Brezilya

1.5K 68 15
                                    

Dalgın dalgın telefonuma baktım. Neymar'ı tam 21 saat 12 dakikadır görmüyorum. Ah harika , şimdi de 13! Başımı kaldırıp konuşmaları dinliyor gibi yaptım. Neymar'ın ailesi ile birlikte kaliyordum. Bir süreliğine. Onun işleri bitene kadar. Ama bunu çok abartmıştı. Isleri bitmesine rağmen arkadaşlarıyla takılmaya ve ardından dövme yaptırmaya karar vermişti. Umarım artık dövmeciyle işini bitirmiştir. Burda o kadar sıkılıyorum ki çok sevidiğim ülkeden bıkmama neden olabilir. Hava aşırı derecede sıcak ve insanların burda ne konuştuklarını anlamıyorum. Portekizce bilmediğim için bir kez daha kendimi kızdım. Ama bunu yanında yeni bir arkadaşım oldu. Hailey. O harika bir kız ve bakın şu işe burda ingilizce bilen tek kişi ! Ney'in ailesiyle anlaşma konusunda bana yardımcı oluyor. Hailey Neymar'ın arkadaşı aslında onu sevmemem gerekir -güzelliği karşısında kısmadığımı söyleyemem- ama çok iyi bir kız ve Ney ile arasında bişi geçebilir diye kıskanmamı gerektirecek bir şey yok çünkü Hailey'de beni sevdiğini söyledi. Telefonumu elimde çevirmekten sıkılıp önümüzdeki sehpaya bıraktım. Duvar daki büyük saate baktım. Artık resmen saniyeleri sayıyordum. Kırmızı çizgi ağır adımlarla hareket ederken kabının sesini duydum ve yerimden fırlayıp kapıya koştum. Kapıyı açtığım da karşımda iki kısık göz görünce atılıp kollarımı boynuma doladım. Işte benim Ney'im! Beklediğim esmer ten ve beklediğim koku. Içimde ki mutluluk patlamasına engel olamıyorum.

"Heeyy..birileri beni çok özlemiş "
Kollarımı çekmeden geri çekilip yüzüne baktım. Gülümsüyordu. Gülerken gözleri kayboluyordu. Bu onu o yapan sevimli bir özellikti. Ve buna hayrandım. "Evet Ney , dayanamıyorum artık çok sıkıldım"."pekala biraz daha sabredip ailemle vakit geçirmeme izin verirsen bu akşam evimize döneriz olur mu ?" Daha fazla durmak istemiyordum. Bir an önce Neymar'la birlikte yalnız kalmak istiyordum. Ama haklıydı. Onu ailesiyle vakit geçirmek istediği için yargılayamazdım. "Aa hadi ama bebeğim yüzünü düşürme" dedi. Üzgün görünmek istemezdim. Ama cidden çok sıkındım. "Tamam içeri dönelim" elinden tutup onu içeri soktum.

Nadine ile birlikte mutfakta yemek için bazı şeyler hazırladık. Bir şeylerle oyalanmak daha iyi gelmişti. Salatayı hazırlayıp geniş salata tabağına koydum. Nadine yaptığımdan memnun olmuşa benziyordu. Bana gülümseyerek bakıyordu bende ona gülümsedim. Aynı dili konuşmasakta bi şekilde anlaşabiliyorduk. Rafaella yanımaz gelip içeri masaya tabakları taşımamıza yardım etti. Sonunda masaya oturduğumuzda sadece tabağıma odakladım. Neymar bir şeyler anlatıyordu. Ve diğerleride bunun hakkında bir şeyler söylüyordu. Olayı anlamıyordum ama Ney'in ne kadar harika konuştuğunu anlıyordum. Gerçekten etkileyiciydi. Cidden ben böyle seksi konuşan birinin dudaklarını mı öpüyordum ?
Yemeğin bitmesinin ardından Rafa masayı kaldırmaya gönüllü oldu. Bende gitmemiz gereken anı bekleyip durdu. Biz tekrar oturma odasına döndüğümüzde Neymar bize yeni yaptırdığı dövmeyi gösterdi. Onu gördüğüm an sadece boynuna atlayıp sarıldığımda aklıma dövmesini sormak aklıma gelmemişti. Öncelikle parmağında ki futbol dövmesini kapattırmıştı. Üstüne daha büyükçe bir kalp yaptırmıştı. Bundan pek hoşlanmamıştım. Ama herhangi bir şey söylemedim. Sonrasında tshirtünün üstünü biraz aşağı doğru çekip köprücük kemiğinin hemen altında ki yeni dövmesini gösterdi. El yazısıyla yazılmış harfleri okudum. 'Hurricane' aman tanrım.... "Ney....ben...aa...inamamıyorum..harika" yerimden kalkıp oturduğu yerde ona sarıldım.

Benimde göğsümün biraz altında onun doğum tarihi yazıyordu. Bundan etkilendiğini tahmin edebiliyorum. "Bu senin için değil benim için çok güzel bir hediye!" dedim. "Beğendiğine sevindim" bunun üzerine çok duygulanmıştım. Ama ağlamamaya çalıştım. Ağlamamı gerektirecek bişi değildi. Aslında Neymar için çok sıradan bir şeydi. Çünkü o hep sevdikleriyle ilgili dövmeler yaptırdı. Yine de onlardan biri olmak beni çok mutlu etmişti. Özellikle eski sevgililerinin herhangirine böyle bir jest yapmadığı için kendimi kalıcı hissetmeme sebep oldu. Bu harika bir his. Tarifi olamaz bir şekilde beni çok etkilemişti. O gülerek babasına tekrar bir şeyler anlatmaya başladığında onunla olduğum için ne kadar şanslı olduğumu bir kez daha düşündüm.

El ClásicoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin