Cold FLOW

''Dudaklarında Ki Boşluk.'' Bölüm:9

‘’Cassy, şu kıyafetleri yerleştirebilecek tek kişi sensin. Sandradan sonra kendi rızasıyla –bazı kızları kullanmak dışında ki sen onlardan değilsin- aldığı ikinci kişisin.’’

‘’Yani? Özel mi hissetmeliyim?’’ alay edercesine güldüm. Julia gözlerini devirdi ve elinde ki katlı kıyafetleri yatağın üzerine özenle bırakıp onları işaret ederek odadan ayrıldı.

Derin bir iç çekip yataktan kalktım günlük olarak yaptığım en iyi iş uyumaktı. Artık düzenli yemek yeme saatleri yoktu, Bayan Blaire bir süredir eşiyle beraber ortadan kaybolmuşlardı. Juliana’nın anlattığına göre onlar Sibirya soğuğunu yaşamaya gitmişler. Tabii ki de buna inanmıyordum bilmediğim bir şeylerin döndüğünü biliyordum.

Kıyafetlerimi giyip odadan hızlıca çıktım, sağ elimde tuttuğum kıyafetleri göğsüme bastırarak düşmemeleri için destek yaptım. Kapıyı dirseğimle açarak içeri girdim, gündüz vakti daha güzeldi.

Çekmecelerden birini açıp içine kıyafetleri yerleştirirken Harry’nin farklı bir kokusu olduğunu fark ettim. Evet, o insan bedenine sahip olan ruhsuz bir canavardı ama itiraf etmeliyim ki oldukça iyi bir kokuya sahip. David’in koku ile beraber anılarla zihnimi zorlaması daha tehditkâr bir meseleydi.

‘’Sanırım burası sizin için uygun yer.’’ Dedikten sonra çekmeceyi kapatmaya çalıştım, çalıştım çünkü çekmecenin kapanmasına engel olan bir kâğıt parçası gözüme ilişti. Uzanıp kâğıdı aldıktan sonra yavaşça çekmeceyi kapattım.

Odada yalnız olduğuma emin olmak istiyordum bu yüzden etrafa göz gezdirdim oda boştu. Balkondan içeri süzülen sıcak hava ile baş başaydım. Kâğıdı açmak için parmaklarımı aralarında gezindirerek açmayı başarmıştım, bu bir günlük sayfasıydı.

‘’Sakladığım sayfaların okunmasından hoşlanmam.’’ Boynumda ki soğuk nefesle birlikte irkilmiştim. Arkamı döndüğüm de Harry siyahtan kırmızıya ardından yeşile dönen gözleriyle ellerimi ve değişen ifadelerimi izliyordu.

‘’Kıyafetlerini yerleştirirken çekmecenin kapanmasına engel oluyordu ben de—‘’ Gözlerimin içine bakarken kaşlarının ucunu kaldırdı ardından uzun parmaklarıyla ellerimin üstünü sararak kâğıdı biçimsizce koparıp aldı.

‘’En nefret ettiğim kısım ise buraya izinsizce girilmesidir.’’ Üstüme doğru yürümeye başladığında yavaşça geriye doğru adımlar atmaya başladım. Sırtım soğuk duvara dayandığında bütün bedenim soğuğun ve sıcağın karışımını aynı anda hissettiği için titremişti. Benden uzun olduğu için başını hafifçe aşağı eğdi ve başını yana yatırdı. Aşağıda kalan elimi havaya kaldırdığımda bileğimi sertçe yakalayıp duvara çarptı, beyaz elleri koyulaşmış tenimi duvarın üzerinde tablo misali tutuyordu.

Bileğimi sıktığı için canım yansa da belli etmemeye çalıştım. Tek elim havada, Harry tarafından duvara dayalı bir şekilde bastırılmış diğer elim ise aşağı da belli belirsiz hareketlerle sallanıyordu. Sanki ben kontrol etmiyor gibiydim. Yüzünü yüzüme biraz daha yaklaştırdı ondan korkmamı mı istiyordu? Başımı kaldırıp kurumuş dudaklarımı dilimle ıslattım. Soğuk nefesi burnuma çarptıkça daha çok geriliyordum.

‘’Benim eşyalarıma dokunamazsın, bana ait olan odaya izinsizce giremezsin.’’ Dedi dişlerinin arasından.

‘’Üzgünüm ama ben yanlış bir şey yapmadım. İblis olabilirsin fakat ben sana yanlış bir davranışta bulunmadığım için beni cezalandıramazsın.’’ Diye yanıtladım. Karşısında haddini bilmeyen küçük kızlar gibi davrandığımı biliyordum.

‘’Juliana sana bu şekilde bağlı olmasaydı başını gövdenden ayırmış olurdum. Her şey bittiğin de buradan gitmen için eşyalarını ben hazırlayacağım.’’ Bileğimi serbest bırakıp geri çekildi.

‘’O gün sana yardım ediyor olacağım.’’ Dedikten sonra kapıyı açıp hızlıca odadan ayrıldım.

OYLAMMAYI VE YORUM YAPMAYI UNUTTMAYIIIN SİZİ SEVİYORUM :) -Lilith