Bölüm 61

277 37 46
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.






BÖLÜM 61

KARACA

Havuzun yüzeyinde sırt üzeri uzanmış, suyun tüm sorunlarını çözmesini bekliyordu. Atıl'la olan tartışmalarının üzerinden neredeyse iki gün geçmesine rağmen, onun hiçbir şey olmamış gibi davranmaya devam etmesi genç kızı huzursuz etmişti. Karaca da çoğu zaman sorunları büyütmezdi fakat konuşmayı da tercih ederdi. Tartışmaları ya da bu yüzden birbirlerine darılmaları işten bile değildi. Ancak... Aklına gelenlerle kaşları derinden çatılırken dudaklarını büzüp, gözlerini açtı. Masmavi gözlerinde öfke, şüphe, kırgınlık vardı. Atıl kendisinden bir şeyler saklıyordu. Ve bu şey, her neyse sanki Karaca'yı hayatından bir an önce uzaklaştırması için yeterli bir sebepmiş gibi geliyordu. Elbette tüm bunlar Karaca'nın düşündükleriydi fakat içten içe bunun doğruluğunu da hissedebiliyordu. Artık suyun kendisine iyi gelmeyeceğini fark ettiğinde, baş aşağı dönerek suya girdi. Yeniden yüzeye çıktığında Gökhan elinde havlusuyla havuzun kenarında kendisini bekliyordu. Karaca ona doğru yüzerken acele etmedi. Bakışlarını Gökhan'ın üzerinden ayırmadı. Onunla sevgili olduklarında da ve arkadaş kaldıklarında da aralarında asla bozulmayan bir dostluk meydana gelmiş, birbirlerine asla ama asla sırtlarını dönmemişlerdi.

"Teşekkür ederim." Diyerek Gökhan'ın sarınması için uzattığı havluyu alıp yanından geçen Karaca, onun "Bu saatte neden buradasın?" diye sormasıyla "Yüzüyordum." Diye karşılık verdi. Gidip şezlonglardan birine oturup içini çektiğinde Gökhan da hemen karşısındaki yerini almıştı. "Bizimkiler Atıl'la ilgili sorunların olduğu konusunda iddiaya girdiler." Diyen Gökhan'ın sözleriyle Karaca'nın yüzünde tatlı bir tebessüm oluştu.

"Sen ne diyorsun peki?" diye sordu.

Gökhan, omuzlarını silkti. "Atıl... Soğuk biri. İyi biri olabilir ama bence kibri, her türlü iyi özelliğinin önüne geçiyor. Öte yandan sen onu seviyorsun ve bu da onu önemli biri haline getiriyor." Dediğinde Karaca "Yapma, benim sevgim mi Atıl'ı önemli hale getiriyor?" diye sordu.

"Elbette." Dedi Gökhan "Onun namı da ismi de benim için önemli değil. Seninle yan yana olmasaydı, Atıl'ın benim için tek anlamı 'eğitmen' olurdu. Ya da cerrah."

Karaca "Çok tatlısın" diyerek arkasına yaslanıp, bacaklarını kendine doğru çekti. "Aramızda bir tartışma yaşandı" dedi usulca "Birbirimizi hırpalamış olabiliriz ancak bunun üzerine konuşmak yerine hiçbir şey olmamış gibi davranıyor."

Gökhan "Dediğim gibi o herif kibirli."

Karaca, kıkırdadı. "Bilmiyorum. Bana bir şeyler söylemek istiyor gibi gözüküyor ve bunu her yapamayışında, önüme farklı bahanelerle çıkıyormuş gibi hissediyorum."

ARKADAŞKÇA -2 (KİLİD)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin