27

45.7K 2.1K 329
                                    

Parlak gözlerini üzerime dikmiş, çatılmış kaşlarının altından bana bakarken gergindi. En az onun kadar ben de gergindim, yalan söyleyemezdim. Önümde iki tercih vardı ve birini seçmek zorundaydım. Elime bir fırsat geçmişti ve bunu akıllıca değerlendiremezsem belki de yıllar boyunca bunun pişmanlığını yaşayacaktım. İntikam istemiyordum ancak... Belki de insanların, açılan canlı yayınlarda ve bu gece atılacak tüm "Hikaye"lerde benim gördüğüm şeyi başkalarının da görmesini istiyordum. Daha ileri gitmeyecektim, sadece biraz üzerine gidecektim, bu da benim grubumu değiştirip benim şarkıma kendi adını yazdığı için ödemesi gereken bir bedel olacaktı.

Mert ellerini omzuma koyarak sıkıştırdığında rahatsızlıkla kıpırdandım "Hazır mısın?" diye sordu, sanki maça boksör hazırlar gibiydi. Kararsızdım ve bunun sebebi hala içimde bir yerlerde, ihanetin gölgede bırakamadığı o yıllarca yaşanan dostluğun hatrıydı. Aptal.

Siraç bacağını sıktığında ona döndüm. Sanki bana "Bari bunu yap," dercesine bakıyordu. Doğru. Siraç'ın intikam teklifini reddetmiştim, bunu Ecmel için yapıyordum. Ne olursa olsun yıllarca beni büyütüp bugünlere kadar bana destek olduğu için saygımdan onu yaralamak istemiyordum ama en azından bunu yapabilirdim.

Dudaklarımı ıslattım ve gülümsedim "Dün gece... Bu hafta... Geçen hafta... Bu ay... Kiminle yatıyorsun, Mery?" diye sorduğumda dudaklarındaki gülümsemeyi bozmamıştı. Buradaki herkes medyada bizim hakkımızda dönen haberleri, atılan tweetleri ve daha birçok şeyi satır satır biliyorlardı. Gözümüzün içine bakmaya gerek duymadan, adımızı anmadan içeri girdiğimiz andan itibaren dedikodularımızı yaptıklarına emindim.

Diliyle dudaklarını ıslattığında gergin olduğunu anlamıştım, gülümsemesi titredi ve yanaklarına yayılırken "Abinle," dedi.

Sesli bir şekilde, kısa bir kıkırtı saldım dudaklarımdan "Biliyorum," dedim ve hemen arkasından düzelttim "Yeni öğrendim, çok kısa bir süre önce. Bir hafta oldu mu? Olmuştur, değil mi?" diye sorarken beni desteklemesi için Siraç'a ara sıra bakışlar atıyor ancak desteklemesine fırsat vermeden kendi sorularımı kendim cevaplıyordum "Şok oldum, sonuçta sevgilisiyle yattığım dedikodusu yüzünden beni gruptan atmışlardı," derken artık ıslıklar ve tezahüratlar yoktu. Sessizlik ve mırıldanmalar vardı.

Mert araya girdi "Söyleyeceklerini unutma da bir kez daha çarkı çevireyim," dedi ve bu kez bana gelecek şekilde Mery için çarkı çevirdiğinde şaşırmamıştım.

"Doğruluk mu cesaretlik mi?" diye sordu.

"Doğruluk," dedim bir an bile çekinmeden.

"Neden haberleri reddetmedin? Hepsini kabul ettin ve grubu terk ettin, burada sadece bizi suçlayamazsın," dediğinde beni köşeye sıkıştırdığı doğruydu. Gerçeği söylemek dışında söyleyeceğim her bahane beni geri çekecekti. Gerçeği söylediğimde ise ağabeyimin ipini çekmiş olacaktım. Etraftaki kameralar üzerimdeyken bir şey yapmam gerekiyordu ve o an, Siraç'ın söylediklerini anımsadım. Onları duygularından yakalayacak yalanlar söyleyecektim.

"Biliyorsun, Mery. Biyolojik ailem hem alkolik hem de uyuşturucu bağımlısı," dediğimde ağabeyim bana "Yapma" dercesine bakıyordu. Bu, onunla ebediyete kadar saklayacağımız tek zayıf noktamızdı ancak o an, belki de aldığım alkolün etkisinden emin değildim, cesaretlenmiş ve tüm kirli çamaşırları ortaya dökme kararı almıştım. Yine de onu korumaktan vazgeçemiyordum. Eğer onu korumaktan vazgeçersem bu, medyanın gözünde intikam oyununa dönerdi oysa şimdi, tamamen onların vicdanına oynuyordum. Üzerime canavar gibi silahlandırıp saldıkları medyayı kendime kalkan yapmaktan başka çarem yoktu "Mery'nin sevgilisi sandığım adam da benim için el altından uyuşturucu getiriyordu ve ben de bunu biyolojik aileme taşıyordum. Sessiz kalmamın sebebi ailemi korumaktı ancak medya buna izin vermedi," derken medya diye kastettiğim tamamen Mery'di.

KOMŞU ✔︎जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें