El Clásico

Kutsal Portakal

Bugün nihayet izin günümdü ama yapacak hiç bir şeyim yoktu. Sadece uyumak istiyordum. Ve uyandığımda burda olmamak....Neymar'ın yanında olmak istiyordum. Bu ayrılık git gide katlanamaz bir hal alıyordu. Bu duruma alışmak istemiyordum....
Aklıma gelen en akıllıca şeyi yapıp eşyalarımı topladım ve ailemi ziyarete gitmek için Amsterdam'a internetten bilet aldım. Geldiğim yeri özlemiştim. Özellikle yazın yaptığımız eğlenceleri. Otelden çıkıp havaalanına gitmek için taksiye bindiğimde bunu düşündüm. Önceden de Neymarla tanışmamışken mutlu olduğumu.... Sky'la birlikte gittiğimiz Hollanda maçlarını...Wesley Sneijder'e "Kutsal Portakal!" diye bağırdığımız zamanları...Herşey o kadar güzeldi ki ! Ardından Dünya Kupası başlamıştı. Hepimiz turucularımızı giymiştik. Ardından Brezilya-Hollanda maçında nasıl arada kaldığımı hatırladım. Brezilya hayalimde ki takımdı ve ben aralarında ayrım yapamamıştım. Ve ardından Neymar'ın sakatlanışı aklıma geldiğinde bir an için arabadan inip Neymar'ın yanına gitmek istedim. Bu dürtüme engel olup gözlerimde ki yaşları sildim.

-Neymar-
Hurricane'i düşünmeden yapamıyordim. Aynı şehirdeydik benden az mesafe uzaktaydı. Ama onu göremiyordum. Hepsi benim yüzümdendi. Onu aldattığımı hatırladıkça partiye gittiğim güne lanet ediyordum. Hurryi görmek istiyordum ama böyle birşey yapmışken onu daha fazla üzmekten başka bi işe yaramazdım. Düşünceler aklımda dolanıp duruyordu. En sonunda evde daha fazla duramayacağımı fark ettim ve dışarı çıktım.
Ne yaptığım hakkında en ufak fikrim yoktu. Sadece Hurricane'in kaldığı otelin önüne gelince durup arabadan indim. Ne diyeceğimi bilmiyordum.
Otele girdiğimde lobide duran adamın beni görünce şaşırdığını fark ettim. Ama bunu umursamayıp ona doğruca Hurricane Kross'un kaldığı odayı sordum. Adam önünde ki bigisayardan kayıtlara baktı. "Efendim, öyle bir kayıt şuan yok"."Nasıl yok ? Biliyorum o burda kalıyordu" adam bi süre daha göz gezdirdikten sonra "Bugün saat 12:32' de çıkış yapmış".
Bir kaç saniye düşündükten sonra bu yaptığımın ne kadar olduğunun farkına vardım. Ondan ayrılmıştım ve buraya gelip ne bekliyordum ki ? Tekrar birlikte olabileceğimizi mi ? Bunu yapmazdım. Onu bir daha üzmeyecektim. Tekrar hayatına girip hayatını mahvetmeyecektim. Daha fazla durmayıp geri dönmek için otelden çıktım.

-Hurricane-
Güzel bir uçuş yapmıştım. İlk defa rahat rahat uyumuştum. Bulutların üstünde gibi. Ve gerçektende öyle. Uçak sorunsuz bir iniş yaptığında ilk iş telefonumu açtım. Uçaktan inince normalde telefonumda saatin 13.45 olması gerekirken burda çoktan akşam olduğunu mu fark ettim. İçimde Barcelona'dan millerce uzak olduğumu düşünce bir burukluk oldu. Ama dışarıda bir kaç adım attınca yüzümde bir gülümseme oluştu. Burayı çok özlemiştim.
Valizimi alınca eve gitmek için bir taksi tuttum. Umarım evin yolunu unutmamışımdır.
Nefesimi tutup kapıyı çaldığımda annem kapıyı açtı. Ve beni görünce şaşırdı.
Nihayet içeri geçip konuşmaya başladığımızda kendimi çok mutlu hissediyordum. Annem "tatlım , neden geleceğine haber vermedin ? Seni karşılamaya gelirdik" dedi. "Süpriz yapmak istedim" Sky beni gördüğüne sevinmişti. En son gördüğümden daha iyi görünüyordu. Sanırım bazı konuları aşmışlardı. Nihayet cesaret bulduğumda onlara Barcelona'da olduğumdan bahsettim. Sky hayal kırıklığına uğramıştı. Daha sonra kız takımında olmadığımı , alt yapıda olduğumu söyleyince bir sessizlik oldu.
Babam "Hurricane , böyle bir şey gerçekten mümkün mü ? Yani seni bi gün televizyonda görebilecek miyiz ?" Dedi. Bunu ben bile daha önce düşünmemiştim.
"İyi bir futbolcu olabilirsem yakın zamanda.." Onlara bunun bir sürelik bir şey olduğunu eğer bu fırsatı değerlendiremessem ya da yeterice iyi değilsem son bulabileceğini söyledim. Ama yinede barcelona'da kalacaktım. Çünkü bu iş çıkmadan önce Barcelona beni kız takımında istemişti. Yani işler kötüye gitse bile kız futbol takımına devam edecektim. Bu ihtimali düşünmek bile istemiyorum.

El Clasico günü El Clasico yapıcam arkadaşlar o yüzden lütfen oylar ve yorumlar artsın !