Bölüm 69💎

34.5K 1K 646
                                    

12.500 Kelime

Ay sizi çok özledim beeen😪😪
Gelin bir sarılalıımmm❤❤❤❤

Ve lütfen oy verip yorum yapalım mı?
                                                                                         💎

Kapalı gözlerimin ardından inip kalkan bedenimle onu sıkıca tutarken dudaklarıma değen teni tüm bedenimi delice titretiyordu. Serdar' ın da benden farksız, en az benim kadar heyecanlı oluşunu göğüslerimde hissettiğim kalp atışlarıyla anlayabiliyor, bu yorgun halimle onda dinleniyordum. Böyle üzerimde, sere serpe, ıslak ve titrek...

Kasıklarımdan karnıma doğru sabitlenen erkeliği, aralık bacaklarımdan yatağa düşen ıslaklığımız ve ilk kez içimde oluşan o boşluk hissi ufak bir sızıyla birbirini tamamlıyordu. Az evvel içimde gitgellerle beni kendine sürgün eden, tutsaklığımı uzvuyla koruyan adam kollarımdaydı. Boşalır boşalmaz onu üzerine çeken ben, bundan hallice memnumdum.

Adımı sayıklayan dudakları tenime "Hazan." Diye çarpıyor, bu kıskaçlı yolda feveran ederek ruhuma bir yaprak misali iniyordu. Bacaklarım bedenine sürtünürken işitilen nefeslerimle onu daha da sardım ve bu tüllü çıplaklığımla Serdar' a sürtünerek kendimi yuvama çektim. Yuvam yollarıydı, bu koca bedenin ardıydı, altıydı...

Nefes aldık, birbirimiz için kendimizde kaybolduk. Bunu ilk defa yaşarken son olmayacağını da biliyorduk.
Dudaklarıma değen şakaklarıyla onu öperken hareketlendi, başını omzuma bırakıp yüzünü boynuma dayadı. Solukları tenime çarpıyor, kendime çektiğim bu koca bedeni aklımı yitireceğim bir ana mahkum ediyordu beni. Böyle üzerimeydi ya, birkaç saniye evvel birbirimizin adıyla sona gelmiştik ya... O kadar güzeldi ki Serdar' ın benden olması sanki hayal dünyamın en inanılmaz huzuruydu.

Yatak odasına savrulan ruhum, altında kıvranan bedenim, onu sıvazlayan ellerim ve kalbim. Her bir uzvum Serdar için ona çarpıyordu, elimde değil kokusunu içime çekerek tekrar tekrar koynumdaki başını öptüm. Dudaklarım kıpırdayamasa da onun için hissettiklerimi eminim kalbimden anlıyordu. Zira bu çarpıntıyı her daim sergileyemiyordum.

Dudakları kulağımın hemen altında hareketlendi, boğuk sesiyle kendinden geçmiş bir halde "Seni içime almak istiyorum." Deyişiyle ben ona giderken Serdar saçlarımı yeniden öptü. "Öyle seviyorum." Kokumu içine çekti, dudaklarını yanağımda hissettim. "Benim güzel yavrum." Yutkundum, yutkunuşum gerilen dudaklarıma yama oldu.

Ben de çok seviyordum.
Ben de deli gibi seviyordum.
Ben de onu yüreğimde hapsetmek istiyordum...
Bu sevginin bir şekli ya da kıvamı var mıydı bilmiyorum ama atarken çarpışan kalplerimizin bir sebebi vardı işte.
Büktüğüm titrek bacaklarımı indirirken ona döndüm, "İyi ki seninim Serdar' ım." Tıpkı onun gibi ondan bir uzva değme isteğiyle başını öptüm.

Ruhumun en parlak ışıklar altında taç yapraklarıyla hazırlanan bir şölende Serdar' a bırakıldığı anlardaydım. Tamamlandığım, tam anlandığım zamanlardaydım. Huzurumun ve kalbimdeki güzelliğin en güzel yani Serdar' ken dolu dolu bir sevgiyle sırtını severek yorgun bir halde "İyi ki kocam oldun." Dedim.

Sözlerimle birlikte başını hareketlendirip usulca doğruldu, alnıma inen dudaklarıyla yavaşça yanıma uzandı ve beni usulca göğsüne çekti. "Yavrum." Dudaklarındaki o dolu ses, fısıltı, sır... Sırtıma giden elle ıslaklığımızın ve çıplaklığımızı umursamadan Serdar' a sığınarak başımı göğsüne kapattım.

Ev evvel seviştiğim adamın koynundaydım ve üzerimde parçalanan jartiyerimi saymazsak onun gibi çırılçıplaktım. Öyle ki bacaklarıma değen erkekliği bunu bende netliyor fakat sandığımın aksine beni germeden içime bir hoşluk sunuyordu. Böylesine açık bir anda, böylesine çıplak kalmak ilk defa yüreğimi coşkun bir ana sürüklüyordu..
Çıplaklık, zihnimi yitirecektim...

Hazan Vakti ■ ASKERİ KURGUWhere stories live. Discover now