir iniltiyle dikkati üzerime çektiğimi biliyordum, esinti ile beraber bedenim titremişti. Evin içini aydınlatan güneş gölgelendirilmişti, onun koltuğun önünde durmuş bana baktığını biliyordum. Bacaklarımın altında ve omzumu kavrayan kolları hissettiğim de artık koltukta olmadığımı da biliyordum. Biraz mızmızlanıp, uyurken rahatsız ediliyormuş izlenimi vermeye çalıştım o ise kulağıma doğru kıkırdadı. Odanın kapısı açıldı ve içeri geçtik, koltuktan daha yumuşak yere yatırıldığımda kollarımı büyük yatağın içinde esnettim ardından gözlerimi açmadan arkamı döndüm.

Arkamda hissettiğim çöküntüyle beraber Harry'nin yatağa tırmandığını anladım, neden gitmiyordu ki? Saçlarımın üzerinde gezinen parmaklarla ve burnuma dolan kan kokusuyla birlikte rahatsız olmuştum yani ilki değil de koku beni oldukça rahatsız etmişti, burnumu kırıştırdım. Kulak mememe değen soğuk ama yumuşak dudaklarla beraber irkildim.

''Uyanık olduğunu biliyorum.''

DESTEĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜRLER UMARIM HİKAYE BÜYÜR! BEĞENMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN :))X -L

Cold FLOWHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin