Bölüm 13💎

27.2K 1.3K 171
                                    

Medyadaki yüzük siyah devimizin.😚

Oy ve yorumlarınızı bekliyorummm🤩

                                                                                   💎

Yüzümü ekşittim.
Hafiften yanan dudağımla cebelleşmeye çalışırken hissettiğim sızıyla başımı usulca geriye doğru attım ve elimin altındaki çıplak bacağımı sol elimle kavrayarak sıkmaya başladım. Acıyla baş etmenin en temel yolu kendi üzerinde başka bir acıyla sarmaş dolaş olmak bildiğim en güzel yollardan biriyken sıkabildiğim kadar sıktığım etimde oluşabilecek olan izi az çok tahmin edebiliyordum.

"Cık."
Serdar' ın dudaklarından çıkan itirazlı ufak sesle çatık kaşlarımın altındaki buğulu gözlerimi titreterek araladığımda sedyeden sarkan bacaklarım sabitti.

Dakikalar sonra ilk defa konuşuyor oluşu beni meraklandırırken hemen solumda dikilerek dikkatle bacağımdaki ele bakan adam devam ederek "Kendine yapma.." dedi.
O düz sesinin ardından ufak bir hamleyle yanıma oturarak bacağımı sıkıca kavrayan elimi sessizce ellerinin arasına aldı. Fakat bunu yaparken öylesine ifadesiz ve hissizdi ki, kalbiyle birlikte onu insan yapan tüm duyguları bir kenara ittirerek yanıma geldiğine neredeyse emindim.

Hissettiğim ten kalbimin ritmini elimde olmadan hızlandırırken adamın hemen yanıma oluşu da zaten başlı başına afallamamın sebebiydi. Bir sedyede yan yana oturuşumuz bir yana, ellerimin o koca ellerine hapsoluşu da neyin nesiydi böyle?
Destek olmak mıydı şimdi asıl amacı? Yoksa elimi tutmak mıydı tek derdi?

Hem acıyı hem tutkuyu aynı anda yakalayan bedenim farklı hazlara kendini bırakırken yapboz gibi tamamlıyordum içgüdülerimi.
Neyi sevdiğimi anlamaya başlamıştım... Hissettiğim nasırlar, sertlik.. Onun bir asker olduğunu bana bir kez daha hatırlatıyorken yeniden kıstığım gözlerimle bu defa sakin olmak için derin nefesler almaya başladım. Çünkü zaten dudağıma sürülen koyu kırmızı sıvı beni yeterince geriyordu.

Fakat dudağım bir yana, şu an ilgimi çeken tek şey elimdeki elleriyken ona ait ne varsa sevebileceğimi fark ettim. Sert donuk sesini, ellerini, yüzündeki yara izini, kokusunu ve o koca bedenini...
Serdar' i Serdar yapan her ayrıntı beni çok fazla etkiliyor ve derin derin yutkunmama sebep oluyorken ondan etkilendiğimi içten içe biliyordum.
Her konuda.

Elim ellerindeyken omzuna değen omzumla geniş göğsünde ufak bedenimi ne kadar güzel hapsedeceğini düşündüm bir an.
Kapalı gözlerim beni buna ısrarla sürgün ediyordu. Aksine gitmeyen düşüncelerimde kendimden geçerken burnuma dolan kokusuyla varlığını hissede hissede ruhumu geniş yapraklı çiçek bahçelerine yolladım sanki.
Öyle huzurdu. Öyle güzeldi, ve öyle güvendi..
İçten içe güldüm.
Çünkü elini tutmak bu kadar başkayken göğsüne yatmak benim için bayılmakla eş değerdi sanırım. Sadece yanımda diye bu devasa adamla bu kadar iyi hissediyorsam bana sarıldığında ne kadar muazzam hissedeceğimi kestiremedim bir an..

Tüm bedenimi sarıp üstümde git gellerle hüküm sürseydi...
Kalbim sıkıştı!

Dudağıma tampon yapan hemşire yanımda durup tüm heybetiyle dikkatle ve sessizce beni izleyen Serdar' a baktıktan sonra "Endişelenmenize gerek yok beyefendi." Diyerek bana döndü.
"Dikiş atılacak kadar derin değil." Hafif tebessüm ederken de dudağıma bakıyordu. "İzi bile kalmaz."

Bu saniyelerde Serdar'ın yüzünü deli gibi merak etsem de hafif kaldırdığım başımı oynatamıyor ve bu yüzden sadece hemşireyi görebiliyordum.
Serdar' ın olduğu yerde dikleştiğini hissetsem de ellerini benden bir an olsun almayışına ufak manalar bıraktım sebepsizce. Sonra canım yanıyorken istemsizce ve olabildiğince sıkı tuttuğum o ellerin varlığında hissettiklerimle kaldım bir an.
Ondan bir parçaya böylesine dokunmak, bana bu kadar güzel ve kibar dokunması kelimelerimin yetmeyeceği kadar eşsizdi. Ona muhtaç oluşuma asla karşılık vermeden sadece yanımda bulunuyor olması tüm sert duvarlarımı anlık da olsa indirmeme yetiyorken sadece yaşadım şu güzel anı..
Acaba dedim içimden.
Acabalarla bir sürü fikir zihnimde yol alırken kendime itiraf edemeyeceğim yüklerin arasında bir bir ezilerek soluk aldım sadece.
Sonra sustum.

Hazan Vakti ■ ASKERİ KURGUWhere stories live. Discover now