El Clásico

Kutlama Sonrası

kız ellerini birbirine çarpıp "Evet ben Ney'i çok seviyorum!" dedi. " Sürtük , sen ne dedin ?" ikisida sanki ne dediğimi anlamıyormuş gibi baktılar. "Bence burdan uzasan iyi edersin" dedim.

-Neymar-
Hurricane'in neden böyle davrandığına anlam veremedim. Normalde biri benimle fotoğraf çekilmek isteyince böyle davranmazdı. "Napiyorsun Hurry ?" Elimi tuttu. "Hadi gidiyoruz burdan Selfie Çocuk" Bar kapısından içeri girdiğimizde bi yere kaybolmaması için onu tuttum. "Neden böyle davranıyorsun ? Sen sarhoş falan mısın ?"

-Hurricane-
"Kızın ne dediğini anlıyacak kadar ayığım. Seni seviyormuşmuş. 'Ney'i çok seviyorum'da ne demek ? Sana nasıl Ney der ? Sen benim Ney'imsin !" konuşmam bittiğinde yüzünde belli belirsiz bir gülümseme oluştu. Beni kendine çekti. "Sakin ol , bebeğim evet , söylediğin gibi. Ben seninim sende benim"
Kıkırdadım. "Tamam şimdi romantik çocuk olmanın zamanı değil" dedim. Ve kollarının arasından sıyrılıp az önce Karamel'i bıraktığım yere döndüm. Benden sonra bir kaç bardak daha içmişe benziyordu. "Neredeydin ?"."Neymar sorun çıkarıyordu" gülmeye başladı. "Sorun çıkarıyordu ?"."evet , benden önce sarhoş olmuşsun bu olamaz !" dedim. "Gel"
Elimden tutup beni dışarı götürdü. Montumunun cebinden ne olduğunu bilmediğim bir tür uyuşturucu çıkardı. "Sadece alıcıyım korkma" dedi. Güldüm. Önceden sarılmıştı. Kağıdın ucunu yakıp bir nefes çekti ve bana uzatttı. Bende bir nefes aldıktan sonra "bu ilk , gözlerim falan büyüyecek mi ?" Güldü. "Devam edersen bakarız" güldüm. Tüttürmeye devam ettikten sonra tamamen bitince Neymarla kızın durdukları sokak lambasının altına gittik. "Bilmiyorum Hurry belli olmuyor" göz bebeklerim büyümüş mü diye bakmaya çalışıyorduk ama ışık çok loştu. "Olsun ben harika hissediyorum !!! Dans etmeliyizz!" dedim. Onu çekerken bara doğru koştum.

