38.bölüm

3.1K 177 970
                                    

"Bak şimdi işin eğlenceli kısmına geldik desene!"

Salyaları saçılan bir köpek gibi durmadan gülüyordu.

Yaşanan herbir acıdan ayrı ayrı zevk alan bir ruh hastası ile karşı karşıyaydım.

"Ne yapabilirsin onun için mesela?" 

Gözlerimi bir saniye olsun halitin gözlerinden ayırmadan cevap vermiştim.

"Ne istersen!"

Ne isterse yapardım. O da biliyordu bunu.

"Ne istersem!"

"İstersen öldür beni."

"Hemen şimdi öldür yeter ki barlasa dokunma."

Silahı kafamdan çeken Halit büyük bir hayal kırıklığı yaşıyordu. Duymayı istediklerini söylememiştim ona. Beklediği cümleler değildi bunlar. 

"Demek onun canı kendi canından daha önemli!"

"Demek onu, onun uğruna ölebilecek kadar çok seviyorsun öyle mi?"

"Öyle!"

"Ne yazık ki leylacım bize ölün değil dirin lazım."

"Hem o kadar öldürecek adam varken seni niye öldüreyim ki."

"Kırıyorsun beni."

Kan ve yaşa bulanmış perişan halimle sadece kafamı sallayabilmiştim. Bedenimi sinirle yere fırlatan Halit öfkesini kontrol edemiyordu.

Bir taraftan hastalıklı bir şekilde gülüyor diğer taraftan da çıldırmış gibi bağırıyordu.

"Seni en çok ben sevdim lan. Kimsenin sevmediği kadar çok sevdim. Kimsenin istemediği kadar çok istedim. Neden lan neden görmedin beni neden onu sevdiğin gibi sevmedin?"

"Önce alaz şimdi de Barlas..."

"Bende olmayan ne var onlarda?"

"Neden beni değil de bir başkasını seviyorsun her defasında."

Çıldırmış gibiydi. Barlasa olan hastalıklı tutkum delirtiyordu onu. Silahı yeniden eline almıştı.

"Onu tıpkı alazı öldürdüğüm gibi tek kurşunla öldüreceğim." 

Aman Allahım alazın katili bu canavardı. Tıpkı alaz gibi barlası da öldürecekti. Buna izin veremezdim. Sevdiğim adamın gözlerimin önünde öldürülmesini izleyemezdim.

"Eğer barlası öldürürsen kendimi öldürürüm yemin ederim bir yolunu bulur seni de kendimi de öldürürüm."

Tehdidim işe yaramış olacaktı ki silahı barlasın kafasından çekmişti.

"Benim olacaksın eğer kabul ediyorsan Barlas yaşar." 

Yerden güçlükle toparlanarak kalkmış ve kan revan içerisindeki halime aldırış etmeden onca adamın gözleri önünde  üzerimdekilerini çıkarmaya başlamıştım.

Çıplaklığım umrumda değildi. Utanma duygusu o an için hissetmem gereken en son duyguydu belki de. Benden sadece bedenimi isteyen bir adamdan utanacak kadar güçsüz değildim.

"Bana istediğini yap seninim yeter ki bırak onu." 

Üzerimdeki kazağı çıkarınca halitin adamları korkularından  arkalarını dönmek zorunda kalmışlardı. Halit öfkeyle yerdeki kazağımı üzerime fırlatmıştı.

"Demek onun için bu kadar düşmeyi göze aldın." 

Almıştım bu yaptığımın adı düşkünlükse eğer düşmüştüm. Halit öfkeyle bağırıyordu.

Arı Kovanı #wattys2023Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum