Bölüm 63💎

30.7K 980 415
                                    

Bölüme ait fotoğrafları instagram hesabımızdan görebilirsiniz.
@anonim.yazarr
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum😘
  

                              
                                     💎

Bir ömrün baharı hevesle koşarak gittiğin yolda değil; soluk soluğa vardığın ağaç gölgesinde başlarmış.
Bir hevesle durmaksızın koşuyordum bende. Sonum bir ağacın gölgesi mi olur, yoksa tenhada unutulan ıssız bir kulübe mi bilmiyordum ama yüreğimdeki heves durmaya meyilli değildi. Ne durmaya, ne durup soluklanmaya, ne de geçtiğim yollara el sallamaya zaman vermiyordu mutluluğum.
Hayal edemediğim gecelerin koynundan günlere uğurlanıyor, Serdar' a her koşuşumda yüreğim bir bahara taşınıyordu sanki.

Baharı şimdiden filizlenen, yeni bir ömre...

Aklım ara ara olur olmaz kalp çarpıtan yerlere gidip gidip geliyor, bu sırada kendimi Yeliz' e vermeye çaba sarf ediyordum. "Ya aşkım yemin ederim bilemedim ben. Melek Teyze' yle öyle keyifli keyifli konuşurken kaçıverdi ağzından." Yatakta gözlerimi sıvazlarken yüzümden temiz çarşafa akan su damlacıklarını elimin tersiyle sildim. Yalnızca birkaç saat uyuduğumdan olsa gerek yüzümü yıkamıştım ama hala sarhoş gibiydim.

Yalanını yakalamış ve sözlerine inanmamış gibi "Yapma Yeliz." Dedim. Ben ciğerini biliyordum onun. Neyi yapıp yapmadığını, yaptıysa neden yaptığını. Oturup biraz düşününce, duygusal değil de realist olunca da bunu bilerek yaptığını çok net görebiliyordum.
Yapma deyişimle susarken temiz çarşafa doğru dönerek gözlerimi tekrar yumdum.
Bir türlü ayılamıyordum.

"Bilerek yaptın aşkım biliyorum. Neden diye soramıyorum bile ama bir daha olmasın, cidden kalbini kırarım." Zaman geçtikçe netleşiyordum. Yaptığı çok kötü bir şeydi ve bence o da bunun farkındaydı, yoksa azarlamama karşılık böyle sessiz kalmazdı.
Susuşuyla devam ettim. "Utanılacak bir şey yok, yedin bir bok tamam geçti gitti aşkım. Üzerine konuşmayalım hatta, sen de sıkma canını." Başka ne yapabilirdim ki? Benim derdim bana yetiyordu bir de her şeyi ortada olan bir meseleyi saatlerce konuşsa mıydım?

Bu defa da o sessiz susuşunun aksine suçunu kabullenip "Ya kıskandım ama ne yapayım? Sena' yı biliyorsun kullanıp atıyor herkesi. Emir' in kafası karışır diye korktum." Diye çıkışınca oflayarak şaşkınca kaşlarımı çattım. Emir kimdi ki Sena' da kafası karışacaktı? Ayrıca Sena kimdi? Yeliz kimden kimi kıskandığımın farkında değildi bence. Bu hal beni daha da öfkelendiriyordu fakat tek kelime etmek istemedim.

Hala kendini savunuyordu? Halbuki kıskanması bile başlı başına bir sorundu. Bir daha olur muydu bilemem, fakat sessiz kalmamdan bir şeyler çıkarttığı belliydi.
Ne onu kırmaktı amacım ne de bizi germekti.
O sanki beni üzmüş gibi "Bir daha olmaz söz. Sen de kızma aşkım tamam." Derken ben sakindim, Sena' nın aksine. Farkında mıydı bilmiyorum ama onun dostluğunu kaybetmişti, ki bu ne kadar umurundaydı tartışılır. Yine de böyle can sıkıcı bir olayı yüzüne vurmayacaktım.

"Nikaha yetişir misin bari?" Birkaç gün vardı ve az evvel öğrendiğim kadarıyla Yeliz' de dün arkadaşının yanına Yalova' ya gitmişti. Oradan bana döner mi, dönerse ne zaman döner bilemiyordum.

Keyifle soludu. "Nikahta kesin oradayım kuzum hiç merak etme." Geldiğinde umarım Sena ve Yeliz diye ikiye bölünmek zorunda kalmazdım. "Vee Emir' de kalacağım." Sözleriyle bende birden bazı şeyler netleşti.
O zaman Sena Emir' de kalamazdı? Bizde kalırdı ve annem Yeliz ve Emir' i öğrenince çok kızardı. Çünkü Sena Emir ve kardeş gibiyken onlar sevgiliydi.
"Annemler sizde kalacağım diye biliyor ama aşkım." Yine bir dümenin ortasında kalmıştım ve bu hiç hoş değildi. Ayrıca, Sena' yla aynı değildi ki dertleri?

Hazan Vakti ■ ASKERİ KURGUWhere stories live. Discover now