FİNALDEN SONRA - ÖZEL BÖLÜM

15.2K 956 57
                                    

Tüm bu olanlardan sonra, ikimizin de toparlanması uzun sürmüştü. Geride bıraktığımız aylar, günler hep bir dalgınlık, yeniden toparlanma ve akışa yeniden adapte olmaya çalışma halinde ilerliyordu ikimiz için.

Askeriyeye yeniden kabul edilmiştim ancak hiçbir şey yeniden eskisi gibi olmamıştı. Gazel ile arama giren mesafeler, uymayan mesailer, onun programındaki doluluk bizi, sürekli birbirimizden ayrı tutuyordu. Askeriye, Nael'i yenip kendi içimdeki savaşımı kazandıktan sonra artık eskisi gibi değildi. Yeniden sahada olsam, durum benim için aynı mı olurdu bilmiyorum ancak masa başı asker olmak, protokollerde yer almak için kilerden çıkarılmış gibi parlak madalyalarla boy göstermek artık bana hitap etmiyordu. İçim rahattı, hala ülkemi savunmak için hazırdım ancak bu sessizlik içinde, gövde gösterisiyle sıkı takımlar içinde boy göstermek artık benlik değildi.

Bugüne kadar gönülden bağlı olduğum bu hizmete son vermek, kendimi bildim bileli uğruna çabaladığım her şeyden vazgeçmenin zor olacağını düşünüyordum ancak hayatımın geri kalanında, varlığımı onunla sürdürmenin doğru bir seçim olacağını biliyordum. Tereddüt etmedim. Çekinmedim. Bir an olsun pişmanlık duymadım. Başarılarımı tadında yaşamış, hiçbir işimi yarım bırakmamıştım. Mesleğimden kendi onurumla, isteyerek vazgeçmiştim ve askeriye içinde geçirdiğim neredeyse yirmi yıllık bu süreç, olması gerektiği gibi son bulmuştu. Daha fazla rütbeye, masa başında oturarak sahip olmamın bir anlamı yoktu.

Sırt çantam ve elimdeki güllerle birlikte çıkışa doğru yürürken rahatlama hissinin verdiği huzurla gülümsüyordum. İki aydan bu yana, görüntülü konuşmalar ve birkaç gece Ankara'da kaçamak gecelerden başka birbirimizle görüşme fırsatımız olmamıştı. Planlaması yapılan yeni güvenlik toplantılarından çok bir hafta arka arkaya her sabah Gazel ile uyanmanın nasıl bir şey olacağını düşünmeye çalışıyordum.

Onunla böyle olmamızın başka ihtimalleri de vardı elbette. Benimle yaşamasın, sektöre ara vermesini ve hatta bir daha bu işi yapmamasını da isteyebilirdim ve biraz direnirsem, bunu kabul edeceğinin farkındaydım ancak ondan sahip olduğu her şeyi, kudretli bir ivmeyle yeniden ve daha da güçlü bir şekilde kazanırken isteyemezdim. Ben, askeriyeyi bıraktığımda büronun başına geçebilirdim, bunun için ailem yıllardır ısrar ediyordu. Askeriyede kaldığımda da yeniden aynı masabaşı işi yapacağım düşünülürse, Gazel'in yanında kalma fırsatıyla bunu reddetmem mümkün değildi.

Kapılar iki yana açıldığında tam karşımda onu gördüm. Saçları en son gördüğümden farklı olarak yeniden kahverengiye boyanmış, bu yeşil gözlerinin daha da parlamasına sebep olmuştu. Solgun yanakları kızarmış, alt dudağı dişlenmekten kızarıp şişmişti. Üzerinde iki parçadan oluşan triko bir üst ve altında da eteği vardı. Güzel bedenini saran en güzel kıyafetti, hiç kuşkusuz.

Ona doğru adımlamama fırsat vermeden koşarak boynuma atladığında kollarımı beline dolayarak sıkıca sarılıp saçlarından yayılan vanilya kokusunu içime çektim. Kollarını daha da sıkarak sarılırken "Seni çok özledim," dedi.

"Ben de seni çok özledim, Gazel," derken sanki onu göğsüme hapsedebilmenin tek yolu sarılmak gibi hissediyordum.

"Uçak rötar mı yaptı?" diye sordu geri çekilirken.

"Hayır,"

"Geç geldin,"

"Tam zamanında geldim, Gazel. Sen ne zaman geldin?" diye sorduğumda gözlerini kaçırdı.

"Sen aradığında havalimanının otoparkındaydım," dediğinde gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.

"Turnenin yorgunluğunu hissetmiyor musun?" diye sorarken hala ellerim beline sarılmış, sıcak karnı karnıma temas ediyordu.

KOMŞU ✔︎Where stories live. Discover now