Bölüm 51

245 47 11
                                    


**

SAFİRA AHVA

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

SAFİRA AHVA

Dağılmış vaziyetteydiler. Bu kadarını kendisi bile tahmin etmemişti. Eve gelip, mutfağa girmiş ve kalan ilaçlarının son tabletlerini teker teker yutmuştu. Kalçasını tezgâha dayamış ağır ağır suyunu içerken, bakışları boşluğa düşüyordu. Mutfak kapısının sürgüsünün çekildiğini duyduğunda, yerinde dikleşerek o tarafa döndü. Nefal gelmişti ve elinde bir şişe su vardı.

"İlaç saati mi?" diye soran Safira, onun omuzlarını silkmesi üzerine kıkırdayarak iç çekti.

Nefal "Sana sarılmaya geldim" deyip iki büyük adımda yanına gelerek kollarını beline doladığında Safira kıkırdamaya devam etti. Ta ki gülüşü gözyaşlarını beraberinde getirinceye dek. Omuzları sarsılarak ağlarken, kollarını arkadaşının bedenine sımsıkı dolamıştı. Aslında bağıra çağıra ağlamak istiyor ama bu saatte annesini uyandırıp, telaşlandırmak istemediğinden sesini çıkaramıyordu. İç çekerek Nefal'i bırakıp, onun yüzünü elleri arasına aldı. "Seviyorum seni" dedi "İyi ki varsın."

Nefal'in bakışları cam gibiydi. Akmak için bir çatlak arıyor ama bir türlü çıkış yolunu bulamıyor gibi gözüküyordu. Kız başıyla tezgahı gösterdi. Sonra "Hadi şu sürahiyi al da odana gidelim" dediğinde Safira onu ikiletmeden dediğini yaptı. Evin içinde parmak uçlarında yürüyerek yukarı çıktılar. Safira'nın odasına girdiklerinde Taylan'ı yerde oturmuş vaziyette bulduklarında Nefal soru sorarcasına ona baktı. Genç adam, başını çevirip Nefal'in bakışlarına karşılık verirken dudaklarında pis bir gülümseme vardı.

"Siz ikiniz neden ayaktasınız ?" diye sorduğunda Nefal'in "Sen neden buradasın?" diye sorması karşısında iç geçirdi.

"Gidebileceğim bir yer yok." Dedi.

Nefal, gözlerini kısarak "Bir kadınla falan randevun yok mu senin?" diye sorduğunda Taylan gülerek "Bak bunun olmasını çok isterdim ama en son böyle bir şey yapıp, evden ayrıldığımda en yakın arkadaşını şarap fıçılarının arasında harakiri yaparken buldum." Dedi ve gülümsemesi geldiği gibi yok oldu. "Ben aşağıdayım" diyerek ayaklanacağı sırada Nefal "Tamam, kal." Diyerek iç geçirdi. Ayağındaki terlikleri çıkarıp, yatağın üzerine çıktığında Safira da yanındaki yerini almıştı.

Yarım saat sonra üçü de yerdeydi ve hala uyumamışlardı. Bir ara içerinin sıcaklığı artmış, Taylan da tüm pencereleri sonuna dek açmıştı. "Bizimkiler nasıl dayanıyormuş?"

Nefal de Taylan da Safira'ya baktılar.

Genç kız, bir omzunu silkerek "Yani bizi bir kere dövdüler" dedi gülerek "Ama onlar tüm bunlarla her gün uğraşmışlar. Yani biz, mesela şu anda huzur içinde uyuyabiliyoruz ama onlar... Nasıl dayanmışlar abi?"

"Hayat böyledir." Dedi Taylan.

Safira "Nasıl yani?"

Taylan "Böyle işte. Sana dayanman için bir neden verir. Birini kaybedersin, onu gömersin, için yanıyordur, her şeyi, herkesi arkanda bırakmak ve sadece acını yaşamak istersin ama hayat sana der ki; 'Hey güzelim, n'oluyoruz ya? Kalk bakalım, kalk bir toparlan. Sadece bir kişiyi kaybettin. Diğerleri hala yanında. Ayakta kalmalısın, kalmalısın ki dayanabil.' Der ve sana öyle sürprizler hazırlar ki neyin ne olduğunu anlamazsın bile."

ARKADAŞKÇA -2 (KİLİD)Where stories live. Discover now