Bölüm 70.2

223 32 44
                                    

@Ka_mel_ya 

**

SUDE NAZ

Merdivenlerin ortasında oturmuş, başını korkuluğa dayamıştı. Cihan'ın gidişinin üzerinden saatler geçmiş gibiydi ve ondan, arkadaşlarından habersiz kalıyor olmak korkmasına sebep oluyordu. Aileleri bir kararın eşiğinde, bir başka evde toplanmış konuşurlarken Naz oturmakta olduğu yerden, arkadaşlarının tartışmalarını seyrediyordu. "Bizimde onlarla gitmemiz gerekiyordu."

"Ne?"

Saruhan, sabahtan beri sinir küpüydü. Behrem'in onlara haber vermeden gitmesi bu sebeplerden biriydi fakat onu asıl sinirlendiren şey Vladimir'in, Behrem'in gittiğini söylemiş olmasıydı. Saruhan'ın olmadığı her yerdeydi sanki ve Behrem ne zaman yalnız olsa, Vladimir sürekli yanında oluyordu.

"Burada durup onları beklemek çok kötü." Dedi Naz "Keşke onlarla gitseydik." Bir elini boynuna götürüp, bandajın üzerinden kaşınan yarayı kaşıdı.

"Daha hastaneden yeni çıktın," dedi Berat "Senin onlarla olman fayda sağlar mıydı sence?"

Naz, başını iki yana sallarken gözlerini kapattı. "Nefal de Safira da aynı durumdalar. Uyanır uyanmaz kendilerini bu keşmekeşin içerisinde buldular. Kim olduğunu bilmediğimiz fakat Atıl'ın geçmişinden gelen bir adamın peşindeler. Neden? Daha fazla kan dökülsün diye mi?" diye bağırırken dış kapı ardına kadar açıldı. Hepsi dönüp o tarafa baktıklarında Diyar'ın kapı eşiğinde durduğunu görüp ayağa kalktılar.

"Bunun burada ne işi var?" diye sordu Saruhan. Kaşlarını çatmış Diyar'a bakıyordu. Ezel'in ne durumda olduğunu görmek için başını çevirdiğinde onun sırtını dönüp, az önce kalktığı yere geri oturmasıyla şaşırarak bir ona bir Diyar'a baktı. Hemen arkasından gelen Minel "İçeri gir." Diyerek onu sırtından iterken "Minel?" dedi Saruhan "Neler oluyor?"

Naz, Minel'in bir omzunu silktiğini görünce güldü. "Kapıyı kapatın artık." Dedi. Yerine oturup yeniden başını korkuluğa yaslarken "Ne konuşuyordunuz?" diye sordu Minel.

Berat "Naz, çocuklarla gitmemiz gerektiğini söylüyordu." Dedi.

"Yarımızın burada kalması gerekiyordu" dedi Minel. Bir yandan da Diyar'ın etrafına bir battaniye sarıyordu "İyi misin?"

Diyar, başını kaldırıp gözlerinin içine bakınca gülümsedi. "Otur." Diyerek bileğinden tutup yanına çektiğinde sokak kapısı bir kere daha açıldı. Bu sefer gelen Atıl'dı. Yüzünde burada olmaktan memnun olmadığını belirten bir ifadeyle salona girip, kendisini koltuklardan birine atarken "Onu mahvedeceğim" diye tısladı.

Naz "Seni sevdiği için bunu yaptı ama bana sorarsan, kendisi tam bir aptal."

"Naz!" dedi Berat "Bunu sorgulamak sana düşmez."

Naz "Bok düşmez! Bu insanlar bizim arkadaşlarımız, bugünlerin geleceğini ön görerek hepimiz aynı eğitimleri aldık. Bizlere söylenen şeyleri hatırlayan tek ben miyim ya? Bizim bir arada kalmamız gerekiyordu. Çil yavrusu gibi etrafa saçılmamız değil. Onlar göz önünde kendilerini gösterirken bizim güvende olacağımızı mı düşünüyorsunuz gerçekten? Atıl'ı, tek başına güvende tutacağını düşünerek yaptığı tek şey aptallık. Kimse aşk için ölmeye değmez!" deyip bakışlarını başka yöne çevirdiğinde "Haklı." Dedi Atıl "Kıza kızıp durma."

ARKADAŞKÇA -2 (KİLİD)Where stories live. Discover now