Bölüm 48.1

398 54 8
                                    

BÖLÜM 48

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

BÖLÜM 48

PART 1





TAMU

Ortak evde kahvaltı için buluşacaklardı. Annesinin kahvaltıda yemeleri için hazırladığı soğuk sandviçleri bir kaba koyarken, olabildiğince soğuk davranacağını kendisine söyleyip duruyordu. Dün ne yaşanmışsa yaşanmıştı. Bütün bir gece ağladığı için gözlerinin beyazı kıpkırmızıydı ve göz kapakları da balon gibi şişmişti. Babası işe gitmeden önce nesi olduğunu sorduğunda cevap verememişti. Burnunu çektiği sırada "Bazen her şeyi akışına bırakmak en iyisidir." Dedi annesi arkasından. Kesme tahtasının üzerinde akşam tütsülediği somonu dilimliyordu. "Bunların hepsini bitiriyorsunuz." Diyerek elindeki tahtayla ada tezgâha yaklaşıp, kızının yanında durdu.

"Balık sevmiyorum" dedi Tamu. Sesi boğuk çıkıyordu.

Ebru Hanım "Bende et yemeyi sevmiyorum ama sağlığım için yiyorum." Diyerek omzuyla kızının omzuna dokunarak ona baktı. "Tatlım?" dediğinde Tamu içini çekerek ona baktı. "Benimle konuşmak isteyecek." Dedi "Hiçbir şey olmamış gibi davranamam ki."

"Kimse senden böyle davranmanı beklemiyor zaten." Dedi Ebru Hanım "Ama bazen yaşadığın çoğu şeyi dert etmemeyi öğrenmelisin. Bırak gitsin, bakalım neler olacak." Diyerek kızının şakağından öperken "Yağmur'lar gelmek üzeredir." Dedi genç kız. Kız kardeşinin geliyor olması biraz daha iyi hissetmesini sağlıyordu. "Ben geldim!" ikisi de mutfak kapısına doğru döndüklerinde Minel'i elinde bir saklama kabıyla gördüler. "Annem yulaf lapası hazırladı" dedi Minel "Sanırım bizi zehirlemeyecek olan yegâne şey bu."

Tamu, güldü. Başını önüne eğerken "Annenin yemek yapamıyor oluşu çok tatlı." Diye mırıldandığında Minel "Tabi ne demezsin." Diyerek elindeki kabı tezgâhın üzerine bırakarak, ebru teyzesinin kesmekte olduğu somon dilimlerinden birini alıp ağzına attı. "Bileğine ne oldu?" diye sordu Tamu.

"Tibet'le çalışırken oldu" dedi Minel "Sana ne oldu peki?" diye sordu.

Tamu "Ezel'le kavga ettik." Dedi "Bana Menaf'a karşı hala bir şeyler hissettiğimi ima etti."

Minel ağzında somon kaşlarını çatarak Tamu'ya bakarken "Köpek." Diye tısladı "Yemin ederim bu erkeklerin hepsi mal." Diye devam etti.

"Yangına körükle gitmesek mi hayatım?" diye soran teyzesinin imalı bakışlarını görmezden gelen Minel, "Ne yapayım? Bir şey olmaz, he de geç mi diyeyim arkadaşıma?" diye homurdandı. Birkaç tane daha somon alıp ağzına attı. Sinirle çiğnediği sırada "Gücüne gittiği için ağlamış olabilirsin ama burada hislerinden emin olmayan kişi Ezel. Bok." Diye homurdandı. Mutfağın içinde bir ileri bir geri yürüyordu.

ARKADAŞKÇA -2 (KİLİD)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin