Bölüm 45

395 51 44
                                    

2WEI: KILL THE CROWN











BÖLÜM 45



Kızlar okula gitmek üzere hazırlanırlarken çocuklar bu konuda kavga çıkaracaklar gibi gözüküyordu. Safira'nın, üç gün önce Nefal'i görmesinin ardından vermiş olduğu karar Kilid'deki tüm dengeleri yerinden oynatmıştı. Bilge Han'ın çıkışı durdurulmuş, kadına bir açıklama yapılmamış ve onu almaya gelecek olan Çavuş isimli adamla görüşmeler sonlandırılmıştı. Jibit ile Atıl'ın da Kilid'de olağanüstü hâl ilan etmeleriyle ortam bir anda karışmıştı. Eh kızlarında istedikleri buydu.



Naz, verandanın altında durmuş elindeki kuru soğanı dişleyip dururken Safira ona suratını buruşturuyordu. "Sabahın köründe kuru soğan yemek nereden çıktı?" diye sorduğunda Naz'ın "Adet oldum. Berbat bir gün geçiriyorum. Bir ağlayıp bir gülüyorum. Canım her şeyi yemek istiyor. Dün gece çizgi film izledim ve Jerry, Tom'dan kaçtığı için ve Tom da bir kedi olmasına rağmen o aptal fareyi yakalayamadığı için ağlamaya başladım. Babam sesimi duyup yanıma geldiğinde yüzünün halini görmeliydin." Demesiyle Safira "Tahmin edebiliyorum." Diyerek başını iki yana salladı.



Naz "Allah gelecekteki kocama şimdiden sabır versin. Canım kocacım benimle karşılaşıncaya kadar hayatını yaşa tamam mı? Çünkü nasıl bir belaya bulaşacağını ben bile bilmiyorum" diyerek kırpıştırıp durduğu kirpiklerinin arasından puslu gökyüzüne baktı. İçini çekerek omuzlarını silkerken Safira da içini çekti "Beni yorma Naz." Diye homurdandı. Gök ardı ardına gürleyince Naz "Daha ne kadar bekleyeceğiz?" diye sordu.



Kızlar sonunda görüldüklerinde Safira derin bir nefes alarak öne çıktı. Taylan, elindeki şemsiyeyi açıp başına tuttuğunda "Gerek yok." Diyerek altından çıktı.



"Gelinlik mi giyiyordunuz ne yapıyordunuz?" diye sorarak yanlarına vardığında ilk konuşan Behrem oldu. "Nefal'in olayından sonra ilk defa okula gideceğiz." Dedi "Mükemmel gözükmemiz gerekiyor dolayısıyla da bu işler aceleye gelmiyor."



Safira, ona baktıktan sonra "Olduğunuz gibi davranın yeter." Dedi.



"Bunu söylediğim için beni bağışla ama biz zaten olduğumuz gibi davranıyoruz. Yani bugün farklı ne olabilir ki?" diye soran Minel oflayarak derin bir nefes alınca Safira "Göreceksiniz." Diyerek onlara keskin bir bakış attı. Ardından Karaca'nın yanına gelmesiyle yürümeye başladılar. Kızlar Naz'ın soğan kokmasına laf edip dururlarken Safira, Karaca'ya bakarak "Emin misin?" diye sordu.



"Çok düşündüm." Dedi Karaca da "En doğrusu bu."



Safira, dudaklarını ıslattıktan sonra "Peki öyle olsun o zaman." Dedi.

" Dedi

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.




BEHREM & SARUHAN



Korumalar kapılarını açıp, etraflarına etten bir duvar ördüklerinde normal olmaktan fazlasıydılar. Ezel, sigarasını ziyan olmasın diyerek korumalardan birine içmesi için uzatırken Saruhan, Behrem'in yanına gelerek bir elini kızın beline koymuştu. Behrem, beresini başına geçirdiği sırada Saruhan'ın bu hamlesi karşısında duraksamış ardından soru soran bakışlarla çocuğun gözlerine bakmıştı.

ARKADAŞKÇA -2 (KİLİD)Where stories live. Discover now