Akşam olmuştu. Saat sekiz buçuk, dokuz civarlarındaydı. Sabahtan beri aralıksız bir şekilde yarın ki matematik sınavına çalışıyorduk.
Daha doğrusu Barlas beni zorla çalıştırıyor desem daha doğruydu sanırım. Oturduğum sandalyeye yapıştırılmış gibi hissediyordum artık kendimi. Her tarafım tutulmuştu.
“Yoruldun mu?”
Bu da soru muydu canım! Tabi ki de yorulmuştum. İnsan olan bu kadar çalışmaya bir zahmet yorulursundu.
“Yoruldum!”
“Tamam o zaman yeter bu kadar zaten önceden de çalışmıştık.”
Sınav takvimim otomatik olarak Barlas’ın telefonuna geliyordu ve daha sınav duyuruları başlar başlamaz sınavlara önceden bir ön hazırlık yapıyorduk barlas ile beraber.
Onun sayesinde matematik de anlamadığım hiçbir yer kalmamıştı. Barlas çok zeki ve aynı zamanda da çok disiplinli birisiydi.
Ders çalışırken dikkatimizin dağılmaması için telefonlarımızı bile kapatmıştık. Sabahtan beri aynı sandalyenin üzerinde oturmaktan ayıptır söylemesi bir yerlerim ağrımaya başlamıştı.
“Barlas ben acıktım.”
“Tamam o zaman sen kitaplarını topla ben de bizim için pizza söyleyeceğim.”
“Tamam.”
Masanın üzerinde duran test kitaplarımı defterleri ve kalemleri toparlamaya başlamıştım.
Bir sürü kaynaktan çok farklı soru tiplerini taramıştık. Barlas’ın sayesinde eminim ki çok yüksek bir not alacaktım. Barlas pizza söylemek için telefonunu almış ve mutfağa gitmişti.
Ben de kitaplarımı topladıktan sonra kendi telefonumu almış ve salondaki kanepeye yayılmıştım.
Sabahtan beri telefonum kapalıydı. Biraz internete girmeli ve kafamı dağıtmalıydım.
Telefonumu büyük bir açlıkla açmış ve sosyal hesaplarımın altını üstüne getirmeye başlamıştım.
Bizim sınıftaki Emre’nin internete attığı videolara denk gelmiştim. Emre internete o kadar komik videolar atmıştı ki onları izlerken kahkahalarla gülmeye başlamıştım.
Emre’nin videolarını izlerken ne olduğunu tam olarak kavrayamadıgım saniyeler içerisinde Barlas elimden telefonumu almıştı bile.
“Ne yapıyorsun Barlas?”
“Seni bu kadar güldüren şeyin ne olduğunu anlamaya çalışıyorum.”
“Verir misin şunu?”
“Bu sarı kafanın senin hesabında ne işi var Merve?”
Mavi gözleri alev alev yanıyordu. Yanlış giden birşeyler vardı. Birşeyleri kesinlikle yanlış anlıyordu.
Barlasın bahsettiği sarı kafa biraz önce attığı videolara anırdıgım emre olmalıydı.
“Sınıf arkadaşım Barlas, sınıftaki herkes birbirinde ekli.”
“Ben sana hesabına erkekleri eklemeyeceksin diyorum senin maşallah memlekette eklemediğin adam kalmamış.”
Eline aldığı telefonumu karıştırıyordu. Üste çıkmak için yaptığım bütün hamleler güçlü direnişinin karşısında başarısızlığa uğramaya mahkumdu.
“Ben de sana kızları eklemeyeceksin diyorum ama sen beni dinliyor musun?”
Mavi gözleri büyük bir sinirle yanan güzel gözlü adam öfkesini dışa vurma konusunda oldukça başarılıydı.
![](https://img.wattpad.com/cover/156393556-288-k145563.jpg)
YOU ARE READING
Arı Kovanı #wattys2023
Teen FictionSaçlarının tellerine ölümü astığını bildiğiniz bir kadını sevmek intihardı. Siyah gözlerinin içerisinde gördüğüm ceset bir adamı felakete sürüklüyordu. Kadın adamın felaketiydi. Zemheri kışın koynunda göğsüne bastırdıgı köz, boynuna geçirdiği ipti...