Bölüm 62

278 40 17
                                    

BÖLÜM 62

BÖLÜM 62

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


BEHREM

Kardeşiyle evden çıktıklarında onun dün akşamkinden daha iyi olduğunu görmek, sinirlerine bir nebze de olsa iyi geliyordu. Kapının önünde Menaf'ın aşağıya kadar yürümesini istemedikleri için bir araba bekliyordu. Çocuk durup, kaşlarını çatarak kendisine döndüğünde Behrem "Bacağına çok fazla yük bindirmemelisin" dedi. Soğuk hava kulaklarını uğuldatınca kaşlarını çatarak beresini biraz daha aşağı çekiştirdi. Bakışları Menaf'la karşılaştırıldığında dingin denilebilirdi fakat öyle değildi. "Dün akşam evde neler olduğunu döndüğümde konuşacağız." Diyen Menaf'ın sözleriyle gözlerini devirirken "Okuluna geç kalacaksın." Diye homurdandı.

Menaf uyarırcasına "Behrem." Dese de genç kız oralı olmadı. İhsan abisinin binmesi için açık tuttuğu kapıya bakarak başıyla işaret etti. "Sonra görüşürüz" dedi.

Menaf'ı arkasında bırakıp kendi aracının beklediği yere doğru yürümeye başladı. Topuklu deri çizmelerinin tık tık ses çıkardığı yolda yürürken Tamu'nun kendisine seslendiğini duyarak kısa bir anlığına durup ona baktı. Evinin bulunduğu sokaktan kendisine doğru koşuyordu. Behrem onun bu tavrına oflayıp kaldığı yerden yürümeye devam ederken Tamu'nun "Hey!" diye bağırarak önüne atlamasıyla geri adım attı. "Bu havada beyaz giymenin ne kadar önemli olduğunu biliyor musun?" diye sorduğunda Tamu kafası karışmış bir halde "Ne?" diye sordu.

Behrem "Neyse boş ver. Ne var?" diye sordu.

"Dün akşam olanlar için konuşmak istemiştim." Dedi Tamu. Behrem ona gözlerini kısarak baktı. "Senden özür dilememi bekliyorsan, boşuna bunca zahmete girmişsin" dedi. Kızın etrafından dolaşmak için hamle yaptığında Tamu'nun yeniden önüne geçmesiyle çığlık attı. "Benden uzak durur musun?" diye bağırdı.

"Menaf için kendimi her zaman kötü hissediyorum." Dedi Tamu en sonunda "Benim yüzümden olduğu gerçeğini bir an olsun aklımdan çıkarmadığım tek bir an yok."

Behrem'in bu sözler üzerine kaşları havaya kalktı. Yüzünde neredeyse yumuşamaya benzeyen bir tebessüm vardı ancak bakışları buz gibiydi. Konuşurken neredeyse Tamu'yla alay ediyordu. "Sence bunun şu anda benim için bir önemi mi olmalı? Sırf senin istediğin olsun diye, yapmayacağın şey yok." Tamu konuşmak için ağzını açınca bir elini kaldırarak onu susturan Behrem "Menaf'ın ne yaşadığını bildiğini sanmıyorum ve üzgünüm fakat dün akşam ne söylediysem hala arkasındayım. Karşıma geçip, gerçekten umurundaymış gibi davranamazsın çünkü inanmıyorum."

Tamu'nun içini çektiğini görüp bekledi. Behrem de bazen zehir zemberek konuşuyordu fakat diğerlerinin aksine bu çok nadiren olurdu. Öyle olduğu zamanlarda da akabinde ne getireceğini umursamıyordu. Bu yüzden Tamu'nun gözlerinin içine dik dik bakarken onun bunu anladığından emin olmak istiyordu. Yüzünü buruşturup derin bir nefes aldı. "Okula gitmem gerekiyor." Dedi. Kızın konuşmasına fırsat vermeden yanından geçip giderken başını iki yana sallıyordu. Kendisini okula götürmek için bekleyen aracın yanına geldiğinde, Ezel ile Saruhan dönüp ona baktılar. "Tamu'yu gördün mü?" diye sordu Ezel. Sesi soğuktu. Behrem bakışlarını çevirip ona bakınca göz göze geldiler. "Dün akşam senden özür diledim çünkü seni önemsiyorum Ezel fakat bu onun için geçerli değil. Ne söylerse söylesin, eylemleri sözlerini geçersiz kılacak."

ARKADAŞKÇA -2 (KİLİD)Where stories live. Discover now