Bölüm 38

385 51 14
                                    

BÖLÜM 38

BÖLÜM 38

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



NEFAL



Sabaha karşı uyuyup sınav saatinden bir saat önce kalktığı için hala sersem gibiydi. Evden çıkarken annesinin kendisine hazırlamış olduğu atıştırmalıkları elinden alırken içini çekerek esnedi. "Bir yerin ağrıyor mu?" diye soran annesine uykulu gözlerle bakarken "Hayır. Akşama görüşürüz." Deyip kabanını üzerine alırken Kerem'in "Ne o üşüyor musun yoksa?" diye sormasıyla gözlerini devirdi. "Git başımdan salak." Diyerek kapıyı açtığında yüzüne çarpan soğuk havayla gözlerini kapatıp esnedi. Annesinin hazırladığı sandviçi dişlerinin arasına aldıktan sonra saatine bakarak iç geçirdi. Trafik yoksa sınava tam zamanında yetişecekti. Çıkışta kendisini beklemekte olan şoförüne doğru yürürken Cesur'un aniden kendisine doğru dönmesiyle başını sallayıp arabaya bindi. Cesur da yanına oturup, emniyet kemerini taktığında "Bende ehliyetimi almak istiyorum." Diye mırıldandı Nefal. Ekmeğinin tükürük bulaşan kısmını koparıp, alt tarafını kardeşine verdikten sonra "Elektronik sınavları olalı ne kadar oldu?" diye sordu.



Cesur "Derslere gitmen lazım." Dedi "Ondan sonra da direksiyon sınavını yaparlar."



Nefal "Babam ders konusunu halledeceğini, burada pratik yapabileceğimizi söylemişti." Dedikten sonra akan burnunu silmek için camın önündeki kutuya uzanıp, içinden bir peçete aldı. "Diyar'la neler oluyor Nefal?" diye soran kardeşine bakmadan "Düşündüğünün aksine kötü giden bir durum yok sadece dün biraz gafil avlandım" deyip arkasına yaslandı. "Bir evinin olduğunu biliyor muydun? Hayatını araştırırken bunu öğrenmiş miydin?"



Cesur "Dikkat ettiğim bir şey değildi ancak hayatının Kilid'den ibaret olduğunu da düşünmemiştim."



"Altuğlu yalısının yıkıldığı yerde yaşıyor" diyen Nefal, başını çevirip kardeşine bakınca onun "Geçmiş bizi ilgilendirmez" demesi üzerine başını sallayarak içini çekti "Evet öyle. Sonra İklim ile tanıştım." Yeniden Cesur'a baktı. Onun şimdi şaşırmış olduğunu görebiliyordu. "Öyle mi? Peki nasıl biri?"



Nefal güldü. "Bir tanısan çok seversin." Deyince Cesur "Bu da ne demek şimdi?" diye sordu. Nefal, boş ver dercesine başını sallayıp, gülerken dün akşam Minel'in söyledikleri aklına geldi ve gülümsemesi daha da genişledi. İklim'in karşılarına çıkıp da Münevver olmadığını söyleyeceği günü sabırsızlıkla bekliyordu.



"Peki Eren Kerim?"



Nefal kaşlarını çatıp önüne bakarken birden bedenini Cesur'a doğru döndürdü. "Diyar dışarıdan soğuk, ilgisiz gibi gözüküyor ama aslında öyle değil. Onunla konuştuğun zaman öfkesini hissedebiliyorsun. Ama Eren Kerim öyle değil yani adamdaki öfkenin dozajı çok mu yersiz yoksa haklı bir öfke mi bilmiyorum. Eğer öfkeye bir isim verebilecek olsaydım kesinlikle Eren Kerim derdim çünkü bizden hoşlanmayı bırak, tavırları çok düşmanca."

ARKADAŞKÇA -2 (KİLİD)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin