Antreman Maçı

1.6K 92 8
                                    

Bütün gece ağlamaktan gözlerim şişmişti ve başım ağrıyordu. Alarm ikinci kez çalınca ancak başımı kaldırabildim. Telefonu alıp saate baktım.Tanrım! Geç kalacaktım. Hemen yataktan kalktım. Zaten Jesualdo geçen sefer geç kalmamdan hoşlanmamıştı. Bu kadar riskli durumdayken -yani beni denerlerken- bi daha geç kalmamalıydım.
Daha gözümü açamamışken kendimi sokakta buldum. Bi elimde kahvem diğer elimde çantam vardı. Kahvemden büyük büyük yudumlar alarak yürüdüm. Sürekli saatime bakıyordum. Çünkü geç kalmamdan korkuyordum. Vardığımda aralarına sessizce karışmak istedim. Ama herkes atreman kıyafetleri yerine formalarını giymişti. Jesualdo beni fark edince "Kross , sende formanı giy" dedi. Bir formam mı var ? Bunu bilmiyorum bile. Geç kalmakla ilgili bişi söylememesine sevinmiştim. Giyinmek için soyunma odasına döndüm. Kapıya araladığımda içeriden sesler geldiğini duydum. Yine açtım. Biri "hey!" dedi. Aman Tanrım....yarıçıplak Barça oğlanları.....kapıyı kapatmak yerine öylece durup ağzım kulaklarımda gülümsedim. Dani üstüne formasını geçirirken "bakın burda kimler varmış" dedi. Bir kaç kişi bana dikkatle bakmak için bir kaç adım öne geldi. Galiba beni duymuşlardı ama görmek yinede şaşırtıcıydı. Neymar köşede ciddi bi tavırla bana bakıyordu. "Meraba çocuklar! Bende sizinle tanışmak istiyordum. Tamda tahmin ettiğim gibi bu şekilde " dedim. Güldüler. Bende içeri girdim. Ve çantamı bi kenara bırakıp üstümdeki ni  çıkardım. Biliyordum çok iddialıydım ama üstümde koşucu atleti vardı. Birden arkamda bi karartı görünce arkamı döndüm. Yeşil gözler......her zaman kinden daha gergin görünüyorlardı. Ona bakmak bile canımı acıtıyordu. "Napiyorsun Hurricane?"."Üstümü değiştiriyorum"."yani burda herkesin içinde mi ?"."Evet burası benimde soyunma odam" bişi söylemek istedi ama diyemedi. Dememeliydi bile. Hem beni aldatmış hemde benden ayrılmıştı. Şimdi erkeklik taslamaya hakkı yoktu. Biliyordum. Onu kendimi göstermekten çekinmem ve burda öylece üstümü değiştirmem ona koyuyordu. Bile bile yaptığım bişi değildi ama düşünüce iyi ki yapmışım dedim. Formamı giyince bana çok büyük geldiğini fark ettim. Omuzlarım düşüyordu ve neredeyse tunik gibiydi. Dani , Rafinha ve Douglas olduğunu düşündüğüm kişi bana güldüler. Rafinha "sahaya elbiseyle çıkılabildiğini bilmiyordum " dedi. "Gerçekten komik mi ?"."Evet"
Bende güldüm. Sorun değildi. Önemli olan Barcelona armasıyla arkadamdaki HURRICANE 23 yazısının aynı formada olmasıydı. Onlarla birlikte dışarı -sahaya- çıkarken kollarımı kıvırdım. Dışarı çıkıp Jesualdo ve adını bilmediğim diğer antrenör ü dinlemeye başladığımızda neden aynı saatte birlikte bulunduğumuzu anladım. Maç yapacaktık. Böylece bizim grubumuzun ne kadar daha iyi olduğunu anlayacaktık. Harikaydı. Daha ne isterdim ki ? Sadece Neymarla ayrı olmamak....onu o kadar özlemiştim ki ; şimdi kollarımı boynuna dolayıp onu uzun uzun öpmek istiyordum. Daha önce söylemediğim onu ne kadar çok sevdiğimi söylemek....ondan artık utanmayacağımı..hepsini anlatmak istiyordum. Onu geri istiyordum.
Düşünerek ne olduğunu anlamadan hareket ettiğimde düdüğün sesiiyle kendime geldim. Yine Jesualdo nun önceden belirlediğini konumda oynuyordum.
Suarez gibi.. Ve Neymar..karşı çaprazımda... ilk başlarda oyuna odaklamam çok uzun sürdü. Bi türlü odaklamıyordum. Çünkü Neymar'la yaklaştığımız an nefesim kesiliyordu. Daha sonra saçlarımı toplarken köşede Luis Enrique'nin maçı izlediğini fark ettim. Bunu hemen değerlendirmeliyim ! Eğer çok iyi olursam bu sefer şans yüzüme gülebilir. Kendimi tamamen oyuna odaklamaya çalıştım. Tamamen o aynı benim gibi gümüş rekli           kramponlu çocuğu yenmeye... bunu başarabilirim! 1 asistim ve ardından gelen golümün ardından çok mutlu olduk. Ama gol sevinci bile yapamadım çünkü bu çok garipti. Hepimiz aynı takımın oyuncusuyduk. Sevinirsekte üzülürsekte beraber yapardık. Bizim onların , onların bizim üstümüzde bi üstünlüğü yoktu.
Arada Neymar'la göz göze geldik.  Maç 3-2 bitmişti. Grup olarak yenilmiştik olabilirdik. Ama hepimiz tek takımdık.Maç bittiğinde yanıma geldi. "Çok iyiydin tebrik ederim"."teşekkürler" dedim. Yine boğazım düğümlenmişti. Konuşamıyordum. Bişi söylemek istedim. Tek bir şey onu tekrar istediğimi..ama ağzımdan tek kelime çıkmadı.
Herkes giyinip çıkmasını beklerken Jesualdo beni Luis Enrique'yle tanıştırdı.
"Sizinle tanıştığım için çok mutluyum!" dedim. "Bende Hurricane , kulübe bir kız alındığını duyduğumdan beri seninle tanışmak istiyordum. Biliyorsun daha şimdiden bir ünün var" bunu bilmiyordum. Gerçekten beni konuşmuşlar mıydı ? Gülümsedim. Diğerleri giyinmiş çıkarken oraya gidicektim ki "unutmadan bugün maçta iyiydin" dedi. Gerçekten mi dememek için kendimi zor tuttum. "Teşekkür ederim"

-Neymar-
Kulaklığımı takıp staddan çıktığım da bugünü düşünüyordum. Maç bitmiş olsada benim için bitmemişti. Sürekli aklımda o anları tekrar tekrar yaşıyordum. Hurricane ile aynı sahada olma hissi harika olabilirdi ama ayrıyken bu tam tersine işkenceydi. Sürekli onu görmek.....gol attığında yüzünde oluşun mutluluğu....benimle göz göze gelince tekrar hüzünlü bir hal alması.....hep bana bir şeyler söylemek ister gibi bir hali vardı. Bende onunla konuşmak istiyordum. Onsuz tekrar dayanılmaz yalnız günlerimin başladığını.  Eve gidince onu göremememin benim için ne kadar zor olduğunu söylemek istiyordum. Ama yapmamalıydım. Müziğin sesini daha çok açarken içimde ki dürtüye engel olmaya çalıştım.

Kabul edin güzel bölümdü :d asffgjddj

El ClásicoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin