63.bölüm

1.3K 44 79
                                    

Titreyen parmaklarının arasındaki zehirli  şırınganın yere düştüğünü gördüğüm Selma yaptığının idrakına geç varan bir çocuk gibi çaresizdi. Güçlükle ayakta tutmayı başardığı bedeni yaralı küçük bir kuş gibi titriyordu. 

Ağzından köpükler çıkan Halit şuurunu kaybetmeye başlamıştı. Giderken bile kurduğu cümleler Selmayı yıkabilecek kadar ağırdı.

Aşağıdan gelen polisler ve sağlık görevlileri yerdeki canavarı sedyeye taşıyorlardı. Sonunda herşey bitmişti.

Selmayı kollarının arasına alan alaz kollarının arasında bitkin bir vaziyette adete can çekişen kıza  sarılıyordu. Karanlıkta fosforlu ışıkların arasında yaşlı gözlerinin parladığına şahit olduğum kadın  annemdi.

Şuursuz cümleler kurduğunu bildiğim Selma gözyaşlarına boğulmuştu.

"Onuuuu, onu, sevdiğim adamı öldürdüm."

Kollarından tutarak sarstığım Selmanın kendine gelmesine yardım etmek zorundaydım. O güçlüydü. Benden alazdan hatta halitten bile daha güçlüydü. O hepinizden güçlüydü. Halitin burada bu şekilde ölmesine izin veremezdi.

Canavara aşık olan kadın göğsünden söküp aldığı kalbi dudaklarının arasına götürmüştü. Yaştan beslenen canavarın kalbi kandandı.

"Ne verdin Halite birşey yapmamız gerekiyor. Onu kurtarmamız gerekiyor."

"Hayır onu kurtarmamız falan gerekmiyor. Bu yerdeki pislik yaptıklarının cezasını çekiyor. O ölmeyi çoktan hak etti."

Haklıydı belki Selma Halit ölmeyi çoktan hak etmişti. Peki ya Selma...
Selma onunla ölmeyi, sevdiğini elleriyle öldürmeyi  hak etmiş miydi?

"Bunu kendine yapma Selma. Haklısın Halit ölmeyi çoktan hak etti. Ama onu öldüren sen olma. Onu öldüren vicdani olsun. Bırak yaptıklarının cezasını parmaklıkların arasında bir ömür çeksin."

"Onun gibiler yaşamayı hak etmiyor."

Soğuk ses tonunun ardına gizlediği kalbini görebiliyordum. Gözlerinden damlayan damlalar onu ele veriyordu. Selma öfkesinin ve acısının ardına saklanamıyordu.

"Polisler aşağıda yaptığı herşey ortaya çıktı. Ondan sonsuza kadar kurtulduk bırak cezasını onlar versin. İlacın panzehirini yap ona."

Bazen karanlıktan kaçamazdınız. İsteseniz bile ondan kurtulamazdınız. Karanlık peşinizi gölgesi izinizi bırakmazdı.

Selma da beraberinde taşıdığı karanlığından kaçamayanlardı. Halitin ölümü onu mutlu etmeyecek aksine karanlığa bulaşan ruhunu karanlığın en dibine mahkum edecekti.

Kim sevdiğini elleriyle öldürmeyi başabilmişti. Selma şuan resmin bütününü görmüyordu belki ama halitin ölümü onu mutlu etmeyecek içindeki acıları dindirmeyecekti. En basiti yağızı geri getirmeyecekti.

Selma halitin onu aşağıya atmaya getirdiği bu uçurumun en dibine de bıraksa haliti, Halit Selma yaşadığı müddetçe ölmeyecekti.

Başkalarının açtığını bildiğiniz yaraları kapatmaya çalışmaktı belki de sevmek.

İnsan sebebi olmadığını bildiği yarayı sarabilir miydi? Selma'nın yaralarını sarabilir miydik?

Birşeyler yapmam kendimi ve zavallı Selmayı içinde debelendiğimiz bu çıkmazdan çıkarmam gerekiyordu.

Bizi kurtarmak zorundaydım. Bizim için kendisini feda etmeyi göze alabilecek kadar kocaman bir yüreğe sahip olan zavallı Selmayı kurtarmak zorundaydım.

Arı Kovanı #wattys2023Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin