MAÇ GÜNÜ 2

1.7K 87 11
                                    

---------------------------------

Maç vakti geldiğinde bacaklarım titriyordu. Tam önümde formam duruyordu. Onu elime aldım. Bu formanın hakkını vermeliydim. Bana verilen bu şansı çok iyi değerlendirmeliydim. Asla geriye kız takımına dönmeyecektim. Burada , olmam gereken yerde olacaktım. Dani'nin sesi düşüncelerimden ayrılmama neden oldu. "Hurry , beni duyuyor musun ?"."Ben....Üzgünüm...ne diyordun ?"."İstersen ilk sen giyin biz dışarıda bekleriz"."Hayır , gerek yok siz varken de giyinebilirim"."Pekala , sen iyi misin ?"."Evet"."Fazla heyecanlanma hersey iyi olacak" Gülümsedim. Diğerleriyle birlikte giyinmeye başladım. Üstüme formamı geçirince bunun yeni bi forma olduğunu fark ettim. Çünkü daha dardı ve tam üstüme olacak şekilde yapılmıştı. Şimdi neden ölçülerimi aldıklarımı anlıyorum.
Sahaya giden kapıya yaklaştığımızda git gide sesler artmaya başladı. Dışarı da insanlar bizi bekliyordu. Sonunda takımla beraber serin havaya çıktığımızda yüzümde istemsiz bir gülümseme oluştu. Tribünlere baktım.  İnsanlar ayaktaydı. Herkes şuan sahaya çıkmış olan takımlarını alkışlıyorlardı. Barça'yı......Ve bu takımın parçası olmak gurur vericiydi. Öylece durmuş sevinç çığlıkları atan insanları izlerken hemen yanımda birinin kolumu tuttuğunu hissettim. Rafinha'ydı. O ana kadar ağzımın kulaklarıma vardığını fark etmemiştim bile. "Bu insanları görüyor musun ? Normalde buranın bu kadar dolu olmaması gerekirdi. Çünkü basit bir maç. Boş koltuklar olurdu. Ama şimdi bir bak...o koltukların dolu olmasının nedeni sensin. İnsanlar seni görmeye geldi"
Rafinhanın dedikleri içime işlemişti. Kalbim artık daha hızlı atıyordu.
Oyun başladığında yedek klübesinde yerimi almıştım. Solumda Douglas , sağımda Adriano vardı. Heyecanla maçı izliyordum. Tırnaklarımı yiyecektim ama kısa kestiğimden bunuda beceremiyordum. İlk gol olduğunda ayağa kalkacak oldum ama kimse böyle tepki vermeyince geri oturdum.
Gollerle birlikte maç daha iyi bi hal almıştı. Rafinha ardından , Adriano oyuna girdi. Elimde değildi bi süre ayağa kalkıp izlemeye devam ettim. Ardından Luis Enrique ısınmamı söylediğinde bi kaç saniye öylece baktım. Tekrar bana baktığında montumu çıkardım ve dediği gibi ısınmaya başladım. Biraz sonra şu beyaz çizginin diğer tarafında olucam. Heyecanlanma Hurry. Düdük çaldığında çizginin kenarında bekledim ve Suarez oyuncu değişikliğini görünce bana doğru yürümeye başladı. Napıcam ben şimdi ? Doğal davran asdffgjsdjik.
Suarez ellerini kaldırdığında ona çak yaptım. Ve diğerilerinin yanına koştum. 'Oyuncu değişikliği ; Luis Suarez oyundan  çıktı , 23 numarasıyla Hurricane Kross oyunda.." adımın anonsunu duymak garip bi duyguydu ama bunu düşünmeye zaman yoktu. Oyun başlamıştı. Top karşı takımdaydı. Diğerleriyle birlikte bizim kalemize doğru koşmaya başladım. Durumu izledim. Oyuncu kaleye yaklaştığında bizimkilerin kesinlikle acıması yoktu. Pique topu almıştı bile. Şimdi top tekrar bizdeydi. Karşı atak yaparken karşıda Neymar'la paralel olarak rakip takımın kalesine koşmaya başladım. Top Messi'ye geldiğinde pası Neymar'a attı. Neymar direk kaleye baktı ama top direkten döndü. Şansımıza top yine bizdeydi. Bir kaç paslaşmanın sonunda top tekrar Messi'ye geldiğinde bu sefer pası bana verdi. Önümde ki adamı geçmeye çalıştım. Sonunda kaleyi görebildiğimde yapabildiğim kadar iyi topa vurdum. Seyircilerin haykırışlarını duyduğumda topun file de  olduğunu fark ettim. Şaşkın şaşkın etrafa bakıp gülümserken Neymar ve Messi nin bana doğru  koşarak geldiğini gördüm. Kendimi savunmak istercesine ellerimi havaya kaldırdığımda Neymar adımlarını yavaşlatıp sakince bana sarıldı. "Harikasın" dedi. Ardından Messi ve fark edemediğim bi kaç kişi daha bana sarıldı. 'Gooool Hurricane Kross!!' İnsanların bu sefer benim golüme seviniyor olmaları harika bir durumdu. Tarif edilemez bir sevinçti. Bu sevinçten aldığım güvenle oyuna devam ettim. Çok iyi iş çıkarıyorduk. Durum 5-1 di. Son dakikalara geldiğimizde Neymar yine gol atmayı denedi. Ama olmadı. Bu sefer şans ondan yana değildi. Aslında o kadarda önemsemiyordu. Çünkü 5 golden ikisini zaten o almıştı. O yüzden bi daha kaleye yaklaşığında uzak köşeden bana pas verdi. Yanımdakini biraz iktirerek topu kontrol etmeyi başardım. Yanımda ki geride kaldı ve sadece biraz daha kaleye yaklaşmam yetmişti. "Goooollll Hurricane Kross!!" Bu sefer ben koşup Neymarı buldum. Ona sarıldığımda beni kucağıma aldı. Taraftarlara bakıp elimi salladim. Diğerleri de gelip bize sarıldı. Maçı bitirici düdüğü duyduğumda 6-1 biz yenmiştik ve benim 2 golüm vardı. Beklediğim gibi hiç bi olumsuzluk yaşamamıştım. Tam aksine kendimi bu ailenin bir parçası gibi hissetmiştim.
Soyunma odasına dönerken Neymar kolunu benim omzuma atmıştı bende ona dayanmıştım. Ne kadar yorgun olduğumun farkına yeni varıyordum. "Neymar çok iyiydi !! Bugün yaşadığım en güzel gün ! Harika hissediyorum. Harika!" dedim. Çok konuşmuştum. İçeri girince ellerini yanağıma koyup gülümsedi. Sadece gözlerime bakıyordu. Bana bakışı.....içimin ısınmasına neden oldu. Ciddileşince bişi oldu sandım. Yutkunup konuşmasını bekledim. Sadece "Seni seviyorum.." dedi. İşte bu aramızda ki sihirli andı. Bunu söylemesi için daha muhteşem bir an hayal edemezdim. Gözlerim doldu. "Te amo " dedim. Gülümsedi. "Demek bir şeyler biliyorsun"."seni etkileyecek kadar bişiler biliyorum" yanımızdan bir kaç kişi geçti. Onlar geçene kadar bekledim. Gittiklerinde devam ettim. "Artık sen ve ben bir klasiğiz" dedim. "El Clásico gibi.."."Kesinlikte , El Clásico gibi."

Yarın El Clásico var ! Sizi seviyorummm ! ♥

El ClásicoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin