Bölüm 56💎 Part2

26.1K 992 436
                                    

Yeni bir kitaba başladım, bölüm sonunda görebilirsiniz 😍😍

13.400 kelime💎 Yorumlarınızı bekliyorum❤
Oy verdiysek başlayalımm🌸

"Kim?" Serdar sakindi. Ondan bir cevap beklemeden şoför koltuğuna dönerek arabaya binen takım elbiseli adama odaklandım. Elim hala göğüslerimde olsa da yalnızca başım o tarafa dönük olduğumdan halimi görünmüyordu. O uzun boylu, tanıdık adam kapıyı kapatarak bize doğru baktı ve ufak bir baş selamıyla soludu. "Geçmiş olsun yenge."

💎

Diğerlerinin aksine Azat benden gözlerini çekmiyor, çekinmiyordu.

Gerçi o, beni zorla buraya getirirken de böyleydi. Azat benden hiç uzak durmamıştı ve ben bunu sevmiştim. Çünkü Azat' ın muhabbeti güzeldi, üstelik Serdar' ın kuzeniydi ve en önemlisi küfürlerime rağmen bana o gün gerçekten çok iyi davranmıştı.

Onun arabaya gelişiyle mutlu olurken gülümseyerek selamına karşılık verdim. "Darısı sana Azat." Geçmiş olsunlu başlangıçlarla depresif moda girmeye niyetli değildim.

Yani en azından bunu bir başkasının yanında yapmayacaktım. Yapacaksam sadece kendime ve Serdar' a yapacaktım.

Azat bu defa gülerek Serdar' a baktı ve çenesiyle beni işaret etti. "Hacı hasta masta değil bu, baksana seni kekliyor. Maşallah dili halâ bıraktığım gibi sağlam." Beni buraya getirdiği gün ona da Serdar' a da çok küfretmiştim kastı onaydı. Ki pişman değildim yine olsa yine yapardım.

Azat' a çevirdiğim başımı siyah devimin geniş omzuna koyarken yüzümü buruşturarak gülümsemeye devam ettim.
Çok da komikti.

Serdar sakin sakin burnumu ve dudaklarımı okşarken "Keklesin lan elleme." Diyerek ensemi öpünce onun da eğlendiğini anladım.

Bu halde olduğumdan mı, yoksa Azat' dan mı bilmiyorum ama bizi kıskanmamıştı ve ben bununla daha da keyiflenmiştim.

Azat çok iyi biriydi, onunla çok iyi anlaşacağımıza şimdiden emindim.
Takılmadan edemedim ve ona burun kıvırırken Serdar' a doladığım kolla ensesini severek sinsi sinsi gülümsedim. "Hiç şansın yok bulaşma. Yengelik yapma bana."

Bir görümcem yoktu, gerçi olsa da bana fark etmezdi ama yengelere tahammülüm yoktu. Azat "Ne yengesi ya?" Diyerek keyifle önüne döndüğünde Serdar bizi bırakmış, başını enseme eğmiş beni öperek soluklanıyordu. "Asıl sen benim kumam oldun. Küçük geline bak, kaptı koca oğlanı parmağında oynatıyor."
Buna ihtimal vermeyerek daha da gülümsedim. Öyle bir şey yapmıyordum değil mi?

Serdar' a sırnaşıyor, kucağında rahatça hareket ediyor, göğüslerimi tutuyor ve Azat' ın arabayı çalıştırmasını izliyordum. Serdar atışmamıza ses çıkartmayınca bu durumdan yüz bularak daha da gülümsedim. "Seni de oynatırlar üzülme."

Azat düşündüğümün aksine sakin sakin başını sallayıp beni onayladı. "Beklerim valla. Serdar' ı bu hale sokan hayat bana neler yapmaz." Serdar..

Tüm bedenimi sararken sessizce ensemde soluklanıp dudaklarını tenime bastıran siyah devim... Cidden son zamanlarda o kadar değişmişti ki, özellikle bugün beni sarıp sarmalamaları çok daha başka, çok daha hisliydi.

Azat "Ne hale geldi adam." derken daha da keyiflendi. Anında ona daha da döndüm ve yükselttiğim sesimle "Hıııhh, sen oynatan görmemişsin. Ne hale gelmiş?" Diyerek olduğum yerde dikleştim. Ben doğrulunca Serdar da başını kaldırıp bana baktı.

O, hala çekindiğim ürkütücü adamdı. Koyu bakışlarından dahi korkuyor, göz göze gelince Serdar' dan çok çekiniyordum ama bu defa çok güzel bakıyordu. O yakışıklı yüzündeki ürkütücülük beni ıslatırken yutkundum.

Hazan Vakti ■ ASKERİ KURGUWhere stories live. Discover now