Cold FLOW

''Kalbin Piyanosu'' Bölüm:43

BEĞENMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN İYİ OKUMALAR :DX -L

Yıl: 1810 –Harry’nin Bakış Açısı

 

Cassy’nin 18. Yaş Günü

 

Uyumadığım günlerden birindeydik, evin içinde ruh gibi dolanırken odamdan yükselen hıçkırıkla karışık ağlama sesi ile duraksadım. Kulağımı kapıya dayayarak sesi dinlemeye devam ettim, Cassy ağlıyordu.

‘’Tanrım, annemi özlüyorum onu görebilme şansım yok mu?’’ Cassy’nin dua ettiğini biliyordum, canı yanıyordu. Bende 18. Yaş günümde annemi kaybetmiştim ve bu tamamiyle babamın hatasıydı. Onu anlayabiliyordum. ‘’Lütfen…’’ diye fısıldadı, hıçkırıkları yükseliyordu. Odaya girip onu rahatsız etmek istemiyordum ama bu şekilde ağlaması beni kahrediyordu.

O uyuyana kadar kapının önünde bekledim, sesler kesildiğinde rüyasını kontrol etmek için gözlerimin siyahlaşmasına izin verdim. Kapıyı hafifçe araladığımda alt dudağının aşağı sarktığını fark ettim. Hala iç çekiyordu, ıslak kirpikleri ay ışığında parlıyordu. Rüyasını kontrol etmeye odaklandım, uykusunda gülümseyip annesinin adını mırıldanmaya başladığında memnun bir şekilde gülümseyip odadan ayrıldım. Onu öldürmek istemiyordum ama kokusu başımı döndürüyordu ve biraz daha siyahlaşmış gözlerimle durmaya devam edersem kesinlikle kendimi kaybedecektim. İlk doğum günü hediyeni benden aldığına göre bebeğim… Doğum günün kutlu olsun…

Cassy

 

18. Yaş günümün sabahı güzel başlamıştım, gece Tanrıya ettiğim dualar cevapsız kalmamıştı. Kollarımı esnetirken gülümsedim ve zıplayarak yataktan kalktım. Kapıyı açıp koşarak aşağı indim ve herkese gülümseyerek günaydın dedim. Juliana kollarını boynuma dolarken yanaklarıma kocaman sulu bir öpücük bıraktı.

‘’Bugün büyük gün!’’ dedi ellerini çırparak. ‘’Bu yüzden herkesi akşam ki baloya davet ettim.’’ Aniden gözlerim genişledi.

‘’Ne dedin sen?’’ dedim, arkada beliren Bay Valeries omuz silkti ve dudaklarını aşağı sarkıttı.

‘’Mızmızlanma.’’ Juliana odadan çıkarken Harry’ye imalı bakışlar atıp güldü.

Koltuğa kendimi bırakıp başıma açılan baloyu düşündüm ben sadece sakin bir doğum günü geçirmek istemiştim.

‘’Baloları ben de sevmem,’’ dedi Harry yanıma otururken, ellerinin arasına aldığı ellerimi dudaklarına götürdükten sonra kulağıma eğildi. ‘’seni kaçırabilirim.’’ Güldü.

‘’Rüyamda annemi gördüm, onunla olan anılarımızı gördüm. Bu benim için yeterli sanırım.’’ Dedim, Harry’ye baktığım da gözlerini benden kaçırıyordu. ‘’Benim Mark’ı bulup ona bir şe vermem gerekiyor. Hey Des! Seninle şehre geleceğim.’’ Harry aniden ayağa kalkıp Des’e seslendi, Des onu başıyla onaylarken sanki bir şey unutmuş gibi Harry salona geri döndü.

‘’Gitmek zorunda mısın?’’ diye sordum, çekmecenin içini açıp minik bir kutu çıkardı ve bana dönerken kutuyu cebine koydu. ‘’Döneceğim, söz veriyorum.’’ Dedikten sonra bana doğru yaklaştı ve yanağıma minik bir öpücük kondurup çıkıp gitti.

                            ***

Helena, Juliana ve ben salonda oturmuş giymek istemediğim kıyafeti tartışıyorduk Bayan Valeries ise bizimle ilgilenmek yerine bahçeye çıkmış çiçeklerini seviyordu. Kendimi koltuğa atıp iç çektim. ‘’O iğrenç korselerle kendimi öldürmek istemiyorum.’’ Diyerek isyan ettim, Juliana gözlerini devirerek bana yaklaştı.