29

46.8K 2K 627
                                    

Huzursuzlukla yerimde kıpırdanarak gözlerimi açtığımda aydınlık bir odadaydım. Standart otel odasıydı ve boylu boyunca, sırtüstü yataktaydım, tüm gece yerimden kıpırdamamış olacağım ki tüm kaslarım kaskatı olmuştu. İç geçirerek pencereye doğru döndüğümde Siraç'ın pek de rahat olmayan bir pozisyonda, geniş üçlü koltukta uyuduğunu gördüm. Koltuk ne kadar geniş olursa olsun, Siraç uzun bir adam olduğu için sığması biraz güçtü.

Dün gece gözümün önüne gelirken Siraç'a sırtımı döndüm ve örtüyü üzerime çektim. Onu öpmüş ve hatta taciz etmiştim. Evet, kelimenin tam anlamıyla onu şakayla karışık dürtmemiş aksine bizzat dudaklarına yapışarak onu öpmüştüm. Tatlı hissini anımsadığımda pişmanlık duymuyordum ancak beni reddettiğini hatırladığımda bu utanmama sebep oluyordu. Karnıma yumruk yemiş gibi olma hissi de baskındı elbette.

Aptal!

Sadece basit bir oyunla birbirimize asıldığımız küçük bir oyun oynuyorduk ve ben bu küçük oyunu dün akşam, o öpücükle bir adım ileri taşımaya kalkmıştım. Elbette ciddileşmesini istemiyordum, sadece biraz hoş vakit geçirmekten yanaydım lakin bu pek de mümkün olmamıştı. Beni reddetmişti.

Sürünerek yataktan kalktım ve parmak uçlarımda banyoya yürüdüm. Aynaya baktığımda zaten dağınık yaptığım makyajım yerindeydi, birkaç kirpimin yanağıma düşmesi ve öpüşmekten rujumun ortadan kaybolması dışında herhangi bir problemim yoktu. Kahretsin!

Dün Ali'yle de öpüşmüştüm. Herkesin içinde. Bazen, gerçekten kafamın neye çalıştığını kontrol etmem güç oluyordu. Tam olarak hangi organlarım çalışıyordu: bacaklarımın arası mı yoksa beynim mi? Uzanıp deneme boy sayılacak şişedeki makyaj temizleyicisiyle yüzümü temizledim, sabunla yıkadım ve vücut kremiyle nemlendirdim. Pek benim bakım anlayışıma uymuyordu ancak beni eve gidene kadar idare etmesi gerekiyordu. Dişlerimi fırçaladıktan sonra bir posta daha nemlendirici krem geçtim ve saçlarımı tarayıp sımsıkı ördüm. Rezalet kostümle biran önce eve gitmek istiyordum ancak arabam Ali'deydi ve anahtarlar da bendeydi. Kartlığım arabadaydı. Dün gece ahlaksız planlarla baştan çıkarmaya çalıştığım Ali'yi geride bırakıp Siraç'ın elini tutarak partiden çıkmıştım. Gerçekten kontrolü elimden bırakmak istesem de bu kadar da değildi. Biraz fazla kontrolü bırakmıştım.

Banyodan çıktığımda Siraç yeni uyanmış, koltuğunda gözünü ovuşturarak doğruluyordu. Henüz onunla karşılaşmak için hazır olmadığım için yeniden banyoya döndüm ve kapıyı sımsıkı arkamdan kapattım. Öptüğüm için utanmıyordum, reddedildiğim için onurum kırılmıştı. Kapıyı kilitledim ve aynanın karşısına geçip kendimle yeniden yüzleşmeye hazırlandım.

Reddedilmek normaldi.

Reddeden kişiyle yüzleşmek normaldi.

Aynı gecede iki erkeği öpmek normaldi.

Şimdi çıkıp onunla yüzleşebilirdim çünkü dün gece sarhoştum ve aklımla karar vermiyordum. Kadınlar da bacaklarının arasıyla karar verebilirdi, bu erkeklere özel bir mazeret değildi.

Dışarı çıktığımda Siraç bir elini başına yaslamış, parmaklarını saçlarının arasına daldırmış elindeki telefonuna bakıyordu. Çıktığımı fark ettiğinde göz göze geldik. Sanki hiçbir şey olmamış gibi gözlerini yeniden telefonuna indirirken "Günaydın," dedi. Sesi hala uyku mahrumuydu ve bu, iç gıcıklayıcı pürüzlü bir tonlamaydı.

Kendimi yeniden yatağın üzerine bırakırken "Günaydın," dedim ve bir kolumun üzerine destek alarak Siraç'a döndüm "Ne zaman çıkış saatimiz?" diye sordum.

KOMŞU ✔︎Where stories live. Discover now