1 saat sonra

-Neymar-
Artık burdan gitmek istiyordum. Maçtan dolayı zaten yeterince yorgundum. Hurry'i bulup bir an önce eve dönmeliydim. Kalabalığın arasına karışıp onu aradım. İnsanlar sürekli bana bakıyordu. Bu işimi dahada zorlaştırdı. Nihayet Hurry'i fark ettim. Lanet olsun. Şu Karamel denen çocukla....iğrenç bi şekilde dans ediyordu. Diğerlerini çekip Hurry'nin kolunu tuttuğumda bana bakıp gülümsedi. "Bizde seni bekliyorduk Ney!!" Çok sinirliydim bütün sinirimi birinden çıkarmak istiyordum ama büyük ihtimalle Hurricane sarhoştu. Bi süre bişi söylemek isteyerek Karamel'e baktım. Ama bişi demedim sadece Hurry'i kolundan tutup kalabalığın arasından çektim. "Yapma ama canımı acıtıyorsun"
Fredo'yu önceden gelmesi için aramıştım. Biz dışarı çıktığımızda gelmişti. Hurry neredeyse düşecekken onu tuttum. "Ooowww oww az kalsın gidiyordum" dedi. Arabaya bindiğimizde Hurricane saçma sapan bi şekilde çalan şarkıya eşlik ediyordu. "Hurricane." dedim. "Aaaaa eğlen biraz!" dedi. Böyle rahat davranması iyice sinirimi bozuyordu. "Hurry yeter , kes sesini !" Şarkıyı kapatınca sustu. Gelince arabadan inip onunla inmesine yardım ettim. Hala bana saçma sapan şeyler anlatıyordu. "Bende dedim kii neden olmasın!!" Onu içeri götürürken gözüme gördüğüm manzara gelince Hurry'nin kolunu daha çok sıkıyordum. "Ufff yapmasanaaaa" içeri girince kapıyı kapatmak için döndüğümde Hurricane yere düştü. Kendi kendine gülüyordu. Onu yerden kaldırıp kucağıma aldığımda bir çığlık attı. "Ayyy!!! İndirsene benii" dedi. Neredeyse bu haline gülecektim. Onu banyoya götürüp lavabo tezgahına oturttuğumda neredeyse gözleri kapanıyordu. Uyumadan üstün de kileri çıkarmaya çalıştım. "Hadi Hurry kollarını kaldır" dediğimi yapıp kollarını kaldırdı. Gözlerini aralayıp baktığında göz bebeklerinin büyüdüğünü fark ettim. Tanrım. Ne içmişti bu böyle ? Üstündekileri çıkardığımda onu indirip küvete doğru götürdüm. Hala sinirliydim. Iyi bi cezayı hak ediyordu. Ama o kadar kötü görünüyordu ki onun için endişeleniyordum.

-Hurricane-
Gözlerimi açmaya bile halim yoktu. Çok yorgundum. Bir an önce uyumak istiyordum. Üstümde bişi olmadığını için biraz ürperdim. Küvete girdiğimde kendimi tamamen bilinçsizce bıraktım. Bıraksalar burda sabaha kadar uyuyabilirdim. Ama üstüme akan su damlalarıyla aniden gözlerimi açtım. Su çok soğuktu. Beni üşütmüştü. "Napiyorsun? Lanet olsun!' diye söylendim. Gözlerimi ovuşturup ıslanan saçlarımı yüzümden çektim. Nihayet karşımda bana bakan kişinin Neymar olduğunu fark ettim. Elini duş telefonunun altına tutmuştu. Ardından suyu üstüme tuttu. Su artık sıcaktı. "Daha iyi mi ?" dedi. "Sersem sersem "evet" dedim. Kendimi sanki rüya görüyormuş gibi hissediyordum. Nihayet kendime gelip tamamen çıplak olduğumun farkına vardığımda bi çığlık attım. Ney şaşırmıştı. "Gitt burdan gitt!!" dedim. Bacaklarıma kendime doğru çekip başımı eğdim. "Hurry Noldu ?"."Gittt gitt bana bakma!!" Tanrım! Utançtan ölecektim. İlk olarak çok fena sarhoş olmuştum. İkinci şuan tamamen çıplaktım. Daha ne kadar rezil olabilirdim ki ?
"Hayatım , noldu neden böyle yapıyorsun ?" dedi. Ben ağlamaya başlamıştım bile. "Bana bakmaaa" offladı. "Yine aynı muhabbet mi ? Ne zaman bundan vazgeçiceksin ?" sakinleşmeye çalışıp "Sadece git" dedim. "Sencede seni yeterince görmedim mi ?"."Susss!"."Hadi ama yapma artık böyle. Gerçekten çok güzelsin" beni iyice sinir etmeye çalışıyordu. Hala ağlıyordum. "Git dedim işte git beni yalnız bırak." dedim. Gitmek yerine bana havlu verdi. Hemen alıp havluya sarındıktan sonra onu iktirmeye başladım. Sonunda kapıdan çıktığımda kapıyı kapattım. Kızmıştı. "Beni deli eden sensin işte. Bunu yapmaya hakkın yok ! Benim sana kızmam gerek. Lanet olsun!" kapının önüne oturup bi süre daha söylenmelerini dinledim. Kalbim hızlı hızlı atarken bi süre sakinleşmesini bekledim.